ABD yetkilileri, Husilerin Somali'ye gönderdiği tahmin edilen silahlara ve Yemen'deki örgüte destek verdiği bilinen İran'ın olaydaki muhtemel rolüne dair kanıt arayışında. Diğer yandan bir asker, "İran'ın buna taraf olduğunu sanmıyorum. Husiler kendi başlarına Husilik yapıyor" dedi.

Amerikan televizyonu, Washington'un bölgedeki ülkeleri son haftalarda uyararak böylesi bir işbirliğine girmemelerini istediğini duyurdu.

Adının ve görevinin verilmemesi koşuluyla konuşan üst düzey bir yetkili şu ifadeleri kullandı:

Burası bir hayli aktif bir istişare alanı. Kızıldeniz'in iki tarafındaki ülkelerle görüşüyoruz ve durumu ciddi bir şekilde ele alıyoruz.

Şii Husilerle Sünni Eş Şebab örgütünün ittifakı dünya kamuoyu için sürpriz oldu. Bu iki tarafın geçmişte ilişkiye girdiğine dair önemli bir bilgi de yok. Ancak ABD'yi baş düşman olarak görmeleri, "Düşmanımın düşmanı dostumdur" prensibini benimseyebileceklerini gösteriyor.

Husiler, Gazze Savaşı'nın başlamasından sonra Kızıldeniz'den geçen gemilere saldırarak dünya gündemine bir kez daha girdi. ABD, bahsi geçen anlaşmanın örgüte para kazandırması halinde bölgedeki gemiciliğin yeni ve daha güçlü bir saldırı dalgasıyla sekteye uğramasından korkuyor. 

Ayrıca Husilerle Suudi Arabistan arasında 2022'den beri sürdürülen ateşkesin bozulması da, böyle bir anlaşmayla güçlenen bir ihtimal olur. 

Eş Şebab'ınsa drone gibi yeni silahlarla ABD birimlerini vurabileceği bildiriliyor. Örgüt, uluslararası toplum tarafından tanınan Somali yönetimini ABD'nin kuklası olarak görüyor. Bir diğer olasılıksa IŞİD-Eş Şebab çatışmasının kızışarak bölgenin daha da istikrarsızlaşması.

ABD'nin Somali'de hem IŞİD hem de Eş Şebab'a karşı zaman zaman operasyon düzenleyen 500'e yakın askeri var. 

Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.