Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour imzasıyla yayınlanan haberde, “Hafta sonu yayınlanan görüntülerde Mart ayında kurulan geçici birlik hükümeti tarafından kullanılan Trablus’taki bir otele milisler baskın düzenledi. Görüntülerde milislerin Menguş’un nerede olduğunu sordukları ve arabaları aradıkları duyulabiliyor” deniyor.

Habere göre bir avukat ve insan hakları aktivisti olan Bingazi kökenli Menguş’un, geçici başbakan Abdülhamid Dibeybe’nin bakanlık görevlerinin yüzde 30'unun kadınlara ayrılacağına dair sözü üzerine Dışişleri Bakanlığı görevine atandığı, ancak Dibeybe’nin gelen baskılar üzerine yüzde 30 kadın kontenjanı sözünü yerine getiremediği belirtiliyor. Haberde Menguş’un ülkede etkin olan bir dizi yabancı aktör arasından yoluna devam etmeye çalıştığı da ifade ediliyor.

The Guardian’ın haberinde Türkiye'de yaşayan radikal İslamcı din adamı Sadık el Garyani’nin el Tanuş adlı TV kanalında Menguş’u "acımasız, aşağılık ve Siyonist projeye hizmet eden" biri olarak nitelendirdiği de ifade ediliyor.

Gözlemcilerin, Menguş’a yöneltilen yakıcı ithamların hayatını tehlikeye attığını ve bazı Libyalı erkeklerin kadınları Libya siyasetine yakıştıramadığını söylediklerini de aktaran gazete, “Bazı muhalifler Menguş’un, başkent Trablus’u ele geçirmek için yürüttüğü 14 aylık saldırıdan yaklaşık bir yıl sonra hâlâ koltuğunu koruyan Halife Hafter ve onun doğu merkezli Libya Ulusal Ordusu’nun (LNA) destekçisi olduğunu iddia ediyor. Türkiye’nin desteğiyle Hafter’i başkent Trablus’un dışına iten silahlı gruplar hala sokakları kontrol ediyor” diye yazıyor.

Menguş’un muhaliflerinin Türkiye’den topraklarını terketmesini isteyen bakanın aynı sertlikte Rus paralı asker grubu Wagner için benzer eleştiriler getirmediği ithamında bulunduklarına işaret edilen haberde, dışişleri bakanının destekçilerinin ise, onun tüm yabancı birliklerin ayrılması çağrısında bulunduğunu, 2019’da Hafter lehine sarfettiği ve sosyal medyada dolaşan sözlerinin ise aleyhinde kullanılmak için yeniden dolaşıma sokulduğunu öne sürdükleri belirtiyor.

Habere göre ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland eleştirilerin durması gerektiğini söyleyerek Menguş’u savunuyor:

"Dışişleri Bakanı Menguş’un, Libya’nın egemenliği ve istikrarı için yabancı kuvvetlerin ayrılması yönündeki kesin çağrısını tam olarak destekliyoruz."

Haberde Türkiye’nin, Libya'daki varlığının Rus paralı askerlerin varlığıyla kıyaslanamayacağını, çünkü önceki Libya hükümetinin daveti üzerine bu ülkede bulunduklarını öne südüğüne de işaret ediliyor.

Geçen hafta Trablus'u ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya'daki Türk varlığının gayri meşru gruplarla eşdeğer olduğunu öne sürenleri eleştirmişti. Ancak haberde son BM güvenlik konseyi kararları ve geçen yıl her iki tarafın da imzaladığı barış anlaşmasının tüm yabancı paralı milisler ve askerlerin ülkeyi terk etmesini gerektirdiğine işaret ediliyor.

Trablus’taki otele yönelik saldırının, hükümet merkezinin Trablus’tan sahil kasabası Sirte'ye taşınması yönündeki çağrıları artırdığına da vurgu yapılan haberde Dibeybe’nin birlik hükümetinin, 24 Aralık’ta ülke genelinde seçimler yapılana kadar devlet kurumlarının yeniden birleştirilmesini denetlemekle görevlendirildiğinin altı çiziliyor.

Fransa, ABD, İngiltere, Almanya ve İtalya'nın Libya'daki büyükelçilerinin geçen hafta, hükümet de dahil olmak üzere tüm tarafları 24 Aralık seçim takvimine uymaya çağıran bir bildiri yayınladıklarına da işaret edilen haberde, ancak açıklamanın Libya’nın içişlerine müdahale olduğu gerekçesiyle Libya Parlamentosu tarafından kınandığı da aktarılıyor.