ABD'li diplomat: YPG, Rusya ve İranla işbirliği yaparsa bizim için de tehdit haline gelir

ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve Ortadoğu uzmanı James Jeffrey, "Türkiye şunu anlamalı; eğer Rakka'yı DEAŞ'tan çok hızlı bir şekilde almak istiyorsak, sadece ÖSO ve sınırlı sayıda Türk askeriyle bunu yapamayız. Daha fazla ABD askeri, DSG'den daha fazla Arap güç ve farklı roller alabilecek YPG güçleri gerekiyor" dedi.
04.03.2017, Cts - 12:50
ABD'li diplomat: YPG, Rusya ve İranla işbirliği yaparsa bizim için de tehdit haline gelir
Haberi Paylaş

Türkiye’nin YPG konusundaki endişelerini anladığını ifade eden Jeffrey, "Bu Türkler için varoluşsal bir mesele. ABD hükümeti pek çok açıdan Türkiye’nin endişelerine yeterince kulak vermedi. Çoğu zaman Türkler de ABD’nin amaçlarını anlamakta zorlandı. Eğer ABD, YPG’yle çalışıyorsa bu Türkiye’yi yok etmek ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını ortadan kaldırmak için değil. Nedeni IŞİD’i, ABD ve Avrupa’ya karşı varoluşsal bir tehdit olarak görmemiz. ABD’nin YPG konusundaki pozisyonu gerçekten yanlış. Ama ABD, IŞİD’ı yenme konusunda umutsuzca çözüm arıyor" diye konuştu.

Habertürk gazetesinden Nalan Koçak'ın sorularına yanıtlayan Jeffrey'in açıklamaları önemli kısımlar şöyle:

Pentagon, Rakka’yı IŞİD’ten alma planını Trump’a sundu. Türkiye’nin Washington’u YPG’siz bir plana ikna etmesi mümkün mü?

Sorunuza karşılık sorum şu: Türkiye, daha evvel ilişki yürüttüğü —PYD lideri Salih Müslim defalarca Ankara’yı ziyaret etmişti- ve sorunsuz bir sınır paylaştığı YPG’ye IŞİD’le mücadelede bir rol biçiyor mu? YPG bu mücadeleyi IŞİD’in Kobani saldırısından beri 2 yıldır yapıyor. Türkiye daha önce YPG’nin IŞİD’la mücadelesine katkı sağladı. 2014’te peşmergenin Türk toprakları üzerinden Kobani’ye geçmesine izin verdi. ABD’lilerin Türk pozisyonuyla ilgili sorunu bu. Türkler ABD’nin esnek davranmasını istiyor ama mesele Türkiye’nin ne kadar esneklik göstereceğinde.

Evet peşmergenin geçişine izin verildi, özellikle milliyetçi kesimden eleştiri geldi. Ancak bir süre sonra Suriye sınırındaki kantonların birleşmeye başladığı görüldü ve bu bir tehdit olarak algılandı. Pozisyon değişikliğinin nedeni bu olabilir mi?

Bu çok iyi bir nokta. Türkiye Kürtlerin Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurmasını istememekte haklı. Mesele şu: YPG’nin gücünü artırmadan IŞİD’i yenmek nasıl mümkün olacak? Washington’daki yetkililer şu anda bu soruya yanıt arıyorlar. Henüz bir karara varmadılar çünkü Türklerle konuşuyorlar, endişelerini biliyorlar.

Peki Türkiye için en kötü senaryoyu konuşalım… ABD, YPG’nin Rakka operasyonunda yer alması kararını verdi diyelim. Bu, Türkiye’yle ilişkilere sizce ne kadar zarar verir?

Buna cevap vermek zor, çünkü Obama yönetimi defalarca Türklere yalan söyledi. Mesela Kürtlerin Menbic’i terk edeceğini söylediler. Bu nedenle ortada fazla güven yok. Ama ABD yönetimi eninde sonunda Erdoğan’ın ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu anlamak zorunda. Tabii ki bunların ne kadarının ABD’nin ihtiyaçlarıyla örtüştüğünü… Her iki taraf da ortak bir paydada buluşmalı. Bence bu Trump yönetimiyle mümkün. Bu, Türkiye’nin her istediğini alacağı anlamına gelmiyor. Trump yönetimi IŞİD’i çok hızlı bir şekilde yok etmek istiyor. Eğer Türkiye örgütün nasıl hızla yok edileceğini anlatamazsa fikir ayrılıkları yaşanabilir.

Bence asıl soru şu: YPG son yıllarda ABD için neden bu kadar önemli hale geldi?

Çünkü Türkiye hiçbir şey yapmazken, YPG, IŞİD’le çok etkili şekilde mücadele ediyordu.

Türkiye ne gibi tavizler vermeli?

Şunu anlamalı, eğer Rakka’yı IŞİD’tan çok hızlı bir şekilde almak istiyorsak, sadece ÖSO ve sınırlı sayıda Türk askeriyle bunu yapamayız. Daha fazla ABD askeri, DSG’den daha fazla Arap güç ve farklı roller alabilecek YPG güçleri gerekiyor. YPG’nin rolünü anlattım.

Türkiye Suriye’deki kantonların birleşmesini büyük bir tehdit olarak görüyor. Türkiye bu süreci tersine çevirebilir mi?

Çevirdi zaten. Suriye’nin kuzeyinde önemli bir bölgeyi aldı ve bunu yaparken ABD’yle birlikte çalıştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “YPG Menbic’ten çekilmezse vururuz” açıklamasını yaptı. ABD’nin Menbic’e askerlerini konuşlandırdığını biliyoruz. İddia o ki amaç YPG’ye kalkan olmak. ABD böyle bir adımla Türkiye’ye nasıl bir mesaj vermek istiyor?

Siz nasıl El Bab’ı aldıysanız biz de Menbic’i aldık. Siz El Bab’da karar verici merci olmak istiyorsunuz, biz de Menbic konusundaki kararları vermek istiyoruz. Evet, YPG ve Arap güçler karadan ilerledi ama havadan biz vurduk. ABD askerlerinin YPG’yi korumak için orada olduğunu düşünmeyin, ABD bütün dinamiği yönlendirmek için orada.

Siz de söylediniz. Obama yönetimi YPG’nin Menbic’ten çekileceğine dair Türkiye’ye söz vermişti. Washington sözünü tutmadı.

Bakın, Türkiye Menbic üzerinde hak iddia edemez. Orada yaşayan halk iddia edebilir. ABD’nin, Türkiye’nin, YPG’nin çıkarları var, evet. Ama bu başka bir mevzu.

Bu durumda Türkiye’nin verdiği mesaj, “Eğer siz sözünüzü tutmazsanız, bu işi biz hallederiz” diyebilir miyiz?

Evet, ama işler öyle yürümüyor. Türkiye önce Menbic’in kendisi için neden bu kadar önemli olduğunu herkese anlatmalı. Mesela, “Afrin ve Rojava’nın birleşmesini istemiyoruz” tezi konusunda çok ikna ediciydiniz. ABD durumu anladı, bunun olmaması için her türlü adımı attı. Menbic’e kadar… Menbic Rakka’ya giden yolların kesilmesi için düzenlenen operasyonun bir parçası. Oradaki ABD askerleri tamamen IŞİD’ı yenmeye odaklanmış durumda.

Anlattıklarınızdan şunu çıkarmak mümkün mü? ABD, YPG’yle kısa vadeli çıkarlar için işbirliği yapıyor. Ama uzun vadede Suriye’de bağımsız bir Kürt devleti oluşmasını istemez…

ABD, hiçbir koşul altında kesinlikle bağımsız bir YPG bölgesini desteklemez. Eğer YPG, Ruslar ve İranlılarla işbirliği yaparsa bizim için de tehdit haline gelir. Türkiye ve ABD’nin çıkarlarında farklılıklar olacaktır ama her iki taraf da tavizler vererek bunları aşabilir.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 631 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:04:25:01