Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu\'na katılmak üzere New York\'ta bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan PBS televizyonuna mülakat verdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan\'ın Kürt meselesinin çözümüne ilişkin Amerikan PBS televizyonuna verdiği mülakatta, “Bir defa önce şunu belirleyelim, olayı Kürt-Türk meselesi olarak ele alırsanız yanılırsınız. Olay bir Kürt-Türk meselesi değildir” yanıtını verdi.
Erdoğan, \"Sadece İsveç ve Finlandiya\'da değil, Suriye, Irak ve kendi ülkeniz içinde de Kürtler konusu var. Bu konu sizce nasıl çözüme ulaşır?\" sorusuna şu yanıtı verdi:
\"Bir defa önce şunu belirleyelim, olayı Kürt-Türk meselesi olarak ele alırsanız yanılırsınız. Olay bir Kürt-Türk meselesi değildir. Olay tamamıyla terörist ve terörist olmayanlar meselesidir. Şu anda Suriye\'nin kuzeyinde Kürt de var, Arap da var. Bizim tarafa geçtiğiniz zaman bu boylarda Kürt var, Arap daha çok var. Benim partimin içerisinde Kürt yönetici arkadaşlarım var, Kürt milletvekili arkadaşlarım var. Kendi içimizde herhangi bir sorun söz konusu değil. Kaldı ki şu anda ülkemin güneydoğu, doğu bölgelerinde biz ikinci parti konumundayız ve buralardan ciddi bir oy alabiliyoruz. Buralarda ağırlıklı olarak Kürt vatandaşlar yaşıyor. Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı bu bölgelerden AK Parti olarak biz bu kadar yoğun bir oy alıyoruz. İktidar olarak da biz bu bölgelere çok ciddi yatırımlar yaptık. Yani \'Burası Kürtlerin yaşadığı bölgedir, buraya yatırım yapmayalım\' diye bir şey bizim felsefemizde yok, bizim programlarımızda yok. Türkler de benim vatandaşım, Kürtler de benim vatandaşım, Araplar da benim vatandaşım. Biz bunların arasında asla ayrım yapmayız, yapmadık. Şu anda da aynı konumdayız. Bizim bütün vatandaşlarımıza yaklaşımımız aynıdır. Bundan sonra da aynen böyle devam edecektir.\"
İsveç terörün adeta bir kuluçka yuvasıdır
\"Türkiye olarak İsveç ve Finlandiya\'nın NATO\'ya üyeliğini daimi olarak engellemek gibi bir niyetiniz var mı?\" sorusu üzerine Erdoğan, \"Şunu bir defa görmeniz lazım, burada özellikle İsveç terörün adeta bir kuluçka yuvasıdır\" değerlendirmesinde bulundu.
İsveç\'te \"teröristlerin\" parlamentoya varıncaya kadar sızdığını ileri süren Erdoğan, şunları kaydetti:
\"Sürekli, Stockholm caddelerinde, terörist başının paçavralarını, pankartlarını taşıyarak teröristlerin yürüyüşler yaptığını ve İsveç\'teki bizim samimi saf Türklere saldırılar düzenlediğini biz belgelerle defalarca İsveç tarafına verdik. \'Finlandiya böyle mi?\' derseniz, İsveç gibi değil. Onlar bu noktada daha sakinler ve duruma hakimler. Ama İsveç\'te böyle bir hakimiyet yok. Bize sürekli bir gerekçeyle karşılık veriyorlar. Diyorlar ki \'Anayasamızın amir hükmü sebebiyle bu, özgürlükler kapsamında değerlendirilir.\' Ben de diyorum ki, terörün özgürlükle alakası olmaz. Terörün özgürlük tanımı içerisinde yeri olamaz. Dolayısıyla da bu teröristlere karşı mücadelenizi eğer ortaya koyarsanız, bir mücadele verirseniz, biz bu konuda her türlü desteği veririz. Tabii bununla ilgili de nihai karar merci bizim parlamentomuzdur. Nihai kararı parlamentomuz verir.
Burada bir şeyi daha ifade etmekte fayda görüyorum, biz bu görüşmeleri yaptıktan sonra yine Stockholm caddelerinde maalesef bu teröristlerin devamlı yürüyüşlerini izledik. Bu ara bir seçim geçirdiler. Yeni kazanan parti bunlara müsaade etmeyeceğini söyleyerek iş başına geldi. Temenni ederim ki bu teröristlere İsveç\'te müsaade edilmez, biz de elimizden gelen kolaylığı kendilerine gösteririz.\"
\"Eğer İsveç ve Finlandiya sizin onlardan istediğinizi yapmazsa, o zaman NATO üyeliklerini durdurma, engelleme konusunda kararlı mısınız?\" sorusunu Erdoğan, \"Bu konuda NATO üyelerinden herhangi birisinin olumsuz cevap vermesi zaten bu girişi engeller\" sözleriyle yanıtladı.
Suriyeliler konusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Milyonlarca Suriye vatandaşı ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı. Bunların pek çoğu sizin ülkenizde yaşıyor. Siz bu Suriye savaşı nereye doğru gidecek diye düşünüyorsunuz?\" sorusu üzerine de \"Tabii bu konu en çok bizi rahatsız ediyor. Zira 4 milyon Suriyeli bizim ülkemizde, ki bunların büyük kısmı Arap\'tır, biz bunları misafir ediyoruz.\" dedi.
Türkiye\'de vatandaşlık verilen Suriyelilerin olduğunu, bunların içinde doktor, mühendis, hukukçu, ebe, hemşirenin bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
\"Bu kadar vasıflı insanlar sizden bir şeyler bekliyorlar ve biz bu insanları yol ortasında bırakmadık. Elimizden gelen desteği onlara da verdik. Fakat biz şimdi yeni bir adım attık. O da şu, özellikle Suriye\'nin kuzeyinde belli bir bölgeyi şu anda briket evlerle inşa ediyoruz. Bu briket evler 2 artı 1 şeklinde. Banyosu, tuvaleti her şeyi içerisinde var. Altyapılarını yaptık. Hedefimiz ilk etapta 100 bin konut yapmak ve bunu artırarak devam ettirmek. Peki niçin bunları yapıyoruz? Bizdeki Suriyeliler tekrar kendi topraklarına dönsün diye bunu yaptık. Orada, o yaşanmaz çadırların içerisinde bu insanların insanlık dışı bir yaşama mahkum edilmesine katlanmak mümkün değil. Biz bununla ilgili de Avrupa Birliği\'nden olsun birçok yerlerden destekler istedik. Ama maalesef bu destekleri alamadık. Birçok liderle benim özel görüşmelerim oldu. Fakat öyle de olsa böyle de olsa Türkiye kendi milli bütçesinden ve STK\'ların gayretleriyle bu konutları yaptı. Hedefimiz şimdi 250 bin briket eve bunu ulaştırmak ve şu andaki bizde bulunan Suriyeli misafirlerimizi yavaş yavaş kendi topraklarına göndermek.\"
Erdoğan, Türkiye\'deki Suriyelilerin dönüşlerinin başladığını, burada hedefin ilk etapta 1 milyonu yakalamak olduğunu söyledi.
Türkiye-ABD ilişkileri
\"Sizce şu an Türkiye-ABD ilişkileri ne durumda?\" sorusunu ise Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"İdeal bir konumdadır diyemem. Çünkü bizim şu anda Amerika\'yla dış ticaret hacmimizin buralarda olmaması lazım. Bizim Sayın Trump döneminde de belirlediğimiz bir rakam vardı, \'100 milyar doları bulmalıyız\' demiştik. Ama maalesef şu anda çok çok gerilerdeyiz.\" diye yanıtladı.
Türkiye-ABD ticaret hacminin 20, 25, 30 milyar dolar olmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, \"Bizim bunları aşmamız lazım.\" diye konuştu.