ABD'deki Binghamton Üniversitesi'nden Entomolog Julian Shepherd, Latince adı Argas brumpti olan kene türünü tam 45 yıl boyunca laboratuvarda inceledi.
Uzun erimli araştırma, kenelerden bazılarının yiyecek olduğu koşullarda 27 yıl hayatta kaldığını ortaya çıkardı. Kene türlerinin ortalama yaşamının iki ila üç yıl olduğu düşünüldüğünde bu süre araştırmacıları şaşırttı.
Eklembacaklılardan bazılarının hiçbir yiyecek olmadan yıllarca hayatta kalabilmesi, az besinle hayatta kalabilecek şekilde evrimleşen hayvanlar arasında bile şaşırtıcıydı.
Shepherd, hakemli bilimsel dergi Journal of Medical Entomology'de yayımlanan makalede şu ifadelere yer verdi:
"Bu kenelerin uzun ömürlülüğü, herhangi bir kene türü için bir rekor gibi görünüyor."
Dahası, incelenen dişi kenelerden biri, gruptaki son erkek kenenin ölümünden 4 yıl sonra yumurtlamayı başardı.
Araştırmacılar, dişinin erkek spermini normalden çok daha uzun süre saklayabildiğini ifade etti.
Shepherd, "Üremedeki bu gecikme, muhtemelen canlı spermin uzun süre depolanabilmesinden kaynaklanıyor" diyerek, şunları dile getirdi:
"Ayrıca görünüşe göre yine herhangi bir kene türü için rekor süre."
Shepherd'ın incelediği ilk keneler 1976'da ona hediye gelmişti. Bu grupta 6 yetişkin dişi, 4 erkek ve 3 yavru vardu. 1984'e kadar keneler, araştırmacının laboratuvarında tavşanlar, fareler ve sıçanların kanıyla beslendi. Sonunda Shepherd keneleri beslemeyi bıraktı.
Besin eksikliğine rağmen, keneler 4 yıl daha hayatta kaldı. Ancak bu noktada tüm erkekler öldü ve dişiler yiyecek veya partnerleri olmadan yaşamaya devam etti.
Sonunda Shepherd, dişi kenelerin yemek yemeden 4 yıl daha hayatta kalmayı başardığını gördü.
Bu kenelerin yavruları hala hayatta ve üremeye devam ediyor. Yavruların ilk kenelerden daha uzun yaşayıp yaşamayacağı bilinmiyor. Bunlar şimdi DNA araştırmalarında kullanılmak üzere Güney Afrika'ya gönderiliyor.
Shepherd, "Organizmaların çevrelerine adapte olması beni her zaman büyüledi" diyor:
"Organizmaların bu zorluklarla başa çıkmak üzere nasıl ustalaştığına dair araştırmalar, biz de dahil olmak üzere diğer organizmaların benzer zorlukları nasıl yönetebileceğinin anlaşılmasını sağlayabilir."