Biden'ın yarıştan çekilmesinin ardından adaylık için açık ara önde görünen Harris, Pazar günü kendisini destekleyecek ve politika deneyimi, dünya liderleriyle kurduğu kişisel bağlar ve Senato döneminde ve Biden'ın ikinci adamı olarak kazandığı küresel meseleler konusundaki bilgi ve deneyimiyle adaylığını destekleyecek.

Ancak Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a karşı yarışırken büyük bir zaafı da olacak - Biden'ı rahatsız eden ve en önemli kampanya konularından biri haline gelen ABD-Meksika sınırındaki sorunlu durum . Harris, görev süresinin başında düzensiz göçün temel nedenlerini ele almakla görevlendirilmişti ve Cumhuriyetçiler onu sorunun yüzü yapmaya çalıştılar.

Analistler, küresel öncelikler açısından bakıldığında Harris'in başkanlığının ikinci bir Biden yönetimine benzeyeceğini söyledi.

Demokrat ve Cumhuriyetçi yönetimlerde Ortadoğu müzakerecisi olarak görev yapmış Aaron David Miller, "Daha enerjik bir oyuncu olabilir ancak Biden'ın dış politikasının özünde ani ve büyük değişimler beklememelisiniz" dedi.

Örneğin Harris, Biden'ın NATO'ya olan sarsılmaz desteğinden sapmayacağını ve Rusya'ya karşı mücadelesinde Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğinin sinyalini verdi. Bu, eski başkan Trump'ın ittifakla ABD ilişkisini kökten değiştirme sözü ve Kiev'e gelecekteki silah tedarikleri konusunda dile getirdiği şüphelerle keskin bir tezat oluşturuyor.

İran nükleer tehdidi

Harris'in, son dönemdeki nükleer ilerlemeleri ABD'nin giderek daha fazla kınamasına yol açan İsrail'in bölgedeki baş düşmanı İran'a karşı da kararlı bir duruş sergilemesi beklenebilir.

ABD'nin Ortadoğu'dan sorumlu ulusal istihbarat yetkilisi yardımcısı Jonathan Panikoff, İran'ın nükleer programının "silahlandırılması" tehdidinin giderek artmasının, özellikle Tahran'ın yeni ABD liderini test etmeye karar vermesi durumunda, Harris yönetimi için erken dönemde büyük bir zorluk oluşturabileceğini söyledi.

Bir dizi başarısız girişimin ardından Biden, Trump'ın başkanlığı sırasında terk ettiği 2015 tarihli uluslararası nükleer anlaşmanın yeniden başlatılması konusunda Tahran ile müzakerelere dönmeye pek ilgi göstermedi.

Harris'in başkan olarak, İran'ın taviz vermeye hazır olduğuna dair ciddi işaretler gelmeden büyük bir açılımda bulunması pek olası görünmüyor.

Yine de, şu anda Washington'daki Atlantic Council düşünce kuruluşunda çalışan Panikoff şunları söyledi: "Bir sonraki başkanın İran'la uğraşması gerekeceğine inanmak için her türlü neden var. Bunun en büyük sorunlardan biri olması kaçınılmaz."