Mısır’da 1875 yılından beri yayınlanan ve Arap medyasının itibarlı gezetelerinden biri olarak görülen Al-Ahram\'a röportaj veren Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, 1915 olaylarını “Osmanlı tarihinin korkunç soykırımı” şeklinde değerlendirdi.
Sarkisyan, “Her yıl 24 Nisan\'da dünyanın dört bir yanındaki Ermeni halkı 1915 Ermeni Soykırımı’nı anıyor. Soykırım kurbanı 1,5 milyon insan, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu\'nun uyguladığı şiddetin yanı sıra, kıtlık ve hastalıklar nedeniyle öldü. Bununla ilgili ne söylersiniz?” şu yanıtı verdi:
“1915-1923 yılları arasında insanlığa ve medeniyete karşı işlenen suçtan bu yana yüz yıldan fazla zaman geçti ancak bu suçun sonuçları hala devam ediyor ve Ermenistan\'ın doğal gelişimini engelliyor. Aslında Osmanlı Türkiye\'sinde düzenli Ermeni katliamları 1894-96 yıllarında, Sultan II. Abdülhamid döneminde 300 bin Ermeninin öldürülmesi ile başladı. Jön Türk hükümeti, Birinci Dünya Savaşı\'nın sağladığı fırsatlardan yararlanarak, 1915-16 yıllarında, Ermenilerin tamamen yok edilmesi planının uygulanmasını, inanılmaz bir ölçek ve kapsamda sürgünlerin yanı sıra şiddet ve cinayetle başlattı. Birinci Dünya Savaşı\'ndan sonra, Türkiye\'nin yeni lideri Mustafa Kemal, seleflerinin görevine devam etti, Kilikya ve Batı Ermenistan\'daki geri kalan Ermenileri sildi.”
“Türklerin Kafkasya ve Orta Asya ülkelerine erişimini kapatacaktı”
Sarkisyan, 24 Mayıs 1915\'te Rusya, Fransa ve İngiltere’nin ortak bir bildiride tüm bunları “insanlık ve medeniyete karşı suç” olarak nitelendirdiğini, daha sonra da 1944\'te, Rafael Lemkin, uluslararası hukukta Ermenilere uygulanan “imhanın” hatırlanması için “soykırım” terimini kullandığını belirtti.
Armen Sarkisyan, gazetenin, “Osmanlı İmparatorluğu yüzyıllardır o ülkeye sadık yaşayan Ermenilere neden bunu uyguladı? Ne yanlış gitti?” şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
“Birincisi; San Stefano Antlaşması\'nda ve 1878 Berlin Kongresi\'nde gündeme getirilen ‘Ermeni Sorunları’, gelecekte bağımsız bir Ermeni devletini göz önünde bulunduruyordu. Sultan\'ın Türkiye\'si ve daha sonra cumhuriyetçi Türkiye tarihi Ermenistan topraklarında Ermeni özerkliği tesis edilmesine karşıydı. Çünkü Ermenistan\'ın bağımsızlığı durumunda bölgenin stratejik bir kısmı İmparatorluktan ayrılacak ve böylece Türkiye\'nin Kafkasya ve Orta Asya ülkelerine erişimini kapatacaktı. Bu arada, bu toprak üzerinde Ermenilerin yaşadığı bağımsız bir ülkeye sahip olma olasılığı da o zamanların büyük ülkelerinin çıkarlarına hitap etmiyordu.
Soykırımın bir başka nedeni de ideolojikti. Yeni doğan Türk milliyetçiliği, Kafkasya ve Orta Asya\'nın geniş ve zengin topraklarına yönelik siyasi ilerlemesini göz önünde bulundurarak, büyük çok uluslu ve çok kültürlü imparatorluğu homojen bir Türk devletine dönüştürmeye çalıştı. Bu yoldaki ana engel, Yunanlılar ve diğer Hıristiyan milletlerle Ermenilerdi. Böylece, İmparatorluğun iki üstün unsurunun -Ermeniler ve Yunanlılar- etnik temizliği Türk milliyetçilerine alternatif oldu. Bizans medeniyetinin yaratıcıları ve mirasçıları olan, yeteneklerini ve güçlerini Osmanlı İmparatorluğu\'nun gelişimine adayan iki ulus.”
“Ermeni Soykırımı’nın sonuçlarını kabul edemeyeceğiz”
“Bugün, Ermenistan, Karabağ ve diasporada iyi organize edilmiş etkili bir Ermeni nüfusu var ve bunlar 100 yıl önce yok olma eşiğinde olan Ermenilerin torunlarıdır” diyen Sarkisyan, “Biz Ermeni Soykırımı’nı unutamayacağız ve sonuçlarını kabul edemeyeceğiz. Kurbanların ve kurtulanların çektiği çileleri göz ardı edemeyiz ve onların nesilleri için güvenli ve onurlu bir gelecek sağlamalıyız” ifadelerini kullandı.
“1,5 milyon insanın kaybı Ermeni ulusunun nüfusunu önemli ölçüde etkiledi” diyen Sarkisyan, “Normal koşullarda bugün 10 veya 12 milyon değil, bu sayının en az iki katı olurduk” diye konuştu.
Sarkisyan, “Soykırımdan sonraki on yıllar içinde Türkiye, sürekli olarak Ermenilerin izlerini ve Ermeni medeniyetini yok etmeye çalıştı. Ve bugün çeşitli aşırılık yanlısı gruplar tarafından tarihi eserlerin yıkılmasını haklı olarak kınıyorsak, bin yıllık ulusun maddi ve kültürel anıtlarının imhasını kınama konusunda daha da sert olmalıydık. Şimdi tüm dünyaya yayılmış Ermenileri düşünün, birçoğu 1940-50\'lere kadar evsizdi” dedi.
“İnsanlığın, Ermeni Soykırımı’ndan ders almadığını farketmek acı vericidir”
Ermenistan Cumhurbaşkanı, “Sizce Soykırımdan çıkarılacak dersler nelerdir ve insanlığın bir daha böylesi durumlarla karşı karşıya kalmaması için ne yapması gerekiyor?” sorusuna, “İnsanlığın, Ermeni Soykırımı’ndan ders almadığını farketmek acı vericidir. Ermeni Soykırımı unutuldu, uzun zaman tanınmamış ve kınanmamış kaldı, halbuki tanınması ve kınanması, insanlığın tarihinde yeni benzeri suçların işlenmesini önleyebilirdi. Ve ondan sonra insanlığın başına yeni soykırımlar geldi” şeklinde ytanıt verdi.
Dünyanın 1960-70\'lerde “Ermeni Soykırımı” hakkında konuşmaya başladığını belriten Sarkisyan, “1965\'te Uruguay bunu tanıyan ilk ülke oldu. Bugün, dünyanın birçok ülkesi ve uluslararası örgütler, aralarında Fransa, Rusya, ABD, Almanya, İtalya, İsviçre, Vatikan, Arap dünyasında da Lübnan ve Suriye, Ermeni Soykırımı\'nı tanıdı. Bugün uluslararası toplumun ezici çoğunluğu Soykırım gerçeğini sorgulamıyor. Aynı zamanda Ermeni Soykırımı\'nın tanınması, Ankara ile ilgili kısa süreli ekonomik ve politik çıkarlar gözönüne alınarak görülmektedir” diye konuştu.
“Birçok Ermeniyi kurtardılar”
Sarkisyan, “Soykırımdan sonra kapılarını açıp bu felaketten kurtulanlara sığınan ülkelere de minnettarız. Ayrıca yetimlere, bu trajediyi bizimle yaşayan Yunan, Süryani, Yahudiler ve Ezidi kardeşlerimize kapılarını açan, Türk, Kürt ve Arap ailelere minnettarız. Bu kasvetli katliam günlerinde hayatlarını tehlikeye atan aile ve bireyler yardım eli uzattı ve birçok Ermeniyi kurtardı” dedi.
Bugün, birçok Türk aydın ve bireyin de “Türkiye\'nin kendi geçmişinin trajik sayfalarıyla yüzleşmesini ve onları çevirmesini umduğunu” belirten Sarkisyan, “Soykırımı\'nın Türkiye tarafından tanınması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, Ermenistan, Ermeni ulusu ve tüm bölge için bir güvenlik taahhüdüdür” şeklinde konuştu.
Sarkisyan röportajın diğer bölümünde Mısır ile Ermenistan arasındaki iyi ve güçlü ilişkiler bulunduğunu, bu ilişkilerin 1991\'de Mısır\'ın Ermenistan\'ın bağımsızlığını tanımasıyla başladığını hatırlattı.
Sarkisyan, “İki ülkenin siyasi ilişkileri karşılıklı saygıya dayanmaktadır. Ermenistan, Mısır\'ın Karabağ çatışması konusundakji tarafsız tutumuna çok değer veriyor ve Mısır\'ın katliamlardan kaçan Ermenilere kucak açarak onlarla bütünleşme konusundaki tarihsel konumunu takdir ediyor” dedi.