Olayı ilk ortaya çıkaran kişilerden birinin Wuhan’daki bir hastanede görevli Dr. Li Wenliang olduğunu yazan gazete, ancak doktorun hastalıkla ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımdan dolayı polis tarafından sorgulandığını yazıyor:
‘Gizemli bir hastalık hastanede yedi kişiyi etkileyince bir doktor sınıf arkadaşlarını uyardı. Dr Li Wenliang, 30 Aralık’ta bir online sohbet grubunda hastaların ‘acil serviste karantiya alındığını’ yazdı. Ona cevap yazanlardan biri korkarak, Çin’de 2002’de başlayan ve yaklaşık 800 kişinin ölümüne sebep olan hastalığı kastederek, ‘SARS yeniden mi geliyor?’ diye sordu.
Ancak gece yarısı Wuhan kent merkezi sağlık otoritesinden gelen yetkililer Li’yi neden bu bilgileri paylaştığı konusunda sorguladı. Üç gün sonra da polis yaptığı eylemin yasadığı olduğunu kabul ettiğine dair bir belgeyi zorla imzalattırdı.
Hastalık şu ana kadar 259 kişiyi öldüren Koronavirüsü idi.
Hükümetin salgına yaklaşım biçiminin virüsün kuvvetli bir şekilde yayılmasının da önünü açtığını yazan gazete, kritik anlarda yetkililerin siyasi krize sebebiyet vermemek ve halkı alarm durumuna düşürmemek için büyüyen krizlerle açıkça mücadelenin önüne gizlilik ve emir duvarları ördüğünü öne sürüyor.
Gazete, ‘Olayın ilk ortaya çıktığı Aralık ayı başı ile Çinli yetkililerin kenti yasaklaması arasında geçen yedi hafta, toplu bir halk sağlığı mücadelesi başlatılmasında gecikme yaşandığını gösteriyor. Bu yedi hafta boyunca yetkililer kırmızı bayrak sallayan doktorlar ve diğerlerini susturdular.’ ifadelerini kullanıyor.
Yetkililerin, halkın maruz kaldığı tehlikeyi küçük gösterdiğini ve onbir milyon nüfuslu kentin sakinlerinin kendilerini korumaları gerektiğinden haberiz bırakıldıklarını aktaran gazete, virüsün başladığı tahmin edilen gıda marketinin yenileme gerekçesiyle kapatıldığını, olaylar artarken dahi yetkililerin ısrarla enfeksiyon olmadığını öne sürdüklerini aktarıyor.
Halk sağlığı uzmanlarının, Çinli yetkililerin kamuoyunu ve tıp uzmanlarını hızlı bir şekilde uyarmayarak hastalığın salgın hale gelmesini önlemede en önemli şanslarından birini kaybettiğini belirttiklerini yazan gazete haberin devamında şu görüşleri aktarıyor:
‘Çin üzerine sağlık çalışmaları yapan Dış İlişkiler Konseyi uzmanlarından Yanzhong Huang, ‘Bu bir eylemsizlik meselesiydi. Wuhan’daki yerel sağlık departmanında halkı tehlikeye karşı uyaracak bir eylem yoktu.’ diyor.
Her ne kadar ilk vaka ve detayları hakkında bilgiler sınırlı olsa ve kesin tarih bilinmese de olayın başlangıc tarihi Aralık başı olarak tahmin ediliyor. Yetkililerin harekete geçtiği tarih 20 Ocak’a kadar da hastalık korkunç bir tehdite dönüştü.
Şimdi küresel bir acil durum söz konusu. Hastalık dünyada seyahat kısıtlamalarını tetiklerken, finansal piyasaları sarstı ve belki de Çin Lideri Xi Jinping için şu ana kadarki en büyük sorun haline geldi. Hatta onun demir yumruk otoriterizmini baltalayabilir de.‘
Gazete, virüsün yayıldığı yer olarak gösterilen et, balık ve kümes hayvanlarının yanı sıra canlı sürüngenlerin de satıldığı Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Marketi’nde işlenmiş domuz eti satan Hu Xiaohu’nun görüşlerini de aktarıyor: Aralık sonunda bazı işlerin kötü gittiğini farkettim.,Çalışanlar düşmeyen ateşle yere yığılıyorlardı. Kimse ne olduğunu bilmiyordu ancak pek çoğu hastanede karantinaya alındı.‘
Doktor ve hemşirelerin olağan tedavilere cevap vermeyen akut solunum yolu enfeksiyonu karşısında şaşkına döndüklerini yazan gazete, ‘Ve hepsinin ortak noktası Huanan marketinde çalışıyor olmalarıydı. 1 Ocak’ta market renovasyon gerekçesiyle kapatılırken, her taraf dezenfekte edildi.‘ diye yazıyor.
Marketin kapatılmasından birgün önce yetkililerin Dünya Sağlık Örgütü’nün Pekin’deki ofisini salgın konusunda uyardığına değinen gazete, yetkililerin ise iyimser açıklamalarda bulunduklarını, virüsü kaynağında kuruttuklarını, hastalığın yayılmasının sınırlı olduğunu ve hastalığın insanlardan insanlara bulaştığına dair bulgular olmadığını öne sürdüklerini aktarıyor.
Gazeteye konuşan Georgetown Üniversitesi Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Bölümü araştırma görevlilerinden Alexandra Phelan, ‘Eğer elinizde bir data yoksa iyimserlik ve güven pompalamak çok tehlikeli bir stratejidir. Hükümetin verdiği mesajların meşruiyetini yok eder çünkü halk sağlığı halkın güveni ile ilgilidir.’ diyor.
Wuhan Sağlık Komisyonu raporuna göre soyadı Zeng olarak açıklanan, Huanan’dan düzenli olarak alışveriş yapan 61 yaşındaki bir kişi, marketin kapatılmasından dokuz gün sonra ölen ilk kişi oldu. Virüsün belirtilerinin ortaya çıkmasından beş gün sonra bu kez de Zeng’in eşi benzer belirtiler göstermeye başladı. Ve bayan Zeng hiçbir zaman o marketten alışveriş yapmamıştı.
Wuhan Virüs Araştırmaları Enstitüsü hastalardan alınan örnekleri inceliyor. Enstitü’nün uzmanlarından biri de 2002’de Guangdong’da ortaya çıkan ve tüm ülkeye yayılan SARS virüsünün izlerini bulmaya çalışan ekipte çalışan Dr Zheng Li Shi. Halk bu hastalık konusunda herhangi bir bilgi sahibi olamazken Bayan Shi ve arkadaşları bu hastalığın SARS’la ilgili olduğunu öne sürdüler. Bayan Shi ve arkadaşlarına göre hastalığın genetik kompozisyonu ortaktı: Yarasalar.
SARS salgını, yarasalardan yasal olarak yetiştirilen ve tüketilen Asya palmiye misk kedilerine geçen bir koronavirüsü yoluyla oluşmuştu. Shi ve ekibine göre yeni hastalık da muhtemelen benzer şekilde insanlara bulaşmıştı.
Enstitü, 7 Ocak’ta yeni korona virüsünü adlandırdı: nCoV-2019. Dört gün sonra da ekip yeni virüsün genetic sekanslarını nükleotit sekansları very merkezine gönderdiler. Bu verilere ulaşan dünyanın dört bir yanından bilim insanları hemen çalışmalara başlayarak ilk bulgularını paylaşmaya başladılar. Ancak gazeteye gre siyasi liderler hala harekete geçmemekte kararlıydı. Virüsün hızla yayıldığı Ocak ayının ilk günlerinde Wuhan Belediye Başkanı Zhou Xianwang şehrin gelecekteki sağlık planlarının tanıtımını yapıyordu. Çünkü bu aylar Çin Komünist Partisi’nin toplantı sezonuydu ve kötü haber alma zamanı değildi. Zhou sağlık projelerinden bahsederken, virus salgınını ile ilgili ağzından tek bir kelime çıkmadı. Hatta belediye daha da ileri giderek kırk bin aileye özel bir ziyafet sundu.
Komünist Parti’nin kongresi devam ederken yetkililer sürekli olarak yeni vakalar olmadığı konusunda açıklamalar yaptılar.
Gazete haberine şu şekilde devam ediyor:
‘Dong Guanghe 8 Ocak’ta yüksek ateşe maruz kalınca ailesi çok da panik yapmadı. Hastanede tedavi edildikten sonra eve gönderildi. On gün sonra da eşinde benzer belirtiler ortaya çıktı. Dong Mingjing, haberlerden salgın olmadığını duyduğundan babasının soğuk aldığını düşündü. Hükümetin açıklamaları ancak eğitimsiz insanları ikna etti.
O dönemde Dünya Sağlık Örgütü de Çinli yetkililerin açıklamalarına benzer duyurular yaptı. Ancak hastalık yayılıyordu. 13 Ocak’ta Tayland’da hastalık ortaya çıktı.
Ilk ölümler ve hastalığın yurt dışında da ortaya çıkması Pekin’deki üst düzey yetkililerin dikkatini çekti. Hükümet SARS ile mücadelede etkin rol oynayan yarı emekli epidemiolog Zhong Nashan’ı bölgeye gönderdi.
18 Ocak’ta bölgeye giden Zhong, 20 Ocak’ta devlet televizyonuna verdiği röportajda korona virüsünün insanların temasıyla geçtiğini söyledi.
Myanmar’da bulunan Çinli lider Xi de, virüsle ilgili ilk açıklamasını yaparak, yetkililerin harekete geçmesini sağladı. O sırada ölen kişi sayısı henüz üç idi. Sonraki onbir gün içinde ölü sayısı 200’e çıkacaktı.’
Wuhan sakinlerinin, kente giriş çıkışlar yasaklanana kadar olayın boyutunu kavrayamadıklarını belirten gazete, yasağın başlayacağı 23 Ocak sabahına kadar insanların havaalanları ve tren istasyonlarına akın ederek kenti terk etmeye çalıştığını, hastanelerin de bu hastalığa yakalanıp yakalanmadıklarından emin olmak için hücum eden insanlarla dolduğunu aktarıyor.
New York Times gazetesi, Wuhan Belediye Başkanı Zhou Xianwang’ın, salgının çapı hakkında halkı bilgilendirmemenin sorumluluğunu aldığını, ancak bulaşıcı hastalıklar yasasının bu durumu ilan etmeye engel olduğunu söylediğini de yazıyor. Bu yasaya göre eyelet hükümetleri ancak merkezi hükümetten izin alarak bu tür hastalıklar konusunda açıklama yapabiliyor.
Hastalığı ilk kez duyuran Dr Li (34) şimdi çalıştığı hastanede maruz kaldığı korona virüsü tedavisi görüyor. Bir çocuğu olan ve yaz aylarında ikincisi bekleyen Dr Li, polisin muamelesinden dolayı incindiğini söylüyor. Dr. Li, ‘Eğer yetkililer bu salgın konusunda daha erken açıklama yapsaydı, sanırım durum daha iyi olurdu. Daha fazla açıklık ve şeffaflık olmalı.’ diyor.