K24’e konuşan Taliban Sözcüsü Suheyl Şahin, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
IŞİD’in Taliban'ın kuracağı hükümete zarar vermeye çalışacağını ifade eden Şahin, “IŞİD Afganistan’a ait bir olgu değil yabancı bir fenomen ve Afgan halkı arasında bir kökene sahip değil. Geçmişte gerçekleştirdikleri vahşice eylemlerden dolayı halk onlardan memnun değil ve halkın desteğine sahip değiller. İşgal bitti ve artık İslami bir yönetim olacak. Bu yüzden burada eylemlerini yürütmek için hiçbir gerekçeleri olamaz. Bu yüzden Afganistan’da yerleri olmadığına eminim” dedi.
Taliban Sözcüsü, IŞİD'in Afganistan'da faaliyet göstermesine hiçbir şekilde izin vermeyeceklerini söyledi.
Afganistan'dan Göç
Afganistan’dan kaçanların bir kısmının ekonomik sebeplerden kaçtığını savunan Şahin şunları söyledi:
“Önümüzdeki 3-4 gün içerisinde yönetimimizi belirleyebiliriz. Afganistan’da şu an bir iktidar boşluğu var. Çeşitli taraflarla görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle teknik eğitim almış insanlara ihtiyacımız var. Bu yüzden insanlarımıza Afganistan'da kalmalarını söyledik. Ancak kaçanların büyük bir kısmı ekonomik koşullar nedeniyle kaçıyor.”
Yeni Yönetim
Şahin, kurulacak olan yeni yönetimle ilgisi ise şunları söyledi:
"Hükümetimizi kurma aşamasında teknik konularda kalifiye insanlara ihtiyacımız var. Bu yüzden insanlarımıza can güvenlikleri ve mülkiyetlerinin korunacağını garanti ediyoruz. Liderliğimiz bu yüzden genel af ilan etti.
Hükümetimizi önümüzdeki birkaç gün içerisinde kurmayı umuyoruz. Çünkü şu an bir iktidar boşluğu var ve bu boşluğun doldurulmasına ihtiyaç var. Hükümeti kurmak için farklı hiziplerden çok fazla politik figür ile müzakerelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde bu görüşmeleri bitirip hükümetimizi kurmayı ümit ediyoruz.
İslami bir yönetim ve yasalar için sadece bu 20 yılda değil bundan evvel Sovyetler Birliği’ne karşı da savaştık ve çok fazla kayıp verdik. Ekonomik yapıya gelince, İslami yasalar zaten yürürlükte. Bazı Avrupa ülkelerinde ve İslam ülkelerinde de İslam’a uygun bir bankacılık uygulanmaya başladı ve diğer bankacılık biçimlerine oranla en iyi kalkınma sağlayan sistem olduğunu kanıtladı.”
"Pakistan, Rusya ve Çin'in Hükümetimizi Tanımasını Bekliyoruz"
“Pakistan, Rusya ve Çin’in hükümetimizi tanımasını bekliyoruz. Onlarla geçmiş yıllardan beri ilişkilerimiz var” sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümetimiz işgalcilerin değil, Afgan halkının hükümeti olacak bu yüzden tüm devletlerin buna saygı göstermesini umuyoruz. Gelecekte onlarla farklı alanlarda çalışmak ve iş birliği içerisinde olmak istiyoruz.”
Türkiye İle İlişkiler Nasıl Olacak?
Kabil Havalimanı üzerindeki tartışmalara da değinen Şahin, yönetimin ele değiştirmesinden sonra Türkiye'ye karşı tutumlarının değiştiğini ifade ederek, NATO himayesinde olmaması durumunda Türkiye’yle işbirliği yapabileceklerini söyledi:
“Türkiye’nin hükümetimizi tanımasını bekliyoruz. Tüm İslam ülkelerinin hükümetimizi tanımasını bekliyoruz. Bizi tanımaları gerekiyor bizler aynı ümmetin birer parçasıyız. Onlarla gelecekte çalışmak ve işbirliği yapmak istiyoruz. Türkiye’nin de diğer tüm NATO güçleriyle birlikte ülkemizden çekilmesi gerektiğini Doha Anlaşması çerçevesinde söylemiştik. Fakat hükümetimizi kurduğumuz zaman farklı alanlarda bizimle bir işbirliği içerisinde olabilirler. Bunlar birbirinden ayrı şeyler.”
Taliban’ın diğer sözcüsü Zabihullah Mücahit de havalimanı da dahil olmak üzere bölgede Türk askerlerini istemediklerini belirtmişti.
"Kan Dökmek İstemiyoruz"
Afganistan'da Pencşir Vadisi'nde bulunan silahlı gruplarla çatışmak istemediklerini vurgulayan Taliban Sözcüsü Şahin, şunları kaydetti:
“Elbette zorluklar olacağını biliyoruz. Ülkemiz bir değil 54 ülkenin işgali altındayken de zorluklar vardı. Şu ana kıyasla yolumuz üzerinde daha fazla güçlükler vardı. Fakat Allah ve halkımızın yardımıyla bu engelleri aşabildik. Allah’ın, çalışkan insanlarımızın ve dürüst gayretimizin sonucunda gelecekte de bütün engelleri aşacağımıza inanıyoruz.
Ahmed Mesud ve Emrullah Saleh Afgan halkı tarafından seçilmedi, işgalciler tarafından getirildiler. Afganistan’ın yabancı güçler ve ABD tarafından işgal edilmesinin bir sonucu olarak önemli yerlere gelip güç elde ettiler. Onların bulunduğu bölge şu an kuşatılmış durumda ve kontrolü çok kolay bir şekilde ele geçirebiliriz. Fakat kan dökülmesini istemiyoruz. Bu yüzden görüşmelerimiz devam ediyor ve barışçıl bir çözüme ulaşmayı umuyoruz.”