Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Adalet Bakanlığı\'nın ve hükümet yetkililerinin tutuklu gazeteciler hakkında \"yalan\" söylediğini belirterek, 3 Mayıs itibariyle 35 gazetecinin hala tutuklu olduğunu açıkladı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), yaptığı yazılı açıklamada Türkiye cezaevlerinde, 3 Mayıs itibariyle 35 gazetecinin bulunduğunu belirterek, \"Adalet Bakanlığı ve hükümet yetkilileri, tutuklu gazeteciler konusunda yalan söylüyor\" dedi.
Tutuklu 35 gazeteciden 14\'ünün tutuklu, 18\'inin hükümlü olduğu belirtilen açıklamada, tutuklu gazetecilerin 23\'ünün Kürt basın kurumlarında çalışan gazeteciler olduğu kaydedildi.
Açıklamada, \"Bu gazetecilerden 3\'ü; Füsun Erdoğan, Bayram Namaz ve Arif Çelebi, 10 Eylül 2006 tarihinden bu yana, yani yaklaşık 8 yıldır tutuklu yargılanıyor. Siyasi davalarda tutuklu yargılama süresine 10 yıldan 5 yıla indiren yasa değişikliği yapıldı ancak yeni yasa, 3 gazeteciye uygulanmadı. Bu gazetecilerden DİHA editörü Ramazan Pekgöz hakkında, iddianamede, \'Yayınlanacak haberleri belirlediği ve bu doğrultuda kararlar aldığı, görev dağılımı yaptığı tespit edilmiştir\' denildi. Pekgöz, gazetecilik yaptığı için tutuklandı. Bu gazetecilerden Tayyip Temel, tutuklandığında Azadiya Welat gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapıyordu. Bu gazetecilerden Arif Çelebi, tutuklandığında Atılım gazetesine yazıyordu. Hala da yazmaya devam ediyor. Bu gazetecilerden Sami Tunca, tutuklandığında Mücadele Birliği\'nin yazı işleri müdürüydü. Hala da derginin yazı işleri müdürü. Bu gazetecilerden Nurettin Fırat, haber takibi nedeniyle yurt dışına yaptığı seyahatler gerekçe gösterilerek tutuklandı. Bu gazetecilerden Ertuş Bozkurt, Selahattin Demirtaş\'ın basın özgürlüğü ile ilgili bir demecini takip ettiği için tutuklandı\" diye belirtildi.
Hükümetin tutuklu gazeteciler konusunda Türkiye ve dünya kamuoyunu yanıltmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, \"Ancak dün olduğu gibi bugün de bu yanılsamayı yaratmalarına izin vermeyeceğiz. TGS olarak, cezaevindeki meslektaşlarımızla dayanışmayı sürdürmeye, onların özgürlüğünü istemeye devam edeceğiz. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü\'nde bir kez daha haykırıyoruz: Zindanlar boşalsın, basına özgürlük\" ifadelerine yer verildi