AB’nin Libya delegasyonu başkanı Jose Sabadell’in yanı sıra Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, İspanya, İsveç ve Norveç büyükelçileri dün UMH Başkanı Fayiz es-Serrac’a güven mektuplarını sundular. Başkent Trablus’ta Serrac, UMH Dışişleri Bakanı Muhammed Sayala ve Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Mustafa Sanallah ile yaptıkları bir dizi görüşmede, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes anlaşmasına varmak, devletin ülke çapında meşru güç kullanımı üzerindeki tekelini yeniden tesis etmek, finansal kurumları yeniden birleştirmek, Libya’daki petrol ablukasını tamamen kaldırmak ve siyasi diyalogu yeniden başlatmak için Libya konulu Berlin Konferansı’nın çıktılarına tam olarak uymanın önemine vurgu yaptılar.
Delegasyon üyeleri tarafından yapılan açıklamada, ‘mevcut krize ancak ülkeyi parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine götüren siyasi bir çözüm getirilebilir’ denildi. Tüm Libyalı liderlerin, BM tarafından desteklenen Libya Siyasi Diyalog Forumu’na iyi niyetle katılmaları çağrısında bulunan delegasyon üyeleri, davet edilen tüm temsilcilerin bir sonraki toplantıya katılmasını umduklarını dile getirdiler.
Delegasyon üyeleri yaptıkları açıklamada ayrıca, kalıcı ateşkes anlaşmasına varmanın ancak görüşmelerle mümkün olacağını vurguladıklarını, Ortak Askeri Komite’nin BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) öncülüğünde doğrudan oturumlara başlayacaklarına dair duyuruyu memnuniyetle karşıladıklarını ve iki tarafın da ateşkes anlaşması üzerindeki çalışmalarını bir an önce sonuçlandırmalarını beklediklerini kaydettiler.
Açıklamaya göre delegasyon, Libyalı yetkililerin güvenlik sektöründe, özellikle kapsamlı çözüm bağlamında gerçekleştireceği tüm reform çabalarına destek vereceğine işaret edilirken AB’nin bu konudaki katılımını yoğunlaştırmaya ve UNSMIL ile yakın koordinasyon içinde etkili bir ateşkes izleme mekanizması için destek sağlamaya yönelik her türlü talebi değerlendirmeye hazır olduğunu vurgulandı.
Libya’nın tüm bölgelerinde, petrol gelirlerinin adil ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi için yapılan çalışmaları ve petrol üretimine devam etmeye yönelik sarf edilen son çabaları memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden delegasyon üyeleri, AB’nin Libya’ya yönelik silah ambargosunu denetlemek için mayıs ayında başlattığı IRINI Operasyonu’nun uluslararası toplumun emrinde tarafsız bir araç olduğunu ve Libya’ya barışın yeniden sağlanmasına katkıda bulunmaya devam edeceğini söylediler.
Bununla birlikte AB üye ülkeleri, Türkiye ile Libya arasında imzalanan Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nın ‘üç ülkenin egemenlik haklarını ihlal ettiğini ve deniz hukukuna uymadığını ve bu üç ülke için herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağını’ bir kez daha yinelediler.
Delegasyon üyeleri açıklamada, AB’nin son zamanlarda uyguladığı beş yeni yaptırım listesi gibi, BM’nin Libya silah ambargosunun uygulanması da dahil olmak üzere Berlin Konferansı’nın çıktılarını baltalayan ve uygulanmalarını engelleyenlerin yanı sıra Libyalı yetkililerin reform girişimlerine karşı çalışanlar, devlet fonlarını yağmalamaya devam edenler ve ülke çapında insan haklarına yönelik ihlaller gerçekleştirenlere karşı kısıtlayıcı önlemler almaya hazır olduğuna işaret ettiler.
Bu arada dün yerel basında Mısırlı ve Libyalı kaynaklardan aktarılan haberlere göre Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi ile Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) temsilcileri, yarın Kahire’de, iki taraf arasındaki anlaşmazlıkları çözmek ve ülkenin yeni anayasası konusunda bir anlaşmaya varmak amacıyla bir araya gelecekler.
Öte yandan Hafter liderliğindeki LUO, cuma günü, UMH Savunma Bakanı Nemruş’un LUO’ya bağlı birliklerin Libya’nın batısındaki şehirlere doğru hareketliliğinin izlendiğine dair açıklamalarını ‘temelsiz’ olarak nitelendirmesinden birkaç saat sonra Nemruş yaptığı açıklamada, Bakanlığın bu gibi konularda söylemlere değil, daha çok doğru ve güvenilir istihbarata dayanan açıklamalarda bulunduğunu belirtti. Nemruş ayrıca UMH’ye bağlı kuvvetlerin, her türlü girişimi geri püskürtmeye hazır olduğunun altını çizdi.
Diğer yandan LUO Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, cuma akşamı yaptığı açıklamada, LUO güçlerinin 8 Haziran’da Kahire’de ilan edilen ateşkesi sürdürmeye kararlı olduğunu ve Sirte-Cufra hattındaki mevzilerine kalmaya devam ettiklerini vurguladı. Mismari açıklamasında, “Nemruş’un iddiaları, uluslararası toplum tarafından desteklenen ve şu anda var olan barışçıl siyasi sürece karşı bir grev girişimidir. Tekfirci milislerin ilerlemeleri ve provokatif eylemlerde bulunmaları için bir bahanedir” şeklinde konuştu.
Bu ‘iddiaları’, yasadışı oluşumların ‘Libya krizinin başarılı bir şekilde çözülmesinin önün açan iyi çabaları istemediklerinin bir kanıtı olarak gördüklerini’ söyleyen Mismari, “Libyalılar terörizm ve suçla mücadelenin yanı sıra sağlam demokratik temeller üzerine bir devlet inşa etmek için birleşmişlerdir” dedi. Mismari’nin açıklamalarına göre LUO, ‘Ulusal çıkarlar gerektirdiğinde savaşmaya hazır olmakla birlikte her zaman barışçıl bir yol tercih ettiğinin’ altını çizdi.
Bu arada LUO dün ülkenin güneyindeki eş-Şerara ve el-Fil petrol sahalarına askeri takviyeler gönderdi.