Federal Kürdistan yönetiminin Türkiye üzerinden gerçekleştirdiği petrol ihracatı ile bağımsızlık yolunda önemli bir adım attığı yorumları sürerken Hewler-Ankara arasındaki enerji ortaklığının önemine vurgu yapılıyor. Federal Kürdistan Yönetimi\"nin Türkiye üzerinden uluslararası piyasalara petrol satışı gerçekleştirmesinin Ortadoğu\'daki dengeleri değiştirecek yeni bir siyasi ve ticari işbirliğinin \"ayak sesleri\" olarak değerlendiriliyor.
Deutsche Welle tarafından yayınlanan geniş bir haberde \"Türkiye\'nin en uzun kara sınırının olduğu Suriye\'nin ardından bir diğer komşusu olan Irak\'ta da iç savaş ihtimali her geçen gün artıyor. Irak-Şam İslam Devleti\'nin (IŞİD) Musul kentini işgali ile başlayan kaos, Irak\'ın üçe bölünme senaryolarını yeniden gündeme getirirken, ülkenin kuzeyindeki Kürdistan bölgesinde Irak\'ın orta ve güneyinde yaşanan gerilimden uzak yeni bir döneme giriliyor\" deniliyor.
50 YILLIK ANLAŞMA
Kürt bölgesinin petrol kaynaklarının uzun zamandır Türkiye\'nin de ilgisini çektiğine, Birçok Türk şirketi bölgede petrol arama faaliyeti yürüttüğüne ve işaret edildiği haberde Federal Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani de 4 Haziran\'da yaptığı açıklamada, ABD\'nin itirazına rağmen Türkiye ile enerji alanında 50 yıllık anlaşma imzaladıklarını, sürenin daha da uzatılabileceğini belirttiği anımsatıldıktan sonra \"Türkiye\'nin 2013\'ten beri bölgeden tankerler ile taşınan petrolü kendi sınırları içinde depoluyordu. 2014\'ün ilk aylarında ise petrol, Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı\'ndan Ceyhan\'a pompalanmaya başlandığı\" anlatılıyor.
\"IŞİD SORUNU PETROLÜN ÖNÜNÜ AÇTI\"
Kürdistan yönetiminin Türkiye\'ye gönderdiği petrolün ilk satışının 22 Mayıs\'ta yapıldığı, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki\'nin ise, 23 Mayıs\'ta yaptığı açıklamada Federal Kürdistan petrolünün uluslararası piyasalara sevkiyatına mesafeli durduklarını \"Irak hükümetinin onayı olmadan yapılan petrol ihracatını desteklemiyoruz\" sözleri ile vurguladığı belirtilen haberde, \"Ancak IŞİD\'in Musul\'u işgali ile ülkenin içinde girdiği bunalım, Kürdistan\'ın yeniden ABD\'nin gözünde \'güvenli liman\' haline getirdi\" deniliyor.
DW, Enerji Bakanı Taner Yıldız\'ın, 23 Haziran\'da yaptığı açıklamada, şu ana kadar Ceyhan Limanı\'ndan üç tanker petrolün sevk edildiğini, dördüncü kargonun da pazar akşamı itibariyle yüklenmeye başladığını, şimdiye kadar 97 milyon dolarlık Kürt petrolünün satıldığını ve bu miktarın 93 milyon dolarının Halkbank\'taki hesaba yatırıldığını kaydettiğini belirtiyor.
\"KÜRDİSTAN PETROLÜNÜN SATIŞI MEŞRU HALE GELDİ\"
Kürdistan bölgesinden çıkan petrolün Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara ulaşmasını Deutsche Welle Türkçe servisine değerlendiren uzmanlar, Hewler-Ankara hattında geliştirilen işbirliğinin bölgedeki refah ve huzuru artıracağını, Kürdistan devletinin kurulmasını da hızlandıracağını belirtirken \"Kürdistan petrolünün satışı meşru hale geldi\", \"Kürtler ekonomik özgürlüğe kavuşuyor\"gibi değerlendirmeler yapılıyor. Bu arada, petrolden sonra sıra doğalgaza geleceğinin de altı çiziliyor.
\"Hele petrol ile birlikte doğalgazın da Türkiye üzerinden Avrupa ve uluslararası pazarlara çıkışı sağlanırsa, bu ilişki daha da kuvvetlenecek\" diye düşünen uzmanlar, böylesi bir işbirliğinin Ortadoğu\'daki en büyük destekçisinin ise Doğu Akdeniz\'de yeni enerji hatları kuran İsrail olacağı düşünülüyor.
