Almanya'da bir mahkemenin, Suriyeli bir sığınmacının korunma statüsü ile ilgili verdiği karar, ülkede yaşayan Suriyelilerin sınır dışı edilebilmeleri konusunda yoğun bir tartışma başlattı.
Mahkeme kararını değerlendiren Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann, Suriye'ye sınır dışı uygulamalarında kimin hangi bölgeye gönderilebileceğinin çok iyi incelenmesi gerektiğini söyledi. Suriye'nin tamamında güvenlik durumunun aynı olduğu yönünde bir genelleme yapılamayacağını belirten Buschmann, Suriye'de şu an çok tehlikeli bölgeler olduğu gibi, hayati tehlikenin olmadığı bölgelerin de varlığı göz önünde bulundurulduğunda, mahkemenin verdiği kararın anlaşılır olduğunu belirtti.
DW Türkçe'nin aktardığına göre, Münster Yüksek İdare Mahkemesi dün açıkladığı kararda, Suriye'de siviller için artık "ülke içi silahlı çatışmalardan kaynaklanan ve şahısların keyfi şiddet sonucu hayatını ve fiziksel dokunulmazlıklarını tehlikeye sokan ciddi bir durum olmadığını" dile getirmişti. Söz konusu davanın, Avusturya'dan Almanya'ya geçerken yakalanan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya insan kaçıran bir şebekenin üyesi olma suçundan hüküm giyen davacısı, mülteci olarak tam koruma sağlanmasını talep etmişti.
Davacının Suriye'ye gönderilmesi halinde, orada siyasi baskı tehlikesi ile karşı karşıya kalmayacağını bildiren Mahkeme, bu kişinin Almanya'ya gelmeden önce işlediği suçtan dolayı iltica hakkına sahip olmadığına, aynı zamanda geçici koruma statüsünden de faydalanamayacağına hükmetti.
Geçici koruma statüsü, birey olarak takibat tehlikesiyle karşı karşıya bulunmasa da, ülkesine geri gönderilmesi durumunda iç savaş gibi nedenlerden dolayı ciddi zarar görebileceğine dair elle tutulur kanıtlar sunan kişilere verilebiliyor.
'Ülkenin geneli artık tehlikeli değil'
Almanya'da bugüne dek, Suriyelilere yönelik iltica ve sığınma değerlendirme süreçlerinde genel olarak tüm başvurucuların hayatî tehlike ve beden dokunulmazlığının ihlali tehlikesi göz önünde bulunduruluyordu. Mahkeme verdiği kararda, hem davacının geldiği Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde hem de ülkenin genelinde böyle bir tehlikenin olmadığını belirtti. Yüksek İdare Mahkemesi'nin aldığı karar, temyiz yolu açık olduğundan henüz kesinleşmiş değil.
Almanya İçişleri Bakanlığı'ndan konuya dair bir soruya verilen yanıtta, "İçişleri Bakanlığı ve Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi prensip olarak karar uygulamalarını, eldeki kaynakları temel alarak sürekli gözden geçiriyorlar" denildi, bu kaynaklar arasında mahkeme kararlarının da olduğu ve Yüksek İdare Mahkemelerinin verdiği kararların daha da önem arz ettiği kaydedildi.
Afganistan'a sınırdışı da planlanıyor
Geçen haziranda yapılan federal ve eyaletler düzlemindeki içişleri bakanları toplantısında, suçluların ve tehlikeli İslamcıların Afganistan ve Suriye'ye de sınır dışı edilmeleri hakkında görüş birliği oluşmuştu.
Potsdam kentinde yapılan toplantıda konuşan Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, sınır dışı uygulamasını pratiğe dökmek için pek çok ülke ile görüşme halinde olduğunu, Suriye ile ilgili uygulamaya dair soruların yanıtlanmasının yanında bu ülkenin içinde bulunduğu durumun da yeniden değerlendirilmesinin gerekli olduğunu ifade etmişti. Faeser, atılacak bu adımları da yakın bir gelecekte, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile çözüme kavuşturacaklarına inandığını belirtmişti.