Sekiz Avrupa Birliği (AB) ülkesinin geçen hafta yayımladığı ortak mektup, AB'nin Suriye politikasını tartışmaya açtı. İtalya, Avusturya, Hırvatistan, Çekya, Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan, Slovenya ve Slovakya dışişleri bakanlarının imzasını taşıyan mektupta, Suriye'deki Beşar Esad yönetimiyle ilişkilerin normalleştirilmesi talebi yer aldı. Mektupta bir AB-Suriye temsilcisi atanması, Brüksel'de Suriye Büyükelçisi'nin yeniden göreve başlaması ve Suriye'de hükümet kontrolündeki bölgelerde, yurt dışındaki Suriyeli sığınmacıların geri gönderilebileceği 10 adet "güvenli bölge" oluşturulması önerilerine yer verildi.
Almanya'nın mektupta imzası bulunmasa da geçen hafta Münster Yüksek İdare Mahkemesinin Suriye'ye sınır dışıların önünü açan kararı, bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Mahkeme kararında "Suriye'de siviller için artık iç çatışmalardan kaynaklanan ve şahısların keyfi şiddet sonucu hayatını ve fiziksel dokunulmazlıklarını tehlikeye sokan ciddi bir durum olmadığı" değerlendirmesinde bulunuldu.
Suriye gerçekten güvenli mi?
İnsan hakları gözlemcileri, analistler ve Birleşmiş Milletler'den (BM) ise temkinli açıklamalar geldi, Suriye'nin genel nüfus için de geri gönderilecek sığınmacılar için de güvenli olmadığına vurgu yapıldı.
BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada Suriye'nin yoğun bir çatışma, karmaşa ve bölünme içinde bulunmayı sürdürdüğünü belirterek ülkenin silahlı aktörler, terör örgütleri listesindeki yapılanmalar, yabancı ordular ve cephe hatları arasında bölünmüş olduğuna işaret etti. Pedersen, "Siviller hâlâ şiddete kurban gitmekte ve yoğun insan hakları ihlallerine maruz kalmakta, yerinden edilmeler ve insanî kriz durumu yoğun bir şekilde devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
Esad milyonlarca muhalifle ne yapacak?
Uzmanlar, Esad ile ilişkilerin normalleştirilmesinin tek taraflı bir adım olmadığına da dikkat çekiyor. Ortadoğu uzmanı Petillo, "Normalleşme aynı zamanda Esad'ın diplomatik yükümlülükler üstlenmesini de gerektiriyor. Esad kendisine muhalif milyonlarca sığınmacının ülkeye geri dönmesinden korkuyor" diyor. Petillo, ülkedeki şiddetli ekonomik kriz göz önüne alındığında devletin dışarıdan gelecek milyonlarca vatandaşın temel ihtiyacını tedarik etmesinin güçlüğüne işaret ediyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin son verilerine göre Suriye'deki 16,7 milyon kişi insanî yardıma muhtaç durumda. Nüfusun yarısından fazlası evini terk edip başka bölgelere kaçmak zorunda kaldı. Ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalan 7,2 milyon kişinin yanı sıra yaklaşık 5 milyon Suriyeli de komşu ülkelere sığındı.