Der Spiegel'den şok iddia, 'ABD ve İngiltere de dinledi'
Almanya’nın Türkiye’ye de geniş çaplı dinleme yaptığını ortaya çıkaran Der Spiegel dergisi şok iddialarda bulundu.
01.09.2014, Pts - 11:32
Almanya’nın Türkiye’ye de geniş çaplı dinleme yaptığını ortaya çıkaran Der Spiegel dergisi şok iddialarda bulundu. Üst düzey Türk politikacılar, askerler ve istihbaratçıları ABD ve İngiltere’nin de izlediğini yazdı. Türkiye’nin ABD için “ortak ve hedef ülke” olduğunun altını çizdi
Der Spiegel dergisi, Amerikalı istihbaratçı Edward Snowden’in sızdırdığı binlerce belgeler içinde detaylı bir araştırma yaptı. Türkiye’yi sadece Almanya’nın değil, de “müttefik” ABD ve İngiltere’nin de uzun yıllardan beri takip ettiğini ortaya koydu. Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA) belgelerinde Türkiye’nin “hem ortak ve hem de hedef ülke” olarak sınıflandırıldığının altını çizen dergiye göre Ankara, Washington açısından takip edilmesinde gereken ülkeler listesinde Küba’nın bile üzerinde. Venezuela ile aynı kategoride değerlendirilen Türkiye’de daha NSA kurulmadan, 1940’lardan beri Amerikan takip ve izlemesi yapılıyor. ABD, PKK ile mücadelede Türkiye’ye önemli bilgiler veriyor. Bu alanda iki ülke istihbarat teşkilatları arasında çok yakın bir işbirliği var. NSA belgelerine göre ABD, üst düzey PKK’lilerin telefon konuşmalarından elde ettiği yer bilgierini bilgi paylaşımı çerçevesinde Ankara’ya iletiyor. İki ülkenin bu kadar yakın istihbarat paylaşımına rağmen ABD için Ankara önde gelen “hedef” ülkelerden birisi. Washington yönetimi “Türk liderlerin niyetlerini anlamak için” casusluk yapıyor. Bunun yanında 18 farklı alanda bilgi topluyor. ABD, Türkiye’deki üslerinden elde ettiği bilgileri PKK ile mücadele eden Ankara hükümetiyle de paylaşıyor. Üst düzey teröristlerin coğrafi konumlarını, “onların yakalanması ve öldürülmesi amacıyla” anlık istihbarat paylaşımı ile iletiyor. 15 Nisan 2013 tarihli “çok gizli” damgalı belgede NSA ile MİT arasındaki ilişkiler de değerlendiriliyor. Türkiye ile yapılan “sinyal istihbaratı” işbirliğinin incelendiği belgede “ortaya çıkabilecek muhtemel sorunlar” başlığı altında şu ifadeler dikkat çekiyor: “İstihbarattan gelen bilgiler MİT’in başındaki Dr. XXXXXX’in İran ilişkisine işaret ediyor. Bu ilişkinin ABD’nin işbirliğine nasıl etki edeceği şu an için bilinmiyor.” 2013’te ABD’ye gelen bir Türk heyetin ziyaretinden sonra PKK’ye yönelik işbirliğinin boyutları genişliyor. Türk ve Amerikalı istihbaratçılar birlikte “Ortak İstihbarat Birleştirme Hücresi” kuruyor. Böylece hava operasyonu düzenlenecek PKK’liler birlikte tespit ediliyor. Barack Obama’nın başkanlığı döneminde, 2012’nin Ocak ayında Amerikalılar Türkiye’ye “teknoloji harikası ses tanıma sistemi” aracılığıyla yardım öneriyor. Sistem, sesi tanımlı kişinin yaptığı tüm telefon görüşmelerini kaydediyor. Benzer bir başka sistem de, belirlenmiş kelimelerin kullanılması halinde de alarm veriyor. NSA bu iki sistemin de kurulması karşılığında Türkiye’den önde gelen PKK’lilerin ses örneklerini istedi. NSA’nın tek endişesi Türkler’in kelime arama fonksiyonunu başka amaçlar için de kullanabileceği noktası oldu. Dergiye göre Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA) 2011 yılının Aralık ayında Türkiye-Irak sınırında uçuş yapan insansız hava araçlarından bölgedeki bir hareketlilik olduğunu belirledi. Irak’tan Türkiye’ye doğru hareketlenen grup hakkında Ankara bilgilendirildi. Gelen istihbaratı değerlendiren Ankara PKK konvoyu olduğunu düşündüğü gruba operasyon talimatı verdi. Havalanan F-16 uçakları sınırı bombaladı. Ertesi gün bombalanan konvoyda teröristlerin değil kaçakçıların olduğu ortaya çıktı. 34 kişinin hayatını kaybettiği olaydan sonra Türkiye’de yoğun tartışmalar yaşandı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in adı GCHQ belgelerinde “hedef” olarak anılıyor. Aynı zamanda İngiliz vatandaşı olmasına rağmen Şimşek’in iki cep telefonu ve şahsi e-mail’inin izlenmesi için emir yazısı hazırlanmış. Şimşek’in 2009’da Londra’da düzenlenen G-20 Maliye Bakanları Zirvesi’nde takip altına alındığı daha önce haberlere yansımıştı. Türk dışişleri yaşananlar hakkında “skandal ve kabul edilemez” değerlendirmesi yapmıştı. NSA, “parayı takip et” prensibi gereğince, PKK’nin Avrupa’daki nakit akışını izlemeye aldı. Türk politikacıları da adım adım izleyen ABD’nin, Türk yetkililerin bildiği Ankara’daki istihbarat üssünün yanında Ankara ve İstanbul’da 2 gizli dinleme istasyonuna daha sahip. NSA, her altı ayda bir değerlendirme yaparak hedef ülkelerin konumlarını masaya yatırıyor. Bu çerçevede Nisan 2013’te yapılan çalışmada Türkiye “Washington’un en fazla izleme yaptığı ülkeler” arasında yer alıyor. Türkiye’den başta “Türk liderliğinin niyetleri” olmak üzere 19 farklı alanda bilgi toplanması isteniyor. Amerikalılar’in Türklere yönelik ilgisi sadece Türkiye topraklarında sınırlı değil. Türkiye’nin Washington Bü- yükelçiliği “pudra”, New York’taki BM nezdindeki büyükelçiliği de “Karaşahin” adı verilen operasyonlar ile adım adım takip etmiş. Bu operasyonda o derece başarılı olunmuş ki, bilgisayarlara yerleştirilen casus yazılımlar saye-sinde elçiliklerdeki bilgisayarların hafızasındaki tüm bilgileri kopyalayacak kadar ileri gidilmiş. Tüm telefon konuşma-ları da kayıt altına alınacak şekilde hatlara erişim sağlanmış. ABD, elde ettiği bilgilerin çoğunu “5 Göz” adı verilen istihbarat paylaşım ortaklığı çerçevesinde İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda ile paylaştı. Buna rağmen İngiliz gizli servisi GCHQ, Türkiye’de kendi izleme ve dinleme birimiyle faaliyet gösterdi. Türkiye’nin politik hedeflerinin yanı sıra enerji başta olmak üzere ticari konularda kendi hedefleri doğrultusunda takip yaptı.
TÜRK LİDERE 2006\'DA ULAŞILDI
8 Ocak 2007 tarihli bir belgeye göre “Türkiye liderliğinin dinlenmesi için tarihte ilk kez yapılan bilgisayar ağının kullanılması yöntemi” 2006’da başarıya ulaştı. Amerikan istihbarat camiasının değişik birimlerinin işbirliğiyle elde edilen başarı çok önemli bir adım olarak nitelendi. yen NSA uzmanları, “Bu başarılı işlem, gelecekteki benzer istihbarat hedefleri için bir örnek teşkil edecek” değerlendirmesinde bulundu.
2013\'TEN SONRA DİNLEMELER TAVAN YAPTI
ABD’nin Türkiye’ye yönelik takibinde 2013’te artış gözleniyor. Bu yıl şubatta ABD\'nin Ankara Büyükelçiliği’ne intihar saldırısı yapıldı. AK Parti\'nin Ankara’daki genel merkez binasına lav silahıyla ateş edildi. Aynı günlerde Adalet Bakanlığı’na iki el bombası atıldı. Saldırganların DHKP-C terör örgütüne üye oldukları belirlendi. Aynı günlerde Cilvegözü Sınır Kapısı\'nda da büyük bir patlama oldu.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 6472 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:32:36