Yunanistan Kıbrıs’la birlikte Türkiye’nin araştırma yapmayı planladığı bölgelerle ilgili bir karşı NAVTEX yayınlayarak denizcileri Türkiye’nin ilan ettiği NAVTEX’i yok saymaya davet etti.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ise “illegal” olarak tanımladığı Türkiye’nin NAVTEX’iyle ilgili Ankara’ya ültimatom verdi.
Konuyla ilgili olarak Yunan Dışişleri’nden yapılan açıklamada “Yeni illegal Navtex ile Yunan kıta sahanlığının bir bölümünde Türk araştırmalarının yapılacağının ilanı, bölgede gerginliğin tırmandırılmasını teşkil etmektedir” dendi.
Yunan basınında yer alan haberlere göre açıklamada “Bu durum Türkiye’nin illegallikte ısrarını ve Uluslararası Hukuk’un, Uluslararası Deniz Hukuku’nun, iyi komşuluk ilişkilerinin ve Avrupa Birliği’nin teşviklerinin Türkiye tarafından hiçe sayıldığını kanıtlamaktadır” ifadelerine yer verildi.
Yunanistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nin Türk Dışişleri Bakanlığı’na ültimatom verdiği belirtilen açıklamada Yunan yetkili makamlarınca konunun AB, NATO ve BM düzeyinde gündeme getirildiği ifade edildi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şu ifadelerle son buldu:
“Türkiye’yi, egemenlik haklarımızı ihlal eden ve bölgedeki barış ile güvenliği sabote eden illegal hamlelerini bir an önce sonlandırmaya davet ediyoruz. Bölgedeki istikrar için tek yol uluslararası yasallığa saygı göstermektir.”
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın Oruç Reis gemisinin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamayla ilgili soruya Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy cevap verdi.
“Yunanistan’ın bu maksimalist kıta sahanlığı iddiası uluslararası hukuka, içtihata ve mahkeme kararlarına aykırıdır” ifadelerine ye verilen açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Ülkemizin Doğu Akdeniz’de devam eden hidrokarbon faaliyetleri çerçevesinde, Oruç Reis araştırma gemimizin 21 Temmuz 2020 tarihinden itibaren, Doğu Akdeniz’de yeni bir sismik araştırma faaliyetinde bulunacağı ilgili makamlarımızca yayımlanan bir NAVTEX (Denizcilere Duyuru) ile kamuoyuna duyurulmuştur.
Oruç Reis gemimizin araştırma yapacağı deniz alanı, ülkemizin Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığı sınırları ve 2012 yılında Hükümetimizce TPAO’ya verilen ruhsat sahaları içindedir. Sözkonusu sahanın bir bölümünde Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemimiz esasen geçmiş yıllarda faaliyette bulunmuştu.
Hal böyle olmasına rağmen Yunanistan bu araştırma faaliyetimize itiraz ederek, araştırma sahasının kendi kıta sahanlığında olduğunu iddia etmiştir. Yunanistan bu iddiasını başta Meis olmak üzere, kendi ana karasından uzaktaki adalarının varlığına dayandırmaktadır. Yunanistan’ın bu maksimalist kıta sahanlığı iddiası uluslararası hukuka, içtihata ve mahkeme kararlarına aykırıdır.
Yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 km, Yunan ana karasına ise 580 km uzaklıkta olan bir adanın 40.000 kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratması rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez değildir. Bu nedenle Yunanistan’ın bu iddialarını reddediyoruz.
Türkiye, bugüne kadar çeşitli vesilelerle her düzeyde dile getirdiği üzere Yunanistan’a diyalog çağrılarını yinelemekle birlikte, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarını müdafaa etmeye devam edecektir.”