HDP Basın Bürosu tarafından paylaşılan bilgilere göre; tutuklu bulunan HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın 6-7 Aralık tarihinde Ankara’da yapılan yargılamaları İrlanda Parlamentosuna taşındı. Çok sayıda siyasetçi ve aktivistin yer aldığı yabancı delegasyonun duruşmalarına girmesine izin verilmemesiyle ilgili İrlanda Ulusal Parlamentosundan Sinn Fein sözcüsü Seán Crow, İrlanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Simon Coveney’in cevaplaması istemiyle Demirtaş’ın 7 Aralık’taki duruşması ve diğer tutuklu HDP’lilerin durumuna ilişkin yazılı soru önergesi verdi.
Demirtaş’ın Kendi Davasına Girmesine İzin Verilmiyor
“Türk yetkililerin, Demirtaş’ın kendi davasına katılmasına izin vermediği gerçeğinin farkında mısınız” sorusunu da yönelten Crow’un önergesi, Başbakan Yardımcısı Coveney tarafından kısa sürede yanıtlandı. 14 Aralık tarihinde verilen önergede Crow, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanına şunları sordu:
- 7 Aralık 2017'de Türkiye'de başlayan Selahattin Demirtaş yargılamasının; dahası, Türk yetkililerin onun kendi davasına katılmasına izin vermediği gerçeğinin farkında mısınız?
- Türkiye’deki mevcut koşulları düşündüğümüzde ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi rakibine açıkça terörist demesi ışığında Demirtaş’ın adil yargılanıp yargılanmayacağı konusundaki görüşünüz nedir?
- Diğer HDP üyeleri ve milletvekillerinin cezaevinde olmaları hakkındaki görüşünüz nedir?
- İrlanda’nın Türkiye Büyükelçiliği'nden bir yetkili bu yüksek profilli davaya takip ediyor mu?
Endişelerimizi Daha Önce İfade Ettik
İrlanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Simon Coveney verdiği yanıtta, Kürt sorununun ancak diyalogla çözülebileceğini şu sözlerle açıkladı:
“Sayın Milletvekili hatırlayacaktır ki benden önceki bakan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın Kasım 2016'da tutuklandığında ciddi endişeleri ifade eden bir bildiri yayınlamıştı. Ankara Büyükelçiliğimizden bir temsilci, diğer ülkelerin elçilik temsilcileriyle birlikte, Temmuz ayında Figen Yüksekdağ davasını, Aralık ayında da Selahattin Demirtaş davasını takip etmeye, mahkeme salonuna girmeye çalıştı ancak başarısız oldu. Yetkililer, kendisi için sadece bir video bağlantısı yolu sunduğundan Demirtaş’ın kendisi de mahkemeye getirilmedi.
2016'daki darbe girişimi sonrasında Türkiye'deki hassas güvenlik durumuna rağmen, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü ve demokrasinin hakim olması hayati önem taşıyor. Seçilmiş milletvekillerinin gözaltına alınması ve tutuklanması özellikle endişe verici.
Gerekli Şefaflık Gösterilmiyor
Türkiye'de yargılanan herkes için masumiyet karinesi ile özgür ve adil yargılanma hakkını da içeren yasal süreçlerin işletilmesi gerektiğini tekrar tekrar dile getirdim. Selahattin Demirtaş'ın yargılama öncesi tutukluluk durumu zaten uzun sürdü ve bu davada adil yargılama için gerekli şeffaflık seviyesinin görülmeyeceğinden endişe duyuyorum. Ankara'daki Büyükelçiliğimiz, diğer HDP’li Parlamento üyeleriyle düzenli temas halinde ve her iki duruşmayı olabildiğince yakından izlemeye devam edecek.
Askıdaki Sorunları Ancak Diyalogla Çözersiniz
Bu arada, Türk yetkililerle askıdaki meselelerin ancak siyasi yollarla çözülebilmesinden dolayı diyalog kurmaya yönelik daha önceki çağrıları tekrar ediyorum. Türkiye, Avrupa Birliği üyeliği için aday bir ülke ve bu nedenle, Avrupa değerlerine bağlı kalmayı taahhüt etmektedir. Türk yetkililerin, Avrupa Konseyi dahil olmak üzere insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında, yapıcı diyalog içerisinde olmaya devam etmesi gerekmektedir.”