Angelos Stangos'un Kathimerini'de yayımlanan yorum yazısı şöyle:
Bazı analistler, (Yunanistan Dışişleri Bakanı) Nikos Dendias'ın Almanya'ya yönelik sert söyleminin (Yunanistan Başbakanı) Kyriakos Miçotakis ile mutabık kaldığı bir duruştan ziyade kişisel tercihi olduğunu söylüyor. Bu senaryo pek olası değil. Yunan dışişleri bakanının, başbakanının rızası olmadan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yakınlaşan Almanya'ya yönelik sert eleştirilerini tırmandırması düşünülemez.
"Almanya Arabuluculuk Görevi Üstlendi"
Dendias bu tip biri değil; ve Miçotakis de bu tür davranışları kabul etmez. Kullanılan ifadeler son birkaç hafta içinde giderek daha şiddetli hale geldi, bu nedenle bu beklenmedik bir gelişme değil. Almanya tabii ki hedefte: Almanya Avrupa'nın ağır sikleti, Konsey’in altı aylık dönem başkanlığından sorumlu ve Erdoğan’ı terbiye etmek için sözde arabuluculuk yapmayı teklif etti. Normal şartlar altında hiçbir Yunan hükümeti Berlin ile bağları zedeleme riskini alamaz.
"Almanya Katı Yaptırımlar Konusunda İsteksiz"
Bu nedenle, Atina’nın, Türkiye’nin sürekli provokasyonlarına gösterilen bariz toleransa karşı Berlin’in sorumluluğu hakkında açıklama yapma kararının bir endişe duygusundan kaynaklandığı açık. Çoğu analist, Yunanistan'ın Alman hükümeti üzerindeki baskısının, yaklaşan Avrupa Birliği zirvesinde alınacak olan Türkiye'ye karşı yaptırımlar konusundaki kararla ilgili olduğuna inanıyor. Yunanistan'ın, Türkiye’nin halihazırda travma yaşamış ekonomisine zarar verecek katı yaptırımlar için bastırdığına ve Almanya’nın bu yönde adımlar atma konusundaki açık isteksizliğiyle hayal kırıklığına uğradığına inanıyorlar.
"Atina Deniz Altı Teslimatından Endişeli"
Bu, makale buna inanmıyor. Yunan hükümeti, Avrupa'nın 10-11 Aralık zirvesinde Türkiye'ye yaptırım uygulama şansının sınırlı olduğunu biliyor. Fransa, (İspanya, İtalya ve Macaristan ile birlikte) Almanya'ya karşı kazan kaldırma kararlılığını göstermediği sürece AB, görünürde bazı anlamsız yaptırımlar uygulamaya devam edebilir. Yunan hükümetinin gerçekte peşinde olduğu şey, Türkiye'ye silah satışına yönelik bir Alman ambargosu. Atina, Berlin'in Alman yapımı altı denizaltıdan ilkini Türkiye'ye teslim etmesi beklendiği için son derece endişeli. Yeni denizaltılar, Ege ve Doğu Akdeniz'deki deniz gücü dengesini önemli ölçüde değiştirecek.
"ErdoÄŸan Strateji DeÄŸiÅŸtirdi"
Erdoğan da kendi payına stratejisini adapte etti. Sadece kandırılmak isteyen Avrupa hükümetlerini kandırabildiğini çok iyi biliyor, AB'ye yakınlaşıyor, sürekli provokasyonlar ve iddialarla Yunanistan ve Kıbrıs'ı Avrupa'nın geri kalanından ayırıyor ve aynı zamanda Almanya'yı kendisine karşı gösterdiği anlayış, hoşgörü ve işbirliği politikasını değiştirmemesi için uyarıyor. Türk kargo gemisinin Akdeniz'deki teftiş edilmesiyle ilgili tartışmalar ve Ege'deki mültecileri geri püskürtme iddiaları üzerine Alman parlamentosundaki tartışmalar sadece Ankara'dan Berlin'e gelen uyarı atışları.
