NYT: Akdeniz'de yeni bir Taht Oyunu var

Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon enerji kaynaklarının araştırılması ve deniz hakimiyeti konusunda Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerilimde karşılıklı Navtex ilanları ve son olarak Atina’nın Meis adasına asker konuşlandırmasıyla tansiyon yükselirken, “iki ülkenin sıcak bir savaşın eşiğinde olduğu” değerlendirmeleri yapılıyor.
31.08.2020, Pts - 09:31
NYT: Akdeniz'de yeni bir Taht Oyunu var
Haberi Paylaş

Doğu Akdeniz krizine ilişkin ABD’nin en önemli gazetelerinden The New York Times’da yayımlanan başyazıda, Akdeniz’deki gerginliğin dindirilmesi gerektiğine dikkat çekildi ve "Almanya'yı dinleme ve bir adım geriye atma vakti" denildi.

"Akdeniz'de yeni bir Taht Oyunu var" başlıklı yazıda, dünya genelinde yaşanan birçok sorunun çözüm beklerken iki NATO üyesi Yunanistan ve Türkiye'nin "yeni ve tehlikeli bir krizi ateşlediğini ve hem yakın hem de uzak birçok ülkeyi de krizin içine çektiği” ifadeleri yer aldı.

Krizin çözümüne ilişkin Almanya’nın konumuna dikkat çekilen yazıda "Bu taht oyununda, aklıselim davranılması için arabuluculuk etme nüfuzu olan tek ülke Almanya gibi görünüyor" denildi.

Yunanistan ile Türkiye arasındaki kavgaların yeni olmadığı belirtilen yazıda, “Bunu daha karmaşık hale getiren, gaz rezervlerinde birçok başka ülkenin daha gözünün olmasıdır. Prensipte, geniş rezervlerin bu ülkeleri bir araya getirmesi ve kıyılardaki zenginliklerin de çıkarılıp paylaşılması gerekir. Aslında, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail, Mısır, İtalya, Ürdün ve hatta Filistinliler dahil çoğu ülke de bunu yaptı. Türkiye ise kendisinin devre dışı bırakıldığını gördü. Bu, kısmen Yunanistan'ın saha iddialarından, kısmen de Türkiye'nin otoriter Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye, Libya ve kendi evindeki saldırgan tavırları nedeniyle müttefiklerinin ve dostlarının birçoğunu kendisine düşman etmesinden kaynaklanıyor” ifadeleri yer aldı.

Başyazıda öne çıkan satırbaşları şöyle:

"Bu krizde tuhaf olan, fosil yakıtlar için yapılan yarış, şimdiye kadar yerini kullanımlarının nasıl durdurulacağı konusunda bir yarışa bırakmış olmalıydı. Özellikle Paris İklim Anlaşması'nın imzacısı olan ülkeler arasında. Ayrıca, enerji fiyatlarında düşüşle sonuçlanan koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan küresel ekonomik yavaşlamayla, Avrupa çok fazla gaza sahip.

Ayrıca, Akdeniz ve Avrupa ülkelerinin, kendilerini meşgul etmesi gereken çok daha ciddi krizler varken - örneğin ekonomi, pandemi, ABD'deki siyasi belirsizlik, Belarus'taki sokak çatışmaları, Rusya'nın Belarus'a müdahale tehdidi - ikincil gerilimlere dalmaları da çok tuhaf görünüyor.

Önceden olsa, kavga eden iki NATO üyesini ayırmak için ABD devreye girerdi, 1996'da Yunanistan ile Türkiye'nin neredeyse savaşa sürüklendiği durum gibi. ABD Başkanı Trump, Erdoğan'a telefon edip müzakere yapması çağrısında bulundu ama etkili olmadı. Trump yönetimindeki ABD, özellikle Trump seçim kampanyası yürütürken tutarlı bir aracı olarak görülmüyor.

Birleşik Krallık da artık Avrupa Birliği üyesi olmadığı için Avrupa'nın meselelerinden çekildi. Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin üyelik için aday olmasına rağmen birliğe girme şansının olmadığı iyice belirginleştikten sonra AB'nin Türkiye üzerinde de baskı gücü kalmadı.

Dolayısıyla, Avrupa Konseyi'nin dönem başkanlığını yürüten Almanya Türkiye ile Yunanistan'ı müzakere masasına oturtmaya çalışmak için liderlik etti, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Ankara ile Atina arasında gidip geldi. Arabuluculuk yalnızca bir fedakarlık değil. Köşeye sıkışan Türkiye, yeniden Avrupa'ya bir Suriyeli göçmen dalgası başlatabilir, çoğu da Almanya'ya gitmenin yollarını arıyor. Almanya'da üç milyona yakın Türk'ün de yaşıyor olması, Erdoğan'a kendi argümanlarının da duyulacağı konusunda en azından bir güvence sağlıyor.

Bu önemli. Denizlerdeki anlaşmazlıklarda uluslararası hukuk büyük ölçüde Yunanistan'ın tarafında olsa da, müzakere alanı var ve Türkiye'nin tartışmalı sulardaki keşifleri henüz yasal kırmızı çizgiyi geçmedi.

AB Dışişleri Bakanları Cuma günü Berlin'de bir araya geldi ve Almanya'nın rolünü tasdik etti, AB liderleri Eylül ayı sonunda yeniden görüşene kadar Türkiye'ye yaptırım uygulanması tartışmalarını erteledi.

Savaş kimsenin çıkarına değil, NATO üyeleri arasındaki bir çatışma düşünülemez bile. Ama gerilimler Doğu Akdeniz'deki seviyeye çıktığında, Maas'ın dediği gibi 'En ufak bir kıvılcım bile felakete neden olabilir.' Almanya tüm taraflara derhal provokatif askeri tatbikatlara son vermeleri çağrısında bulundu. Bunu da, tartışmalı sulardaki keşiflerin ertelenmesi adımı izlemeli."

Nerina Azad
Bu haber toplam: 6349 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:10:32:51