BM Irak Özel TemsilcisiJeanine Hennis-Plasschaert, Zaho’daki saldırıya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
BM Irak Özel Temsilcisi Plasschaert açıklamasında, “Türkiye'nin tam olarak ne olduğunu belirlemek için Irak ile birlikte ele almaya hazır olduğunu" söyledi. Plasschaert, “Irak, Türkiye'nin güçlerini tüm Irak topraklarından çekmesini talep ediyor ve soruşturma çağrısında bulunuyor” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Irak’ın talebi üzerinde Duhok’un Zaho ilçesindeki Perex köyünde sivillerin ölümü ile sonuçlanan saldırıyı görüşmek üzere bugün toplandı.
New York'ta bulunan BM Genel Merkezi'nde gerçekleşen oturuma video konferans yolu ile katılan BM’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, saldırının ayrıntıları hakkında sunum yaptı.
Plasschaert, BM Güvenlik Konseyi'ne daha önce verdiği brifingde, Irak’a yönelik saldırıların ülkeyi zayıflattığına vurgu yaptığını hatırlattı.
Perex’teki saldırıya ilişkin detayları aktaran Jeanine Hennis-Plasschaert, şunları kaydetti:
“20 Temmuz günü öğleden sonra, 5 top mermisi tanınmış bir turizm merkezi olan Perex’i vurdu. Yılın bu zamanında beklendiği gibi, bu tatil yeri çocuklar da dahil ziyaretçilerle doluydu.
İlk bomba Perex’e bakan ıssız bir tepeye düştü. Ancak bir sonraki mermiler tatil köyünün merkezine isabet etti ve biri 1 yaşında bir bebek, 3’ü çocuk 9 sivili öldürdü ve 33 kişiyi yaraladı. Yaralılardan 11'i ameliyata alındı ve 3'ünün durumu halen ağır.”
“Irak Hükümeti bu trajik olayı açık şekilde TSK’ya bağladı”
Saldırının hemen ardından Başbakan Mustafa el-Kazımi bir komisyon kurduğunu, aynı gün bu komisyon yıkıma tanık olmak, kanıt toplamak, tanıklar ve yerel yetkililerle iletişime geçmek için saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret ettiğini belirten Plasschaert, şöyle devam etti:
Irak Hükümeti, toplanan delilleri değerlendirerek, bu trajik olayı en açık şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağladı. Bu arada Türk Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin sivillere yönelik her türlü saldırıya karşı olduğunu ve ‘gerçeği ortaya çıkarmak için gereken adımları atmaya hazır’ olduğunu belirten bir basın açıklaması yaptı. Bakanlığın açıklamasında ‘Irak hükümeti yetkililerine, hain terör örgütünün konuşma ve propagandalarının etkisi altında açıklama yapmamaları ve bu trajik olayın gerçek suçlularının ortaya çıkarılması için iş birliği yapmaları’ çağrısında bulunuldu.
Ertesi gün Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği sosyal medya üzerinden, ‘PKK terör örgütü tarafından şehit olan Iraklı kardeşlerimize başsağlığı diliyoruz’ dedi.
Aynı zamanda, 20 Temmuz'da Kürdistan İşçi Partisi (PKK) bölgede bulunduğunu inkar eden ve saldırıdan Türkiye'yi sorumlu tutan bir açıklama yaptı.”
“Irak Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye’nin saldırısını kınadı”
Jeanine Hennis-Plasschaert, saldırının hemen ardından Bağdat hükumetinin bir dizi adım attığını belirterek, şunları kaydetti:
“Irak Ulusal Güvenlik Konseyi, bu trajik olaylara yanıt olarak aynı gün acil bir toplantı yaptı. Konsey, ‘Türkiye’nin saldırısını’ şiddetle kınadı ve Irak topraklarını komşu ülkelere saldırmak ve ‘hesaplarını tasfiye etmek’ için bir üs olarak kullanılmasını reddetti.
Dışişleri Bakanlığı, Irak'a yönelik ‘tekrarlanan Türk saldırılarına’ ilişkin bütünlüklü bir dosya hazırlamak, Türk büyükelçisini nota vermek için çağırmak, yeni bir büyükelçiyi göndermeden Irak maslahatgüzarını Ankara'dan getirmekle görevlendirildi. Bakanlık, BM Güvenlik Konseyi’ne şikate etmek de dahil, ‘en üst düzeyde diplomatik yanıt vereceklerini’ açıkladı.
21 Temmuz'da siyasi yelpazede yer alan Iraklı liderler üst düzey bir toplantı yaptı ve ‘Türkiye’nin saldırısını’ kınayan ve ‘uluslararası şikayet prosedürlerini destekleyen’ ortak bir bildiri yayınladı.
23 Temmuz'da Başbakan Mustafa el-Kazımi, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile bir araya geldi. Toplantıdan sonra yayınlanan ortak açıklamada, iki taraf ‘Türkiye'nin Irak topraklarına yönelik saldırılarını şiddetle kınadı.’
“Bakanlık, Türkiye’nin Irak’ın egemenliğini 22.700'den fazla defa ihlal ettiğini kaydetti”
Yine 23 Temmuz'da Irak Parlamentosu, Dışişleri ve Savunma Bakanları, Genelkurmay Başkanı ve Müşterek Harekat Komutan Yardımcısı'nın huzurunda olayı görüşmek üzere toplandı. Dışişleri Bakanı Parlamento’da yaptığı sunumunda, 2018'den bu yana Türkiye’nin Irak’ın egemenliğini 22.700'den fazla defa ihlal ettiğini kaydetti. Ayrıca Dışişleri Bakanlığı'nın 2018'den bu yana Türkiye'nin ‘müdahalesine’ karşı 296 protesto notası sunduğunu belirtti.
“Irak, PKK ve Türk güçlerinin Irak'tan çekilmesini talep ediyor”
Aynı toplantıda, Parlamento Güvenlik ve Savunma Komisyonu, PKK unsurlarının Irak'tan çıkarılmasını, tüm Türk kuvvetlerinin geri çekilmesini, Türkiye sınırında federal güçlerin yeniden konuşlandırılmasını, varsa Türkiye ile güvenlik anlaşmalarının iptal edilmesini tavsiye etti ve askeri yetenekleri geliştirmek için savunma bütçesinin gözden geçirilmesini talep etti.
Sonuç olarak; Hiç bir taraf gerginliği daha fazla tırmandırmak istemiyor. Irak, ‘Türkiye'nin güçlerini tüm Irak topraklarından çekmesini’ talep ediyor ve soruşturma çağrısında bulunuyor.”
“Sivillerin korunmasına yönelik önlemlere uyulmadı”
BM Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, “Tanınmış bir turizm bölgesine yapılan korkunç saldırı, sivillerin hayatına, sivilleri korumaya yönelik uluslararası insan hakları hukukuna, uluslararası kabul görmüş standartlara karşı şok edici bir saygısızlık olduğunu gösteriyor. Her bir çatışmanın tüm tarafları, her zaman sivillere zarar vermekten kaçınmak için mümkün olan tüm önlemleri almak zorunda. Bu saldırıda buna uyulmadığı açıktır” dedi.
“Kazımi şeffaf ve titiz bir soruşturmanın önemini bir kez daha vurguladı”
“Dün Irak Başbakanı ile yaptığım görüşmede, bağımsız veya ortak olsun, şeffaf ve titiz bir soruşturmanın önemini bir kez daha vurguladı” diyen BM Irak Temsilcisi, Kazımi’nin “spekülasyonlara, inkarlara, yanlış anlaşılmalara ve artan gerilimlere son verilmesi gerektiğini söylediğini” aktardı.
Plasschaer, "Bununla birlikte, Türkiye'nin de tam olarak ne olduğunu belirlemek için konuyu Irak ile birlikte ele almaya hazır olduğunu anlıyorum" dedi.
Jeanine Hennis-Plasschaert, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son olarak, geçmiş yıllarda defalarca söylediğim gibi; Irak, kendi egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün rutin ve kontrolsüz bir şekilde kontrol edilmesini, dış ve bölgesel çekişmeler için bir arena gibi kullanılmasını haklı olarak reddediyor. Irak topraklarına yapılan tüm saldırıların durması çok önemli. Dolayısıyla bu ihlaller sadece ulusal ve bölgesel gerilimleri pervasızca artırmakla kalmıyor, gördüğümüz gibi büyük insanlık trajedilerine de neden oluyor.”