New York Times gazetesinin haberine göre ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, İran'ın ilk aşamada düşük seviyelerde uranyum zenginleştirmeye devam etmesine olanak tanıyacak, nihayetinde ise ülkenin bu faaliyetini tamamen sonlandırmasını amaçlayan daha geniş bir düzenlemeye zemin hazırlayacak bir "anlaşma" önerdi.
Gazete, teklife göre İran'ın ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer ülkeleri içerebilecek bölgesel bir ittifaka katılması fikri üzerinde durulduğunu belirtti.
Bu ittifak, enerji santralleri için düşük dereceli nükleer yakıt üretimine imkân tanırken, İran'ın tek başına yakıt zenginleştirmemesini güvence altına almayı hedefliyor.
İran'ın bu vaatlerden herhangi bir fayda sağlamaya başlamasıyla birlikte, "ülkedeki tüm zenginleştirme faaliyetlerini durdurması gerekecek."
Haberde ayrıca, Trump'ın pazartesi günü sosyal medyada ABD'nin "hiçbir uranyum zenginleştirilmesine izin vermeyeceğini" söylemesine rağmen, önerilen anlaşmanın, en azından ilk yıllarda, Arap ülkeleriyle işbirliği içinde enerji santralleri için yakıt üretecek yeni zenginleştirme tesisleri inşa edilirken İran'ın düşük seviyelerde uranyum zenginleştirmeye devam etmesine izin vereceği kaydedildi.
Gazete, Trump'ın muhtemelen geçici bir anlaşma sırasında değil, potansiyel anlaşmanın nihai aşamasında neye izin verileceğine atıfta bulunduğunu öne sürdü.
Bölgesel ittifak oluşumu
Bu çerçevede New York Times, Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un stratejisinin bu konuda şekillenmeye başladığını yazdı. Witkoff'un önerdiği "konsorsiyum (bölgesel ittifak), İran'a ve sivil nükleer enerji veya araştırma programları geliştirmek isteyen komşularına nükleer yakıt sağlayacak."
Habere göre, "çok sayıda aktif taraf birbirini denetleyecek ve dünya genelinde nükleer yakıtı izleyen Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı da onları denetleyecek ve yakıtın bir silah programına yönlendirildiğini düşünürse alarm vermesi beklenecek."
Ancak teklif, zenginleştirme tesisinin tam olarak nerede olacağını açıklamıyor, buna karşın ABD tesisin "İran'da olamayacağını" belirtti.
ABD'nin teklifinde belirtilmese de Ummanlı ve Suudi yetkililerin Körfez'de bir ada üzerinde zenginleştirme tesisi inşa etme fikrini tartıştıkları ifade edildi.
New York Times'a göre bu durum, her iki tarafa da bir müzakere kozu verebilir: "İranlılar hala uranyum zenginleştirdiklerini söyleyebilecekler, Amerikalılar ise zenginleştirmenin İran topraklarında gerçekleşmediğini beyan edebilecekler."
İki İranlı yetkili, hükümetin "müzakerelerin başarısız olmasını istemediği" için ülkenin "konsorsiyum" fikrini kabul etmeye açık olduğunu belirtti.
Ancak İranlı yetkililer, müzakerecilerin bir sonraki turda adanın kendilerine ait olması yönünde pazarlık yapmayı planladıklarını, bu kapsamda başka olasılıklar tartışılsa da Körfez'deki Kiş veya Keşm adalarını önerebileceklerini söyledi.
New York Times'a göre temel bir soru yanıtsız kalmaya devam ediyor: İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin "Uranyum zenginleştirmek için kimseden izin almamıza gerek yok" dediği bir ortamda, İran yönetiminin nükleer yakıtın İran topraklarında üretilmesini engelleyecek nihai bir anlaşmayı kabul edip etmeyeceği.
İran, nükleer ittifakın kurulmasını memnuniyetle karşılamış, ancak aynı zamanda bunun kendi topraklarında uranyum zenginleştirmenin durdurulması anlamına gelmediğini vurgulamıştı.
Muğlak konular
Konuyla ilgili olarak gazete, Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un yeni teklifi en önemli birçok konuda muğlak ifadelerle kaleme aldığını belirtti.
İranlı ve Avrupalı yetkililere göre bu durum, ciddi müzakerelerin kapıda olduğunu gösteriyor.
Örneğin, "anlaşmanın, Trump'ın geçen hafta talep edeceğini söylediği 'istediğimizi alabileceğimiz, istediğimizi havaya uçurabileceğimiz' standartları karşılayıp karşılamadığı belirsiz."
Müzakerelere katılan üst düzey İranlı yetkililer, bu abartılı açıklamayı "hayal ürünü" olarak nitelendirdi.
Ayrıca teklif, "İran'a uygulanan yüzlerce yaptırımdan hangilerinin nihai bir anlaşmada kaldırılacağını belirtmedi."
İran ise ABD'ye, "bir anlaşma imzalamak için sadece nükleer programıyla ilgili olanların değil, tüm yaptırımların kaldırılması gerektiğini" bildirdi.
Gazete, "ayrıntıların hala belirsiz olduğunu, iki tarafın anlaşmanın birçok unsuru üzerinde birbirinden çok uzak olduğunu ve her ikisinin de iç siyasi durumunun karmaşık olduğunu" ifade etti.
ABD tarafının anlaşmanın ana hatlarını İran'a teslim ettiği ve Tahran'daki yetkililerin pazartesi günü yanıtın birkaç gün içinde geleceğini belirttiği kaydedildi.
Tahran, ABD teklifini almanın kabul veya ret anlamına gelmediğini vurguladı.