İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, yaptığı yazılı açıklamada, Fas\'ın Marakeş kentinde yapılan 6. Rus-Arap Forumu sonrasında yayımlanan sonuç bildirisinde, Basra Körfezi\'ndeki Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarına ilişkin ifadeleri değerlendirdi.
Bildirideki ifadelerin aksine İran\'ın söz konusu 3 adadaki \"egemenliğinin müzakereye açık olmadığını\" paylaşan Kenani, \"Fars (Basra) Körfezi\'nin mavi sularında yer alan İran adaları Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb, sonsuza kadar İran\'a aittir ve İran topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır\" ifadelerini kullandı.
Fas\'ın Marakeş kentinde gerçekleştirilen 6. Rus-Arap Forumu sonrasında yayınlanan ortak açıklamada, \"BAE\'nin, Büyük Tunb, Küçük Tunb ve Ebu Musa adalarıyla ilgili İran ile yaşadığı anlaşmazlığa uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ve ikili müzakereler yoluyla barışçıl bir çözüme ulaşma girişimi dahil olmak üzere tüm barışçıl çabalara destek\" vurgusu yapılmıştı.
İran ile BAE arasındaki anlaşmazlık
Hürmüz Boğazı\'na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli sebebiyle stratejik konumda yer alan Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili İran ve BAE hakimiyet iddiasında bulunuyor.
Adalar 1971\'e kadar İngiliz işgali altındaydı. Kasım 1971\'de İngiltere\'nin adaların kontrolünü BAE\'ye devrederek çekilmesinin hemen ardından İran adalarda hakimiyeti ele geçirdi. BAE, adalara askeri güçlerini konuşlandıran İran\'ı \"işgalci\" olarak niteliyor.
Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskilere dayandığı tezini ileri süren İran, adaların geçici olarak 1903\'te İngilizlerin eline geçtiğini ve 1971\'de iade edildiğini, dolayısıyla \"o tarihte henüz kurulmamış olan BAE\'nin hakimiyet iddiasında bulunamayacağını\" savunuyor.
BAE ise adalardaki hak iddiası doğrultusunda Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor.
İran, Aralık 2022\'de Suudi Arabistan\'da düzenlenen Çin Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi sonrasında üç ada hakkında BAE\'nin tezlerinin savunulması üzerine Çin\'in Tahran Büyükelçisi\'ni Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.
Tahran yönetimi, 11 Temmuz\'da da Rusya ile KİK Zirvesi sonrasında da sorunun çözümü için müzakere çağrısında bulunması üzerine Rusya\'ya benzer tepkide bulunmuştu.