Topluma uygulanan baskının dini ve anayasal özgürlükler çerçevesinde hafifletilmesi gerektiğini vurgulayan Sünni din adamı İsmailzehi, "Devlet ve hükümet yetkilileri, halkın gösteri ve itirazlarını dikkate alarak bu şikayetlere kulak vermeli. Dini ve anayasal özgürlükler çerçevesinde, halka ifade özgürlüğü hakkı tanınmalı ve topluma uygulanan baskılar hafifletilmeli." ifadelerini kullandı.
Sistan ve Belucistan'da işsizlik ve yoksulluğun hat safhada olduğunu belirten İsmailzehi, şunları kaydetti:
"Halk bir taraftan gelir sıkıntısı yaşarken, diğer taraftan hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Yetkililer bu sorunları görmeli ve her şartta halkın yanında yer almalı, halkın sıkıntılarına çözüm bulabilmek için onların dertleriyle hemdert olmalı."
"Sünnilere yönelik baskılar devam ediyor ve mescitler kapanıyor"
İran'daki Sünni toplumun karşı karşıya olduğu ayrımcılığa da işaret eden İsmailzehi, şu ifadelere yer verdi:
"Sünni toplum, 40 yıldır kendilerine uygulanan ayrımcılığın son bulmasını istiyor. Örneğin, büyük bir kentte küçük bir cami başvurusunun, ısrarlı takip ve yazışmalarımıza rağmen dikkate alınmaması üzücü bir durum. Maalesef bazı kentlerde Sünnilere yönelik baskılar devam ediyor ve mescitler kapanıyor."
İran'ın bazı kentlerinde, Şii ve Sünni toplumun birlikte yaşadığını hatırlatan İsmailzehi, bazı kentlerde Sünni nüfusun çoğunlukta olmasına rağmen, şu ana kadar bir bölge amiri, kaymakam veya valinin Sünnilerden seçilmediğini vurguladı.