Dunford, Trump’ın bir genelge ile Savunma Bakanlığından (Pentagon) 30 gün içerisinde DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonların hızlandırılması için talep ettiği plan hakkında detay vermekten kaçındı. Dunford DEAŞ ile mücadelede yaptıkları ve yapmakta başarısız oldukları her şeyin ikincil ve üçüncül etkileri olduğunu dolayısıyla Trump’a DEAŞ’ı yenecek askeri bir plandan ziyade bu planın riskleri ve sonuçlarını da ortaya koyan detaylı “siyasi-askeri” bir strateji sunmuş olacaklarını söyledi.
“Tüm seçenekleri başkana sunacağımızı söylemem daha doğru olacak." diyen Dunford şöyle devam etti:
"Türk müttefiklerimizin önemini konuşacağız ve planlarımızın Türkiye ile olan güçlü ittifakımızı devam ettirmekle tutarlı olmasına dikkat edeceğiz. Bölgedeki Kürt sorununu konuşacağız ki bildiğiniz gibi tek bir Kürt grup yok orada birçok Kürt grup var. Türklerin menfaatlerine karşı İranlıların menfaatlerinin karmaşıklığını ve mevcut birçok şeyi konuşacağız. Bunların hepsini konuşacağız ancak köklü bir değişiklik olacağı konusunda bir şey demeye hazır değilim çünkü karar verecek olan başkandır.”
Bölgedeki uzun dönem menfaatlerine paralel bir plan ortaya çıkarmaya çalıştıklarının altını çizen Amerikalı komutan bir taraftan ABD ve müttefiklerine yönelik DEAŞ tehdidini bertaraf ederken diğer taraftan bölgede uzun dönemde istikrarın söz konusu olacağı bir denge kurmak istediklerini belirtti.
Bölgede birçok karmaşık sorunla boğuştuklarını ifade eden Dunford, “Ona (Trump) uygulanamaz ve kabul edilemez bir planla veya bir sorunu çözerken başka bir sorunu oluşturan bir plan sunmak istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
Pentagonun yanı sıra Dışişleri ve Hazine bakanlıkları ile istihbarat kurumlarının da söz konusu plana katkı sunacağına değinen Dunford sunulan her askeri planın siyasi hedefleri olması gerektiğini aksi takdirde o planın başarısız olacağına vurgu yaptı.
Söz konusu planın sadece Irak ve Suriye’ye veya DEAŞ’a yönelik olmayacağını bölgeler arası radikal tehditlere de yönelik seçenekler sunacağını kaydeden Amerikalı Komutan 120 ülkeden 45 bin civarında yabancı savaşçının Irak ve Suriye’de DEAŞ saflarında savaşmasının bölgedeki terörizm tehdidini bölgeler arası bir sorun olmaya evirdiğini ifade etti.
Suriye iç savaşının insani sonuçlarıyla ilgilenilmeli
Suriye krizinin çözümüne yönelik Cenevre’deki sürecin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Dunford, “İç savaşın oluşturduğu mağduriyetler, insani yardım ve orada birçok farklı ortakların ele alınması gerekir. Hepimiz biliyoruz ki orada İran, Rusya, Suriye rejimi, Türklerin kaygıları, Kürtlerin kaygıları, Arapların kaygıları, Şii ve Sünnilerin kaygıları söz konusu. Dolayısıyla vardığımız nokta askeri operasyonlarımızın sahada oluşturacağı koşulların Cenevre’ye giden Tillerson (ABD Dışişleri Bakanı) için siyasi bir çözüme yönelik bir platform oluşturma vizyonuna sahip olması gerekir.” şeklinde konuştu
“Rus mevkidaşımla işbirliği konuşmadık”
Geçen hafta Rusya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Velery Gerasimov ile Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yaptığı görüşmeye yönelik sorulara Dunford, Rus mevkidaşı ile askeri iletişim kanallarının açık tutulması ve iletişimsizliğin beraberinde getirebileceği riskleri azaltmak için görüştüğünü dile getirdi.
Dunford Gerasimov ile görüşmesine ilişkin “Benim Ruslarla askeri işbirliği yapmam yasak. Bunu yasaklayan bir yasa var. Dolayısıyla benim Rus mevkidaşımla yaptığım görüşme herhangi bir politika değişimi değildi ve aylar önce planladığım bir görüşme olması dolayısıyla yönetimle ilgisi yok.” değerlendirmesini yaptı.
Gerasimov ile ocak ayında görüşmeyi planladığını ancak Trump’ın Pentagon ziyareti dolayısıyla ertelediğini ifade eden Dunford ABD ordusunun her ülke ile askeri iletişimin olması gerektiğine dikkat çekti.
Dunford, ABD ile Rus uçaklarını birkaç bölgede aynı anda harekat icra ettiğini dolayısıyla iletişimsizliğin Amerikan ve Rus askerlerini tehlikeye düşürebileceğini kaydetti.
ABD ile Rusya arasında 2015 yılında Suriye üzerine uçakların güvenli bir şekilde ayrışması konusunda bir mutabakat imzalanmıştı. Pentagon yetkilileri ile Rus yetkilileri düzenli olarak belirli aralıklarda video konferansla görüşmeler yapmaya devam ediyor.