Reuters haber ajansı, Lübnanlı üst düzey bir siyasi kaynak ile üst düzey bir diplomata dayandırdığı haberinde, Hochstein'ın, 1 yılı aşkın süredir İsrail ve Hizbullah arasında yaşanan karşılıklı saldırı ve çatışmalara çözüm bulmak üzere yapılan müzakerelere yardımcı olma çabalarının bir parçası olarak söz konusu isteği Lübnan Başbakanı Necib Mikati'ye ilettiğini aktardı. Kaynaklar, böyle bir 'ilanın' Lübnan'da bir başlangıç noktası olarak görülmediğini, bunun olasılıkla teslim olmak ile eşdeğer addedileceğini ifade etti. 

Başbakanlık ofisi iddiayı yalanladı

Haberin basına yansıması sonrası Reuters haber ajansına konuyla ilgili açıklama yapan Lübnan Başbakanı Necib Mikati'nin ofisi ise ABD'nin Lübnan'dan İsrail'le tek taraflı ateşkes ilan etmesini istediği iddialarını yalanladı. Ofisten yapılan açıklamada, Lübnan hükümetinin her iki taraftan da ateşkes isteme ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararının uygulanması konusunda açık bir duruşu olduğu belirtildi. 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.

Netanyahu: Asıl mesele, kağıt üzerindeki anlaşma değil

Hochstein ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk, son haftalarda İsrailli ve Lübnanlı yetkililerle temaslarda bulunmuştu. İki isim, 31 Ekim'de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile bir görüşme yapmıştı. 

AA'nın aktardığına göre, İsrail Başbakanı Netanyahu, görüşmede, Hizbullah ile olası ateşkes konusuna ilişkin olarak, "Asıl mesele kağıt üzerinde şu ya da bu anlaşma değil, İsrail'in anlaşmayı uygulama ve Lübnan'dan güvenliğine yönelik herhangi bir tehdidi engelleme becerisi ve kararlılığıdır. Bu, (İsrail'in kuzeyinde yerlerinden olan) sakinlerimizin güvenli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlayacaktı" ifadelerini kullanmıştı.