APnews'te yer alan bir haberde, İran'ın Ortadoğu'da artan nüfusuna karşı bir arayış içinde olan Trump Yönetimi'nin çeyrek asırlık rakipler olan Irak ve Suudi Arabistan'ı bir araya getirmeye çalıştığı dile getirildi.
Suudi Arabistan-Irak İşbirliği komitesi toplantısının açılışına Suudi Karıla Salman ve Irak Başbakanı Haydar Abadi ile birlikte katılan Tillerson, liderlere iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değindi ve daha fazla işbirliği için "büyük potansiyel" olduğunu gösterdi. Tillerson, Ağustos ayında büyük çaplı bir sınır kapısının açılması ve Riyad ile Bağdat arasında doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasına dikkat çekti.
Taraflara, “ABD Suudi Arabistan ve Irak arasındaki işbirliğini desteklemeye hazırdır ve sizi kutluyoruz." diyen Tillerson, Amerika’nın "bu ilerlemeye müteşekkir olduğunu ve bu hayati ilişkiyi bölgenin istikrarı için genişletmeye çağırdığını" sözlerine ekledi.
Tillerson’un toplantıya katılması ABD'li yetkililerin, Suudi Arabistan ve Irak'ı, İran'ın Körfez'den Akdeniz'e kadar artan nüfuzuna karşı bir set olarak birleştiren yeni bir eksenin önemi nedeniyle teşvik etmeleri üzerine gerçekleşti. Irak Hükümeti, bu ittifakın ortasında yakın zamanda kurtarılan IŞİD kalelerini yeniden inşa etmek için uğraşıyor ve yeni iddialı bir Kürt bağımsızlık hareketi ile karşı karşıya.
Tarih, din ve çok sayıda politik engel Tillerson'un yolunda durmasına karşın hem Suudi kralı hem de Irak başbakanı umutlar konusunda iyimser görüyorlardı.
Saddam Hüseyin'in 1990 yılında Kuveyt'i işgal etmesinin ardından onlarca yıldır birbirine uzak olan Şii çoğunluğa sahip Irak ve Sünni liderliğindeki Suudi Arabistan, son yıllarda farklılıklarını gidermek için çaba içindeler. Suudi Arabistan, çeyrek yüzyıldan sonra 2015'te Bağdat'taki elçiliğini yeniden açtı. Bir Suudi dışişleri bakanının Bağdat'a yapacağı ilk ziyaret bu yıl Şubat ayında gerçekleşti ve bunu müteakip Ağustos ayında yeniden sınır kapısının açılması ve Körfez Savaşı sırasında askıya alınan ülkeler arası doğrudan uçuşların yeniden başlaması gerçekleşti.
Hafta sonu, Suudi petrol bakanı Halid el-Falih, Bağdat Uluslararası Fuarı'nda yüksek profilli bir görünüm sergiledi ve Irak'lı mevkidaşı Jabar al-Luabi ile görüştü.
Bununla birlikte, ilişkilerde kuşkular ön planda. İran'ın geçtiğimiz ay yapılan bağımsızlık referandumu sonrasında Kürdistan Bölgesine müdahale etmesi mevcut huzursuzluğu derinleştirdi.
2003 yılındaki Irak istilasına karşı çıkan Sünni krallık, İran'ın Şii-çoğunluğa sahip Irak'taki ayak izinden ve oradaki milis ağından son derece endişeli. Irak’ı sürekli olarak Arap ulusu olarak tanımlayan Suudi Arabistan onu Şii olan ama Arap olmayan İran'dan ayırmak için çalışıyor.
Suudiler Irak’ı, IŞİD’e karşı savaşın yıkıcı etkileri altında kalan Musul gibi şehirlerde yeniden yapılanma çabaları karşısında potansiyel bir ticaret ortağı ve önemli bir yatırım fırsatı olarak görüyor.