İran rejiminin lideri Ali Hamaney, Filistinlilerin İsrail'le savaşı tek başına yönetebilecek kapasitede olduğunu ifade ederek, “şimdiye dek Filistin tarafının ciddi bir darbe almadığını” söyledi. Hamaney, Gazze krizini sona erdirmenin çözümünün Batı yanlısı güçlerin bu meseleden çekilmesinde yattığını ifade etti.

Açıklamayı yayınlanan Hamaney'in resmi internet sitesi, “Gazze trajedisi mevcut dünya düzeninin geçersiz ve geçici olduğunu gösteriyor” ifadelerine yer verdi.

Hamaney, “ABD, Birleşik Krallık ve bazı Avrupa ülkelerini "Siyonist varlığın suçlu ve kanlı ellerinin arkasında durmakla” suçladı.

Şarku’l Avsat’ın Hamaney’in medya ofisinden aktardığı açıklamasında İran lideri, ülkesindeki iktidar düzeninde son sözün kendisinin olduğunu hatırlatan Hamaney, “Bu dünya düzeni geçersizdir, kalıcı değildir, devam edemez, aksine yok olacak. Bu suçların arkasında ABD'nin parası, silahları ve siyasi yardımları var” dedi.

İran rejiminin lideri, “ABD silahları olmasaydı Siyonistler savaşı bir gün bile sürdüremezdi. ABD, bu acı olayın suçlusu ve sorumlusu” diye konuştu..

Küresel ve Batı yanlısı güçlerin bu meseleden çekilmesinin Gazze krizini sona erdirmenin çözümü olduğunu söyleyen Hamaney, “Sahayı tek başına Filistinli özgürlük savaşçıları yönetebiliyor ve sahayı yönettiklerinden de anlaşılacağı üzere bugüne kadar ciddi bir darbe almamışlar” dedi.

Hamaney konuşmasında İran'a sadık silahlı grupların faaliyetlerine ve ABD kuvvetleri ile İran Devrim Muhafızları'na bağlı Iraklı gruplar arasındaki karşılıklı saldırılara değinmedi.

Açıklama, İran medyasının Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın bugün Lübnan'a gideceğini bildirdiği bir dönemde yapıldı.

Bu, İran Dışişleri Bakanı'nın yeni yılda Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından bu yana ise üçüncü ziyareti. Abdullahiyan geçtiğimiz yıl Beyrut'u beş kez ziyaret etti ve her seferinde İran'ın bölgesel politikalarını savunduğu uzun bir basın toplantısı düzenledi.

İran'a sadık silahlı örgütlerin ABD kuvvetlerine düzenlediği ve geçtiğimiz ayın sonunda üç askerin ölümüyle sonuçlanan saldırıların ardından Washington ile Tahran arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde İran diplomasi trafiğini arttırdı.