İran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Büyükelçisi Amir Saeid Iravani, Tahran'ın BM Genel Kurulu'nun Filistin'in BM üyelik hedefinin yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunan bir kararı onaylama yönündeki hamlesini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Arap Grubu adına Birleşik Arap Emirlikleri'nin öncülük ettiği karar, Cuma günü 143 üye devletin lehte, 9'unun aleyhte ve 25 çekimser oyu ile ezici bir oy birliğiyle kabul edildi.
Cuma günü Genel Kurul oturumunda yaptığı konuşmada Iravani, "Filistin'in BM'ye tam üye olarak kabulü, Filistin halkının uğradığı tarihi adaletsizliklerin giderilmesinde ilk adım ve önemli bir an" dedi.
Türkiye'nin ve 80'e yakın üye ülkenin ortak sponsorluğunda hazırlanan kararda, ABD'nin 18 Nisan'da BM Güvenlik Konseyi'nde veto etmesiyle ilgili "derin üzüntü ve endişe" dile getirildi.
Iravani, Tahran'ın, uluslararası toplumun Filistin halkına karşı yükümlülüklerini yerine getirme ve onların bazı doğuştan gelen haklarını geri verme konusunda "mütevazı ama önemli bir adımı" temsil eden Genel Kurul kararını kabul ettiğini ve desteklediğini söyledi.
Kararın, Filistin'in BM Şartı'nın 4. Maddesi uyarınca BM üyesi olmaya hak kazandığının "haklı olarak" vurgulandığını söyledi.
Üst düzey İranlı diplomat, Filistin'in barışa olan bağlılığını ve BM Şartı kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirme becerisini yineleyerek, "Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler'e tam üyeliği hak ediyor" dedi.
"Tersine, İsrail rejiminin eylemleri bu rejimi diskalifiye ediyor ve BM Şartı'nın yükümlülüklerini yerine getirebilecek barışsever bir kuruluş olarak bu rejimi yetersiz kılıyor" diye vurguladı.
Iravani, Tel Aviv rejiminin sürekli olarak uluslararası hukuku, BM Şartını ve BM kararlarını ihlal ettiğini, aynı zamanda Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) hukuki açıdan bağlayıcı kararlarına uymayı reddettiğini de sözlerine ekledi.
Rejimin katliamlar, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım eylemleri de dahil olmak üzere korkunç ihlallerde ısrar ettiğini kaydetti.
Gazze'de bulunan toplu mezarların "İsrail rejimi tarafından işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçların üzücü bir resmini çizdiğini" söyledi.
İran büyükelçisi, "Bu eylemler, Birleşmiş Milletler'in temel değerlerine ve uluslararası hukukun tüm temel norm ve ilkelerine aykırıdır ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmektedir" dedi.
İran, Cezayir'in önerdiği Güvenlik Konseyi basın açıklaması taslağının ABD tarafından engellenmesinden üzüntü duyuyor
Gazze'deki korkunç toplu mezar suçunun ardındaki gerçeklerin belirlenmesi için tarafsız, şeffaf ve uluslararası bir soruşturma yapılması çağrısında bulunduğunu söyledi.
Güvenlik Konseyi'nin daimi bir üyesinin bu sorumsuz davranışı kabul edilemez, pervasızdır ve uluslararası toplumun iradesine aykırıdır" diye konuştu.
İsrail rejiminin sadık bir destekçisi olarak ABD'yi, bu gerçekliğe bir kez daha gözlerini kör etmeyi ve Filistin halkının asil tam üyelik arzusunun gerçekleşmesini engellemek için alaycı çabalar göstermeyi seçtiği için sert bir şekilde eleştirdi.
Iravani, "Ancak bugünkü oylama, ABD'nin İsrail rejimine koşulsuz desteğinde ne kadar yalnız kaldığını gösteriyor" dedi.
İran'ın, Filistin ve halkının davasını, başta kendi kaderini tayin hakkı ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkı olmak üzere temel haklarını gerçekleştirinceye kadar desteklemenin önemi konusundaki kararlı duruşunu bir kez daha yeniledi.
Iravani, "İran, bu kritik dönemde Gazze'nin refahı için acil ve vazgeçilmez bir gereklilik olarak kabul ederek, sürdürülebilir bir ateşkesin tesis edilmesini savunmakta kararlıdır." diye vurguladı.
İran'ın karara verdiği desteğin, ülkenin Filistin ve İsrail rejiminin tanınmamasıyla ilgili konularda uzun süredir devam eden ve sürekli ilkeli tutumuna halel getirmediğini açıkladı.