Başbakan Bennett, Kudüs'teki haftalık kabine toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, "Şu anda İran'ın yurt dışındaki muhtelif yerlerde İsraillilere saldırı girişimlerine tanık oluyoruz. İsrail güvenlik teşkilatları bu tür girişimleri gerçekleştirilmeden önce engellemek için hareket ediyor. Teröristleri gönderenleri vurmaya devam edeceğiz, yeni kuralımız şöyle; gönderen taraf bedelini öder’’ dedi.
İsrail vatandaşlarının Türkiye’ye özellikle de İstanbul’a seyahat etmemesi uyarısını yineleyen Bennett, Türk ve İsrailli güvenlik güçlerinin geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da, İsraillilere yönelik saldırı girişimlerini engellemek için eşi görülmemiş bir çalışma yaptığını belirtti. Öte yandan İbrani medyasına açıklamada bulunan İsrailli güvenlik yetkilileri, Tel Aviv’deki istihbarat birimlerinin edindiği bilgiye göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hüseyin Taib’in, İsraillilere yönelik ‘intikam saldırılarının’ organize edilmesinde görevlendirildiği belirtildi.
İsrailli yetkililer, Hüseyin Taib’in son zamanlarda ihmalkarlıkla suçlandığını ve ağır eleştirilere neden olduğunu, dolayısıyla ‘misilleme görevinin’ onun için kişisel bir mesele haline geldiğini öne sürdü.
Medyaya açıklamada bulunan İsrailli yetkililer, Taib’in acımasız, sert ve ölümcül bir lider olduğunu ve İsrail istihbaratı tarafından yakından izlendiğini söyledi. Yetkililerin bu uyarısı, Taib’in tasfiye edilmesine dair bir niyet olduğu yönünde yorumlandı. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz önceki gün, "İsrail, nerede olursa olsun, vatandaşlarına yönelik herhangi bir saldırıya karşı büyük darbelerle karşılık vermeye hazırdır’’ dedi. Gantz’ın bu ifadesiyle özellikle Taib’e yönelik bir suikastı kastettiği öne sürüldü.
Bu arada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan ve Herzog’un, görüşmede, terörle mücadele ve güvenlik dahil, iki ülke ilişkileri ve bölgeye dair meselelerde diyalog halinde olma, barış ve istikrar için işbirliğine devam etme konusunda hemfikir oldukları belirtildi. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Erdoğan'a, Türkiye’nin, topraklarına İsrail vatandaşlarına yönelik saldırı girişimlerini engelleme yönünde gösterdiği çabalar için teşekkür etti. Diplomatik kaynaklar her iki liderin, terör riskinin hala devam ettiği konusunda hemfikir olduğunu, dolayısıyla terör tehdidinin ortadan kaldırılması için koordinasyon ve işbirliğinin sürdürülmesi gerektiği hususunda mutabık kaldıklarını bildirdi.
İsrail medyasında yer alan haberlere göre, güvenlik ve istihbarat yetkilileri, yurt dışındaki, özellikle de Türkiye’deki İsrail vatandaşlarına yönelik ciddi tehditlerin devam ettiğini vurguladı. İsrail merkezli Haaretz Gazetesi'nin askeri konulardan sorumlu editörü Amos Harel, "Son haftalarda, İsrail ve Türkiye'deki istihbarat ajanları, İstanbul'da İsrail vatandaşlarına yönelik saldırı girişimlerini engellemek amacıyla perde arkasında muazzam çabalar sarf ettiler" diye yazdı.
Harel, “Bu çabalar son derece değerli ve zorlu bir görevi ifa etme amacı taşıyordu, çünkü bu sefer Devrim Muhafızları’nın spesifik bir hedefi yok. İsrail güvenlik aygıtlarına göre, İranlılar bir başarıya ulaşmak için o kadar kararlılar ki, her hedef onların gözünde geçerli ve meşrudur. İstanbul sokaklarında Kudüs Gücü mensuplarına yönelik kedi fare oyunu çok uzun zaman önce başladı. Ancak görünen o ki İran, Seyyad Hüdayi’nin öldürülmesinin ardından misilleme çabalarını üçe katlamış durumda” ifadelerini kullandı.
İran’da son dönemlerde Kudüs Gücü subaylarından Seyyad Hüdayi de dahil olmak üzere nükleer faaliyetlerle ilişkili bazı akademisyenler ve yetkililer gizemli şartlarda hayatını kaybetmişti. İran suikastlarla ilgili İsrail’i suçluyor ve iki ülke arasında ‘gölge savaşları’ yaşanıyor.
Eski Askeri İstihbarat Servisi Başkanı Amos Yadlin, İran'ın, İsrailli bilim adamlarına veya subaylarına zarar vermekte başarısız olduğunu, bu nedenle Tahran’ın hedef küçülterek, misilleme amacıyla herhangi bir İsrail vatandaşı ya da Yahudi’yi infaz etmeyi veya kaçırmayı planladığını söyledi.