“İster İran’da ister Irak’ta olsun, Kürt toplumuyla kendimiz arasında diğer tüm uluslardan daha yakın bir ilişki görüyoruz. Irak ve İran’daki Kürt toplumu bizim parçamızdır.” İran dinî lideri Ayetullah Ali Hamaney, bu cümleleri 6 Mayıs’ta kabul ettiği Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ile yaptığı görüşmede kurdu.
“Milliyetçi Kürtlerin gönüllerini okşayan, sempatisini toplayan iki cümle. Ne var bunda?” denilip geçilebilir. Fakat durum hiç de öyle değil. Bu iki cümle Irak siyasetinde talimat gibi algılandı.
Nasıl mı?
Parlamento Seçimi Beşinci Kez Ertelenecek
Malum olduğu üzere Kürdistan Bölgesi, Irak’ın bir parçası. Dört kentten oluşan bölgede yaklaşık 6,5 milyon insan yaşıyor. Burası kendi içinde bağımsız, dış ilişkilerde ise Bağdat’taki merkezi yönetime bağlı. Parlamentosu (milletvekilleri), hükümeti (başbakanı) ve başkanı (cumhurbaşkanı) var. Bölgesel yasalara göre dört yılda bir seçim yapılıyor.
1992’den bu yana Kürdistan Parlamentosu’nda beş dönem seçim gerçekleştirildi. En son seçim, 28 Mayıs 2019’da yapıldı. Normalde 1,5 yıl önce yapılması gereken parlamento seçimleri bir türlü yenilenmedi. Şimdiye kadar dört defa da ertelendi. Seçimlerin bir kez daha ertelenmesi ihtimali de kesinlik kazandı. Ortada seçimlere dair kısır siyasi çekişmelerden başka hiçbir hazırlık yok. Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, 3 Mart 2024’te imzaladığı kararnameyle seçimlerin 10 Haziran’da yapılacağını duyurdu. Ama kararnamenin mürekkebi kurumadan tartışmalar başladı. Hemen arkasından Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nden Kürt siyasetini cendereye alan kararlar çıktı. Azınlıklara tanınan ve adına “kota sistemi” denilen 11 sandalyeli kontenjan ortadan kaldırıldı. Kürdistan Bölgesi seçimlerinin Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu tarafından yapılacağına hükmedildi. Bunun üzerine “azınlık partileri” arka arkaya “boykot” kararı aldı. Irak’ta “oluşum” veya “bileşen” diye ifade edilen azınlıklardan Hristiyan ve Türkmenler, seçimlere katılmayacaklarını açıkladı.
Bağdat ile Görüşmede Sonuç Elde Edilmedi
Kürdistan Bölgesi’nin en büyük siyasi oluşumu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) de seçimlere katılmayacağını ilan etti. Tabii durum böyle olunca seçimlerin yine ertelenmesi istendi. Fakat Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK), Adalet Cemiyeti (Komela) ve Bızutnewa başta olmak üzere bazı partiler ile Bağdat bu ertelemeye sıcak bakmadı. Seçimlerin vaktinde yapılmasını isteyen partiler ısrarlarını sürdürürken, “ertelensin” diyenler Bağdat’ın yolunu tutsa da Bağdat, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun çalışmalarına hız vermesini istedi. Başkan Neçirvan Barzani de Bağdat’a giderek Cumhurbaşkanı, Başbakan ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi parti ve ittifakların temsilcileriyle görüştü. Ancak bir sonuç elde edemedi.
Hamaney’in Mesajı Dikkate Alındı, Seçim Çalışmaları Askıya Alındı
Balistik füze ve insansız hava araçlarıyla Erbil’i vurduğu için Tahran yönetimine kızgın olan KDP sonunda İran’ın yolunu tutmak zorunda kaldı. Neçirvan Barzani, beraberindeki üst düzey bir heyetle başkent Tahran’a giderek dinî lider Hamaney, helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf başta olmak üzere birçok İranlı aktörle görüşmeler gerçekleştirdi.
Aslında üç yılın ardından Neçirvan Barzani’nin Tahran’a, üstelik “özür beklentisi” karşılanmadan gitmesinin öncesinde ziyaretin ana gündem maddesinin Kürdistan Parlamentosu seçimlerinin ertelenmesi olacağı ifade edilmişti. Fakat Barzani, bunu hep reddetmişti. İranlı yetkililerle görüşmelerini tamamlayan Barzani, henüz ülkesine dönmeden Bağdat’tan Kürdistan Parlamento seçimlerinin ertelenebileceği mesajı verildi. Zira Barzani’nin yaptığı görüşmeler sonrasında hem kendisinin hem de İranlı üst düzey yöneticilerin açıklamalarından gerekli mesajı ilgili kurumlar almıştı. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, Irak Parlamento seçim çalışmalarının askıya alındığını açıkladı. İran’a yakın Iraklı siyasetçiler de birbiri ardına “Parlamento seçimlerinin yapılmasında yetki Kürdistan Bölgesi yönetimine aittir” açıklamasında bulunmaya başladı.
Yüksek Mahkeme “Kota Sistemini” Geri Getirdi
Derken, daha önce aldığı kararla Kürdistan Bölgesi yönetimini köşeye sıkıştıran Irak Yüksek Federal Mahkemesi’nden yeni bir karar çıktı. Yüksek Mahkeme’nin daha önce ortadan kaldırdığı “kota sistemini” seçimle ilgilenen Yüksek Yargı Konseyi geri getirdi. Alınan yeni kararla 11 olan kontenjan beşe indirildi ama bu sefer hiç azınlık toplumunun bulanmadığı Süleymaniye’ye iki sandalye verildi.
Yüksek Yargı Konseyi’nin almış olduğu son karara göre Kürdistan Bölgesi’ndeki “oluşumlar”; ikisi Erbil, ikisi Süleymaniye ve biri de Duhok’ta olmak üzere yeterli sayıda oy alamazlarsa bile toplamda beş vekil çıkarabilecekler. Fakat bu karar, oluşumları (azınlıkları) mutlu etmedi. Zira vekil sayıları indirilmişti.
KDP ve YNK Anlaştı mı?
Bu tablo “KDP ve YNK anlaştı” yorumlarına neden oldu. Gerçekten de önceleri seçimlerin vaktinde yapılmamasına sert tepki gösteren YNK yetkilileri artık suskun. Çünkü Irak kurumlarının İran’da yapılan görüşmeden hemen sonra karar vermelerinin ne anlama geldiğini artık Kürdistan Bölgesi’nde herkes çok net biliyor.
İran, Irak’taki etkinliğini ABD tarafından öldürülen Kasım Süleymani’nin ektiği tohumlar sayesinde artırdı. Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı oluşturulan İran yanlısı Şii Milis grupların çatı yapısı Haşdi Şabi, güç kullanarak muhalifleri sindirdi. İran, Kürdistan Bölgesi’nde varlıklarını sürdüren ve askeri kampları bulunan İranlı Kürtlerin tüm faaliyetlerini sonlandırmayı başardı. İran-Kürdistan Demokrat Partisi (İ-KDP) başta olmak üzere bölgedeki tüm İran karşıtı gruplar silahlarını bıraktı.
Balistik Füze ve İHA’larla Hedef Alındı, Birbiri Ardına Yangınlar Çıktı
Erbil Uluslararası Havalimanı başta olmak üzere birçok stratejik nokta, insansız hava araçlarının hedefi oldu. “İsrail karargâhı” iddiasıyla Erbil, balistik füzelerle vuruldu. Burada Kürt iş adamı Peşrew Dizayi ve bir yaşındaki kızı dahil olmak üzere dört kişi öldü, sekiz kişi yaralandı. Erbil’de Lenge ve tarihi Kayseri Çarşısı, Duhok’ta Çel Pazarı ve Kerkük’te tarihi Kırdar Hanı birbiri ardına yandı. İnsansız hava araçlarıyla Çemçemal’de bulunan Kormor Gaz Tesisleri’ne yönelik saldırı gerçekleştirildi.
Kürdistan Bölgesi ekonomisinin hedef alındığı saldırılarda ciddi can ve mal kayıpları yaşandı.
Kürdistan Bölgesi Yönetimi Yüzünü Tahran’a Döndü
Üstüne bir de maaşların vaktinde gönderilmemesi ve petrol dışındaki faaliyetlerden elde edilen gelirlerin Bağdat’a devredilmesi kararları gelince Kürdistan Bölgesi yönetimi çaresizce yönünü Tahran’a çevirdi.
Tahran yönetimiyle Kürdistan Bölgesi ilişkileri düzelmeye başlayınca Erbil-Bağdat arasındaki sorunlar da çözüm yoluna girdi. Eskiden Kürt yönetimi sık aralıklarla Bağdat’a gitmezken, şimdilerde neredeyse her ay birkaç heyet soluğu başkentte alıyor. Yapılan görüşmelerin ardından verilen mesajlarda artık uzlaşmaya varıldığı belirtiliyor. Kamu çalışanlarının maaşları Bağdat tarafından ödenirken, Kürdistan Bölgesi yönetimi de petrol dışı gelirlerin merkezi yönetime devredilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını duyuruyor.
Tabii İran ile yakınlaşmaya Türkiye’nin tavrının da etki ettiği inkâr edilmeyecek bir gerçek. Türkiye de geçmişe oranla Bağdat ile daha fazla işbirliğini ön plana çıkarıyor. Erbil yönetimi, Kalkınma Yolu Projesi ile dışlandığını düşünüyor. Özellikle de öteden beri Ankara ile iyi ilişki geliştirmeyi amaçlayan KDP, yalnızlaştığı endişesine kapılıyor.
İran ile İlişkiler KDP Sonuç Bildirisinde
“İran ile yakın ilişkiler” KDP’nin son toplantısında alınan kararda da kendisine geniş yer buldu.
KDP Merkez Komitesi, Başkan Mesud Barzani başkanlığında toplandı. Toplantının sonunda altı maddelik sonuç bildirisi yayımlandı. “Komşularla İlişkilerin” yer aldığı ilk maddede Türkiye ile ilişkilerin “normal seyrinde devam ettiği” belirtilirken İran ile ilişkilerin geldiği durum şu sözlerle özetlendi:
“İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerimiz, iniş-çıkışlar yaşamasına, soğukluk ve yanlış anlama dönemine rağmen uzun ve olumlu bir tarihe sahiptir. İlişkilerin normalleştirilmesine yönelik iletişim ve çabalar sonucunda, her iki tarafın çıkarları ışığında, normalleşme çabaları olumlu sonuçlar verdi.”
“Reisi Ölmeseydi Erbil’i Ziyaret Edecekti”
İran’ın Süleymaniye Konsolosu Muhammed Mahmudiyan’a göre helikopter kazasında yaşamını yitiren Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran ile Kürdistan ilişkilerini üst düzeye taşımayı amaçlıyordu. Mahmudiyan’ın verdiği bilgilere göre eğer Reisi ölmeseydi Erbil ve Bağdat’ı ziyaret edecekti. Mahmudiyan, Reisi’nin taziyesi için gelen Kürt siyasetçilere şunları söyledi: “Rahmetli İbrahim Reisi’nin, önümüzdeki hafta (28 Mayıs’ta) Bağdat ve Erbil’i ziyaret etmesi planlanıyordu. Onu kaybettiğimiz için çok üzgünüz. Vefat nedeniyle ziyaret olmasa da tarihi, sosyal, siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz devam edecek. Ancak eğer o ziyareti yapabilseydi İran ile Kürdistan Bölgesi arasında ekonomik ve siyasi ilişkilerde daha iyi bir açılım olacaktı.”
Irak siyasetini belirleyen en etkili ülkenin İran olduğundan hiç kuşku yok. İran güdümlü siyasete karşı biraz direnen taraf, Barzanilerdi. Fakat onlar da doğu komşularından esen rüzgâra göre yön almak durumunda kaldı.
Başkan Barzani, Yeni Bir Kararnameye İmza Atacak
“İran’dan gelen mesajlara göre karar alıyor” eleştirilerine muhatap olan Irak Federal Mahkemesi’nin temyiz edilmeyen hükmüne göre Kürdistan Bölgesi Parlamentosu, beşi azınlık temsilcisi olmak üzere 100 milletvekilinden oluşacak.
Şunun şurasında 3 Mart’ta imzalanan başkanlık kararnamesine göre seçimlerin yapılmasına sadece günler kaldı. Fakat parlamento seçiminin 10 Haziran’da yapılması artık imkânsız.
Başkan Neçirvan Barzani, önceki kararını iptal edip yeni bir tarih belirlemek zorunda. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, seçimlerin yenilenmesi için 5 Eylül önerisinde bulundu. Şimdiye kadar (1 Haziran 2024) erteleme kararı çıkmadığı gibi yeni bir tarih üzerinde de uzlaşma sağlanmış değil. Tartışmalar devam etse de parlamento seçimleri eninde sonunda yapılacak ama Irak’ın, İran’ın etkisi altına girdiği hususunda herkes hemfikir: “İran’a direnen tek kale de düşmeye çok yakın!”