İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, toplantının açılışında yaptığı konuşmada ABD\'nin Suriye\'deki \"gayrimeşru\" varlığının bu ülkede istikrarsızlığa neden olduğunu belirtti, \"İran, Suriye\'yi daha güçlü şekilde desteklemeye devam edecektir. Zengin petrol bölgelerini yağmalayan ABD mümkün olduğunca çabuk Suriye\'den çekilmelidir\" dedi.
Reisi, Suriye\'yi istikrara kavuşturmanın tek yolunun, bu ülkenin ordusunun sınırlarda güçlü mevcudiyeti ve Esad rejiminin komşu ülkelerle iş birliği olduğunu savunarak, \"Suriye sınırlarının ihlali terörle mücadeleye yardımcı olmamıştır\" ifadesini kullandı.
\"İran, Suriye krizine siyasi çözümü ve bu konuda her türlü inisiyatifi destekliyor\" diyen Reisi, Suriye\'nin kaderinin dış müdahale olmadan Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Reisi, Suriyeli mülteciler konusuna da değinerek, \"Bu mesele çok önemlidir. Uluslararası toplum, yerinden edilmiş Suriyeli mültecilerle ilgili krizi çözme sorumluluğunu taşıyor. Bu konuda yapılacak her türlü girişimi destekleyeceğiz\" diye konuştu.
Zirve sonrası yapılan ortak basın toplantısında ise Suriyeli sığınmacıların altyapı sorunlarının çözülmesi ile ülkelerine dönmesi gerektiğini söyledi.
Putin: Fırat\'ın doğusu Şam\'ın kontrolünde olmalı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise \"Suriye sorununa çözüm bulma noktasında verimli bir toplantı yaptık\" dedi. Suriye\'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapan Putin, çözümün siyasi olması gerektiğini belirterek dışarıdan müdahale yapılmasına karşı çıktı.
Suriye\'de terörizm konusunu etkin bir şekilde ele aldıklarını kaydeden Putin, ülkede şiddet seviyesinin düştüğünü söyledi. Putin, Fırat\'ın doğusunda batılı ülkeler tarafından bölücülüğün kışkırtılması çabaları olduğunu kaydederek bölgenin Şam hükümetinin kontrolünde olması gerektiğini vurguladı.
Putin, \"Rusya, İran ve Türkiye olarak Suriye’de sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dönüşüm sağlanabilmesi için kararlı olduğumuzu teyit ettik\" dedi.
Erdoğan: Şer odaklarını Suriye\'den söküp atmakta kararlıyız
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, \"Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye\'den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak, Rusya Federasyonu ve İran\'dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye\'ye destek olmalarıdır.\" dedi.
Erdoğan, bu formatta en son 2019\'da Ankara\'da bir araya geldiklerini hatırlatırken, koronavirüs salgını nedeniyle 2020\'deki toplantıyı çevrim içi olarak gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, \"İnşallah önümüzdeki dönem daha sık görüşme imkanı bulacağız.\" diye konuştu.
Suriye krizi kaynaklı meydan okumaların bunu gerekli kıldığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
\"Astana Platformu, etkin çözümler üretebilen ve bunların hayata geçirilmesi amacıyla somut adımlar atabilen yegane girişimdir. Biri ile mücadele için diğerinin taşeron olarak kullanılması gibi mülahazaları kabul etmiyoruz. Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye\'den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak, Rusya Federasyonu ve İran\'dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye\'ye destek olmalarıdır. Görüşmelerimizde evvelce varılan mutabakatların uygulama durumunu da gözden geçirdik. PKK, YPG, PYD terörü hepimizin ortak meselesidir. Astana garantörleri olarak, bugüne kadar sergilediğimiz iş birliğini sürdürerek bu hedeflere el birliği ile ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Ancak Suriye\'nin huzuru ile birlikte toprak bütünlüğü karşısında en önemli tehdit terör belasıdır. DEAŞ, PKK, PYD, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz bir şekilde sürdürülmelidir.\"
\"Bölücü terör örgütü işgal ettiği topraklardan tamamen sökülüp atılmalı\"
PKK, PYD ve YPG\'nin Fırat\'ın batısında ve doğusunda terör eylemlerine devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkına yapılacak en büyük iyiliğin terör örgütünün işgal ettiği topraklardan tamamen sökülüp atılması olduğunu söyledi.
\"Bölgemizin geleceğinde, bölücü teröre ve uzantılara yer olmadığının kesin olarak anlaşılması gerekiyor.\" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
\"Türkiye, güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle hem sivillerin hayatını korumuş hem düzensiz göçü engellemiş hem de Suriye\'nin toprak bütünlüğüne önemli katkı vermiştir. Önümüzdeki dönemde de eli kanlı terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz. İhtilafın, BM Güvenlik Konseyi\'nin 2254 sayılı kararı temelinde yürütülecek bir siyasi süreçte son bulması ortak temennimizdir. Bu sürecin nasıl hızlandırılabileceğini ve bu amaçla müşterek ne tür adımlar atabileceğimizi istişare edeceğiz. Suriye halkının acil insani ihtiyaçlarının kesintisiz ve ayrım gözetmeksizin idame ettirilmesi hepimiz için öncelik taşıyor. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden biridir.\"
Birçok önemli konuyu masaya yatıracakları zirve toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü istişarelerin, alınacak kararların, Suriye\'deki siyasi geçiş sürecinin ilerletilmesine yardımcı olmasını da özellikle temenni ettiğini söyledi.
PKK, PYD ve YPG örgütünün aldığı dış destekle Suriye\'nin bölünmesini pekiştirecek adımlar attığını gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
\"Bu terör örgütü, bölücü gündemini ilerletirken, saldırılarını sürdürürken, Türkiye\'nin kayıtsız ve hareketsiz kalmasını beklemek mümkün değildir. Siz değerli dostlarımızdan Türkiye\'nin güvenlik endişelerini anladığınıza dair ifadeler duyuyorum. Buna müteşekkirim, ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor. PKK, YPG, PYD unsurlarının sınırımızdan en az 30 kilometre öteye tamamen çekilmesi, zamanında yapılan mutabakatların bir gereğidir. Ancak, bu hala gerçekleşmemiştir. Tel Rıfat ve Münbiç, terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir. Astana ortaklarımızdan beklentimiz, Suriye\'de istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarımıza samimi destek vermeleridir. Saygıdeğer Devlet Başkanları, mesafe katetmemiz gereken bir diğer alan, siyasi süreçtir. Anayasa komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş, bugüne kadar sekiz defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan dokuzuncu toplantının ertelenmesi üzücüdür. Rus dostlarımızın toplantı mekanı konusunda bazı endişeleri olduğunu biliyorum.\"