Liderler, üçlü zirve sonucunda kabul ettikleri ortak bildiride, şu ifadeleri kullandı:
“Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu istişare ederek bu bölgede istikrar ve güvenliğin yalnızca Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi temelinde sağlanabileceğinin altını çizdik ve bu amaç doğrultusunda çabalarımızı birleştirme kararı aldık.”
Bildiride, “Suriye'ye ait olması gereken petrol gelirlerine hukuka aykırı şekilde el konmasını kınayarak bundan duyduğumuz rahatsızlığı ifade ettik” denildi.
İdlib’deki gelişmelerle ilgili yapılan değerlendirmede, şu ifadeler yer aldı:
“İdlib gerilimi azaltma bölgesindeki durumu detaylı şekilde ele aldık ve İdlib'le ilgili tüm anlaşmaların eksiksiz olarak uygulanması yoluyla sahada sûkunetin korunması gerektiğinin altını çizdik. DAİŞ’in, El Nusra'nın, El Kaide ve DAİŞ’le bağlantılı tüm kişi, grup, kurum ve kuruluşların ve BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanınan diğer tüm örgütlerin nihai olarak imha edilmesi amacıyla işbirliğine devam etme kararlılığımızı teyit ettik.”
PUTİN: İDLİB’DE DURUM ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DENGELENDİ
Astana Formatı garantör ülkeleri Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye konusunda çok işler başardığını belirten Putin, "Bölgede şiddetin seviyesi azaldı. Yavaş yavaş normal hayata dönülüyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı doğrultusunda siyasi diplomatik çözüm için gerekli şartlar oluşturuldu. Bugünkü zirvenin ana hedeflerinden biri beraber mevcut durumu analiz etmek ve Suriye’de uzun vadeli normalleşmenin sağlanabilmesi konusunda anlaşmaya varmaktır. Uluslararası terörizm ile mücadelenin devamı konusunda ve hala var olan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için hangi tedbirlerin alınması gerektiğini düşünmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Putin, terör örgütü IŞİD’in gözle görülür şekilde faaliyetlerini aktif hale getirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk dostlarımızla birlikte İdlib ile ilgili 17 Eylül 2018’de varılan Soçi mutabakatı ve ona 5 Mart’ta ilave edilen protokolün hayata geçirilmesi amacıyla sıkı bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Elbette, tüm sorunlar çözülmedi. Her şey yapılmadı. Fakat gösterilen çabalar sonuç getiriyor. Mesela, ateşkesin ilan edilmesiyle İdlib’de durum önemli ölçüde dengelendi" şeklinde konuştu.
Suriye’deki siyasi süreçle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Putin, Cenevre’de anayasa komitesi çerçevesinde Suriyeliler arasındaki diyaloğun devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı. Putin, "Bu sürecin desteklenmesi, katılımcıların görüşmelerine yardımcı olunması ve doğrudan diyaloğun başlatılması ve Suriye’nin gelecekteki devlet yapısının parametrelerinin geliştirilmesi sağlanmalıdır" dedi.
Putin, "Rusya tarafı Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için Astana sürecinin garantörü olarak Rusya, İran ve Türkiye’nin kararlığını gösteren bu belgeyi destekliyor” ifadelerini kullandı.
ASTANA ZİRVESİ
Astana süreci, ilk olarak, Suriye'deki krizin çözümüne katkı sağlamak amacıyla üç ülkenin girişimiyle Ocak 2017'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da başlatılmıştı.
Ardından Rusya, Türkiye ve İran liderleri arasındaki üçlü zirve, ilk olarak 22 Kasım 2017'de Soçi'de gerçekleşmişti.
İkinci zirve, 4 Nisan 2018'de Ankara'da düzenlenirken, üçüncü zirve 7 Eylül 2018'de Tahran’da toplanmıştı.
14 Şubat 2019'da Soçi 4’üncü zirveye ev sahipliği yaptı ve liderler 5’inci zirve için 16 Eylül 2019'da Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi.