Batman’da barındıkları hücre evine düzenlenen baskında polisle girdikleri çatışma sonrasında sağ yakalanan Hizbullah tetikçileri Mustafa Bozkurt, İbrahim Gürceğiz, Abdulkadir Aktaş, Ekrem Kılavuz, Bilal Çetiner ve Mehmet Emin Sabaz 24 vatandaşı öldürdükleri ve 31'ini de yaraladıkları gerekçesiyle yargılandı.
Son sözü sorulan Tetikçi İbrahim Gürceğiz, Hizbullah'ın hizmetçisi olduğunu belirterek, “Binlerce canım olsa düşünmeden feda ederim. Ben bilinçli, profesyonel Hizbullahçıyım. Yüce Allah’ın selamıyla sözlerimi bitiriyorum. Galip gelecek olan Hizbullah'tır” dedi.
Tetikçi Mustafa Bozkurt ise öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nu kastederek, “İslam uğruna canını veren şehit rehberimizi, Batman’da kâfirlerce şehit edilen tim sorumlumuz şehit Şafi Demirdağ’ı ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ömrümüzün sonuna kadar kafire karşı mücadele edeceğiz. Allah'ın bize yardımcı olmasını istiyoruz. Ben Hizbullahi olduğum için yakalandığım gece evimde iki kaleşnikof tüfek vardı. Filistin'deki Yahudi saldırısı gibi yüzü maskeliler bana ateş etti. Ben bir Hizbullahiye yakışır şekilde gün ışıyınca teslim oldum. İsteseydim çok polis öldürürdüm. Ölümden korkmuyorum. Çünkü tek arzum Allah'a kavuşmaktır” dedi.
Tetikçi Ekrem Kılavuz da son sözünde Hüseyin Velioğlu'nu anarak, “Allah'ın selamı tüm şehitlerimizin özellikle de şehit rehberimizin üzerinde olsun. 1990 yılından beri bu uğurda mücadele ediyorum. Hizbullahi cemaat Allah'ın askeri olan bir cemaattir. Örgüte beni kazandıran şehit Ahmet’in Allah yerini cennet eylesin. Bu uğurda bin canım olsa feda ederim. Yüce Allah'ın bize verdiği emirleri yerine getirdiğimiz için bize zulüm yapıldı. Bunun şikâyetini ahiret de yüce rabbimize yapacağız. Teslim olduğum halde ateşi kesmediler. Amaçları beni öldürmekti, ama Allah izin vermedi. Ben Hizbullah’ın hizmetçisiyim” dedi.
Bilal Çetiner ise, Hizbullah'a katıldığı günden beri üzerine düşen hiçbir görevi yerine getirmekten çekinmediğini belirterek, “Çünkü bu görevi yüce Allah bana vermişti. Ona en iyi kul olabilmek ve rızasını kazanmak için çalıştım” dedi. Mehmet Emin Sabaz da “Yıllarca boş yaşadım. Bir türlü huzuru bulamıyordum. Gerçekleri öğrendim ve Hizbullah'a girdim. Çünkü bu dava İslam bayrağını dalgalandıracak davadır. Hizbullah ferdi olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
Mahkeme, tetikçiler İbrahim Gürceğiz, Mustafa Bozkurt, Abdulkadir Aktaş, Bilal Çetiner, Ekrem Kılavuz ve Mehmet Emin Sabaz'ı, ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Yargıtay’da sanıkların katıldıkları eylemlerin sabit olduğunu, delillerin hukuka uygun elde edildiğini, verilen kararda isabetsizlik görülmediğini belirtti.
Sanıkların Kemal Türk, Namık Değer, Şeyhmus Aziz, Mehmet Veysi Gülmez, Ahmet Artık, Turan Ateş, Ramazan Çetal, Mehmet Salih Ulu, Vahdettin Tüzer, Cesim Maslak, Keramet Bingöl, Nurullah Atılgan, Siraç Yıldız, Cevdet Yıldırım, Aytekin Oral, Salih Sabutekin, Rıdvan Yabancı, Recep Oyur, Ali Gaffar Okkan, polisler Sabri Kün, Selahattin Baysoy, Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi ve Atilla Durmuş'un şehit edilmesi, 31 kişinin de yaralanması eylemlerinde bizzat silah kullandıklarının sabit olması nedeniyle mahkûmiyet kararlarının oy birliğiyle onanmasına hükmetti.
Hükümlü sanıklar 2019'da yargılandıkları mahkemeye başvurup adil yargılanmadıkları için yeniden yargılanma talebinde bulundular.
Dilekçeleri işleme alınan 6 tetikçi, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, savunma haklarının kısıtlandığı ve AİHM normlarına göre davalarının makul süre zarfında sonuçlandırılmadığı için hak kaybı yaşadıkları için yargılamanın yenilenmesi kapsamında oy birliğiyle tahliyelerine karar verdi. Bu tahliyelerin 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden hemen önce olması dikkat çekti.
