HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun anayasanın 4’üncü maddesiyle ilgili açıklamalarının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Yapıcıoğlu’nun açıklamalarına “Değiştirilmezlik ilkesi, kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatidir, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir" ifadeleriyle tepki göstermişti.
Uçum’un açıklamalarına AK Parti’den tepki geldi.
AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdiği paylaşımla Uçum’un açıklamalarına yanıt verdi.
Açıklamasında, “Değiştirilmezlik ilkesi' diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar, sadece demagoji yapıyorlar" ifadelerini kullanan Miroğlu, şunları kaydetti:
“Son bir kez yazıp bu konuyu kapatacağım.
‘Değiştirilmezlik ilkesi’ diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar sadece demagoji yapıyorlar.
Ayrıca Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz gecesinin ihanet çetesine karşı kullandığı ve başka bir irade tanımadığı için, halkı , uğruna, sokaklara davet ettiği Millet iradesinden üstün hiç bir irade yoktur ve olamaz.
‘Kurucu İrade’ demokrasi dışı bir kavramdır.
Eğer FETÖ 15 Temmuz gecesi başarabilseydi, Yurtta Sulh Konseyi’nin aklına gelip millet iradesine karşı kullanacağı ilk kavram muhtemelen ‘kurucu irade’ gibi bir kavram olurdu!
Tek Parti, tek Şef döneminin tarih anlayışı ve Türkiye’nin canını bugün de yakmaya devam eden eşi benzeri görülmemiş bir iktidar pratiğini anlatmak istiyorsanız, buyrun bol bol kullanın şu mucizevi ‘kurucu iradenizi!.’
AK Parti iktidarı, ‘Kurucu irade’ denilerek, ‘kurucu irade’ adına, bu ülkenin ve bu milletin tarihinin Selçuklu ve Osmanlı safhasını inkar edenlere karşı ve dişe diş bir mücadeleyle kuruldu.
AK Partilileri yüz yıl sonra ‘kurucu irade kavramı’ üzerinden statükoya, değişmezliğe davet etmek, her nasılsa elde edilmiş bir siyasi konumu/ temsili, istismardan başka bir şey değildir.
Bu kavramı kullanmayı sevenler, ve bu kavrama, millet iradesine rağmen adeta ilahi bir anlam yükleyenler AK Parti’nin kapılarını demokrasiye ve millet iradesine tamamen kapatmasını isteyenlerdir.
Yani 2028 seçimlerini de kaybetmesini isteyenlerdir.
Bu coğrafyada ve bu yüzyılda ve hala İttihatçılık?!!!
Pes doğrusu!
Cumhuriyeti ve temsil ettiği değerleri, milletin talebi ve siyasi konjonktür ve şartların elverdiği ölçüde yeniden yorumlamak ve değişimini istemek demokratik bir hak ve evrensel insan hakları ve özgürlükler bağlamında her türlü uluslararası sözleşmelerle garanti altındadır.
Tartışmak isteyenler özgürce tartışabilmelidirler."