Yeni Şafak gazetesinde 2011'de aralarında dönemin BDP Milletvekili Hasip Kaplan'ın da bulunduğu bazı BDP milletvekillerinin fotoğrafının yer aldığı "Katil Sizsiniz" başlıklı haber yayımlandı.
Haberin içeriğinde, "Türkiye Çukurca'da hayatını kaybeden 11 askerimiz için göz yaşı dökerken, bu kanlı tablonun baş sorumlusu demokrasi kılıfı ile her fırsatta terörü yücelten BDP oldu. Kandil'in sözünden çıkmayan, kardeşlik projesini sabote etmek için her yolu deneyen, canlı bombayı 'şehit' ilan eden BDP katliamların ortağı haline geldi" ifadelerine de yer verildi.
Kaplan, haberin kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek gazete aleyhine manevi tazminat davası açtı. Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, haberde Kaplan'ın mensubu olduğu, Türkiye'yi yönetmeye talip siyasi partinin ülkede gerçekleşen terör eylemlerine takındığı tavrın eleştirildiği, bu durumun basın yoluyla düşünce açıklaması ve eleştiri hakkı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davayı reddetti.
Temyiz üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararı onadı. Kaplan'ın, onama kararına karşı bulunduğu karar düzeltme istemi de aynı daire tarafından reddedildi.
BİREYSEL BAŞVURU YAPMIŞTI
Kaplan, bunun üzerine, haberde yer alan ifadeler dolayısıyla şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğini belirterek AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi, derece mahkemelerince tarafların haklarının değerlendirilmesinde açık bir dengesizlik bulunmadığını belirleyerek, şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.
Kararda, haberde BDP'nin, yaşanan olaya yeterli tepkiyi vermemesi, PKK ile arasına mesafe koymaması nedeniyle eleştirildiği savunuldu.
Yüksek mahkemenin kararında, şu ifadelere yer verildi:
"Başvurucunun siyasetçi kimliği ve haber konusunun kamuyu ilgilendiren niteliği de dikkate alındığında özellikle BDP tarafından teröristlerin şehit ilan edilmesi ve BDP'li bir milletvekilinin sarf ettiği, gazete tarafından tehdit olarak yorumlanan sözler bağlamında, gazetenin şikayet edilen manşetle yaptığı eleştirinin kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aştığından bahsedilemez."
Başvurucu Kaplan'ın, haberde kendi fotoğrafına yer verilmesi nedeniyle hedef gösterildiğini ve zarar tehlikesi altında bırakıldığını iddia ettiğine dikkati çekilen kararda, haberde fotoğrafa yer verilmesinin basın özgürlüğü karşısında siyasetçilerin katlanması gereken yükümlülükler kapsamında değerlendirildiği vurgulandı.