Anayasa Mahkemesi (AYM), mahpusların kalabalık koğuşlarda tutulmasının insan hakkı ihlali olduğuna hükmetti. Mahkeme, T tipi kapalı cezaevinde tutuklu olan Fatih Seyis’in başvurusu üzerine mahpusların kalabalık koğuşlarda tutulmasının kötü muamele yasağının ihlali olduğuna ve 60 bin lira tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Resmi kapasitesi 14 olan koğuşta aylar boyunca 20’den fazla insanla birlikte tutulan Seyis başvurusunda, koğuşun kalabalık olması yüzünden tuvaletin önünde yattığını, sürekli tuvalet sırası beklediğini belirtti.
AYM kararında şu ifadeler yer aldı:
“Anayasa’nın 17. Maddesi, ceza infaz kurumunda tutulan mahpusun içinde bulunduğu şartların insan onuruna yakışır bir şekilde olmasını da koruma altına almaktadır. İnfazın yöntemi ve infaz sürecindeki davranışların mahpusları özgürlükten mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma sokmaması gerekir.
‘En az 4 metrekare alan ve ayrı uyku yeri olması gerek’
Bu bağlamda aşırı kalabalıklaşma ve kişisel alan eksikliğine ilişkin şikayetlerde üç faktör göz önünde bulundurulur. Bunlar her mahpus için en az 4 metrekare zemin alanı olması, her mahpusun ayrı bir uyku yeri olması ve koğuşun genel yüzeyinin mahpusların mobilyalar arasında serbestçe hareket etmesine izin verecek şekilde olmasıdır. Anılan üç faktörden birinin yokluğu kendi başına tutulma koşullarının kötü muamele yasağını ihlal ettiği yönünde güçlü bir karine oluşturacaktır.
‘Yaşam alanının 4 metrekarenin altına düşmesi hak ihlali’
Ayrıca çok kişili koğuşlarda bir kişi için olan asgari yaşam alanının 4 metrekarenin altına düşmesi halinde Anayasa’nın 17. maddesinin ihlaline yönelik ortaya çıkacağı değerlendirilen güçlü karine üç unsurun bir arada bulunması durumunda ortadan kaldırılabilecektir. İlk olarak asgari kişisel alanın 4 metrekarenin altına düşmesi kısa süreli, küçük çaplı ve ara sıra olmalıdır. İkinci olarak bu tür azalmalar koğuş dışı yeterli dolaşım özgürlüğü ve yeterli koğuş dışı etkinliklerle desteklenmelidir. Son olarak başvurucu genel olarak uygun nitelikte olan, tutulma koşullarını ağırlaştırıcı başka bir unsur taşımayan bir ceza infaz kurumunda tutuluyor olmalıdır.”(Kaynak)