15 Şubat 2017 tarihinde, Diyarbakır’ın Lice ilçesinden kent merkezine giden ve yaklaşık 10 yolcu taşıyan yolcu minibüsü, Bingöl yol ayrımında kobra tipi zırhlı araç tarafından taranmıştı. Ağır silahtan çıkan mermiler, minibüsün ön tarafından girip koltukları parçalayarak arka taraftan çıkmış ve kırılan camlar nedeniyle Özgür Atagün adlı yurttaş yaralanmıştı. Zırhlı aracın ise olay yerinde durmadan yoluna devam ettiği mağdurlar tarafından açıklanmıştı.
Atagün ve Bekiroğlu, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi üzerine 2018 yılında AYM’ye başvuruda bulunmuştu. Başvuruyu değerlendiren AYM, Atagün ve Bekiroğlu’nun yaşam haklarının ihlal edildiğine karar verdi ve soruşturmanın yeniden başlatılmasını istedi.
AYM, kararında güç kullanımı sonucu meydana gelen ölüm olayları sonucunda ceza davası açılması gerekliliği olduğuna vurgu yaptı ve bu vurgunun ölümle sonuçlanmayan olaylar içinde geçerli olduğunu belirtti.
Mahkeme savcılığın hayatı tehlikeye atan ateşli silah kullanımı konusunda yeterli araştırmayı yapmadığına hükmetti. Etkili soruşturma yükümlülüğünün de ihlal edildiği yönünde karar veren mahkeme, tazminat talebiniyse reddetti.
Ne Olmuştu?
2017 yılında savcılık tarafından yapılan soruşturmada, zırhlı araç içinde yer alan memurlar yakıt ikmali için yola çıktıklarını ve tetik emniyetinin kapalı olduğunu söylemişti. Jandarma tarafından olay yerinde yapılan incelemede ise uçaksavar mermisi kovanı tespit edilmişti, ancak atış açısı belirlenememişti. Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı ise minibüse isabet eden merminin zırhlı araçtan çıktığı yönünde rapor hazırlamıştı. Lice başsavcılığı ise 11 Ekim 2017’de kovuşturmaya yer olmadığına karar vererek silahın kazaen ateş aldığını söylemişti. Diyarbakır 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği de karara ilişkin yapılan itirazı reddetmişti. Metin Bekiroğlu ve Özgür Atagün bu karar üzerine 2018 yılında AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu.