Babacan ve Karamollaoğlu'dan 'erken seçim' sorusuna yanıt

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Babacan ile görüşmelerinde erken seçimin gündeme gelmediğini söyledi. Babacan ise, "Biz, mümkün olan en kısa zamanda olası bir seçime hazır olmak istiyoruz” dedi.
15.12.2020, Sal - 11:32
Babacan ve Karamollaoğlu'dan 'erken seçim' sorusuna yanıt
Haberi Paylaş

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dün Ankara’da DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı DEVA Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti.

İki genel başkan, bir buçuk saat süren görüşmenin ardından basının karşısına geçti.

Karamollaoğlu ve heyetinin "hayırlı olsun" ziyaretinden mutluluk duyduklarını belirten Ali Babacan, görüşmede, Türkiye'nin meseleleriyle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını, çözüm önerilerini konuştuklarını ifade etti.

Temel Karamollaoğlu da DEVA Partisine dostluk ziyareti gerçekleştirdiklerini dile getirerek DEVA'nın Türkiye'nin problemlerinin çözümüne katkıda bulunacağını ümit ettiklerini, ziyaretlerinin belli zaman aralığıyla devam edeceğini söyledi.

Babacan ve Karamollaoğlu açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Erken seçime iki farklı yanıt

Rûdaw Ankara Temsilcisi Şevket Herki’nin "Görüşmenizde erken seçim ve güçlendirilmiş parlamenter sistem gündeme geldi mi?" sorusuna Karamollaoğlu, "Daha ileriki aylarda bu konular mutlaka istişare edilecek. Hem siyasi partiler kendi içlerinde hem de bilahare birlikte bu konuları ele alacaklar ama bu sefer erken seçim konusu gündeme gelmedi. Herhalde erken seçim beklemediğimiz için hiç gündeme gelmedi" diye yanıtladı.

Ali Babacan da aynı soruya "Biz toplantımızda 29 Aralık Salı günü birinci olağan büyük kongremizi yapma kararı aldık. 43 ilimizdeki il kongresinden sonra diğer illerin tamamlanmasını beklemeden büyük kongreyi yapmaya karar verdik. Biz, mümkün olan en kısa zamanda olası bir seçime hazır olmak istiyoruz. Çünkü bunun kararını biz vermiyoruz. Yetki ya Cumhurbaşkanı’nında ya da Meclis’te şu anki anaysal düzenlemeye göre. Biz kendi iç çalışmalarımızı buna göre sürdürüyoruz" cevabını verdi.

“Sistemle birlikte yönetim zihniyeti de değişmeli”

Şevket Herki’nin muhalefetin gündemindeki parlamenter sistem tartışmalarına ilişkin sorusuna da yanıt veren Babacan, Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmesiyle her alanda sorunlarının büyüdüğünü belirterek, şöyle devam etti:

“Dikkat ederseniz 2018 Haziranından bu yana, Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra ki bize göre bu sistem bile değil, tam bir sistemsizlik, ülkenin her alanda sorunları büyüyor. İyiye giden hiçbir şey yok. Ekonomi ile ilgili problemleri görüyorsunuz. İşsizlik rekor seviyede, enflasyon ve hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Vatandaşlarımız geleceğini göremiyor. Vatandaşlarımız Türkiye’nin yarınlarına dönük ciddi endişeler duyuyor. Bir ümitsizlik iklimi var Türkiye’de. Bunun sebebine inip baktığımızda ülkede güçler ayrımının olmaması, karar mekanizmasının tamamen tek bir kişinin iki dudağının arasına sıkışmış olması, bu büyük ülkenin sorunlarına çözüm üretilememesini beraberinde getiriyor. Biz bunun için diyoruz ki, mutlaka güçlü bir parlamento, güçlü bir yargı sistemi ile birlikte bu sistemin yeniden yeniden tasarlanması gerekiyor. Ve mutlaka denge kontrol sisteminin de iyi kurgulanacağı bir yönetim sisteminin Türkiye’ye artık gelmesi gerekiyor. Bunun için güçler ayrımı önemli. Neden önemli? Çünkü hem parlamentonun hem de yargının yürütme gücü üzerinde, hükümet üzerinde mutlaka bir denetim fonsiyonu olması lazım. Eğer bu denetim fonksiyonu yoksa oarada hatalar büyüyor ve nihayetinde bunun bedelini de vatandaşlarımız ödüyor.”

Sistemin değişmesi iile birlikte yönetim zihniyetinin değişmesini de önemsediklerini vurgulayan Babacan, “Topyekün bir iktidar değişimi olmadan Türkiye’nin sorunlarının yine sadece sistem değişikliği ile çözülebileceğini de düşünmüyoruz. Dolayısıyla hem sistem hem de yönetim zihniyeti mutlaka değişmeli” diye konuştu.

HDP sorusuna yanıt

Bir gazetecinin, HDP'nin kapatılmasına yönelik tartışmalara ilişkin sorusuna yanıt veren Babacan, şunları kaydetti:

“Siyasi partilerle ilgili hukuk süreci tarafsız ve bağımsız yargı arafından yürütülür. Parti başkanlarının tek taraflı ifadeleri anlamsızdır. Türkiye’yi yöneten zihniyetin bu ülkeyi düşman üretmek üzerinden yönetmeye çalıştığını iyi görmemiz gerekiyor. Artık hiçbir konuda başarı üretemeyince, her konuda problemler büyüyünce, vatandaşa daha güzel yarınlar vaat edemeyince dönüp dolaşıp düşman arayışı başlıyor. Her hafta, her ay bir düşman gündemi ortaya atılıyor. İktidarın büyük ortağına ve diğer ortaklarına çağrı yapmak istiyorum: Şu ülkenin sorunlarını çözün. İnsanlar işsiz, gençlerimiz yarınlarını başka ülkelerde aramaya başladı. Esnafımız kepenk indirmeye başladı. Bu ülkenin derin problemlerini hamasetle, başka konuları gündeme getirerek örtemezsiniz.”

Temel Karamollaoğlu da "Asgari ücretin tespiti noktasında son beklentiniz nedir?" sorusu üzerine, asgari ücretin açlık sınırında olmaması gerektiğinin altını çizdi.

Asgari ücrete her sene enflasyonun üstünde zam yapılması gerektiğine işaret eden Karamollaoğlu, "Ümit ederim ki Sayın Bakanın bugün basına yansıyan düşünceleri asgari ücretin tespitinde temel kriter olmaz. Çünkü Sayın Bakan, 'Türkiye'de yoksulluğun olmadığını, hamdolsun bütün bu problemlerin üstesinden gelindiğini' ifade etti. Yani nerede yaşıyor ben anlayamadım" dedi.

Babacan da aynı soruya, asgari ücretin artışında gerçek enflasyonun baz alınması gerektiğini söyledi.

Rudaw
Bu haber toplam: 5036 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:17:15:28