Sincar Direniş Birlikleri (YBŞ) ve Ezidhan Güçleri’ni PKK ile ittifak yapmakla suçlayan Türkiye, geçtiğimiz aylarda PKK unsurlarını takip etmek için Irak toprakları içinde çok sayıda operasyon başlatmıştı.
Türkiye’nin Irak’taki Sinune kasabasında yer alan ve içinde YBŞ unsurlarının bulunduğu düşünülen bir evi silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile hedef alması sonucunda 12 yaşındaki Yezidi çocuk Salih Nasır Hıdır ve bir kişi daha hayatını kaybetmişti.Yaşanan bu ölüme karşı Irak’ta hem siyasetten hem de toplumdan çokça tepki açıklaması geldi.
Irak Parlamentosu’ndaki Yezidi blokunun başkanı Halef Seydo Şammu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Sincar’daki hava operasyonunu kınayarak uluslararası toplumun Yezidi halkının acılarına son verme yönünde müdahalede bulunmasını istedi.
Irak Parlamentosu’nda temsil edilen partilerden Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Yezidi milletvekillerinden Viyan Dehil ise Türkiye’nin saldırısını kınayarak, federal hükümet ile Kürdistan Bölgesel Hükümeti arasında uluslararası himaye altında imzalanan Sincar Anlaşması’nın uygulanmasını talep etmişti.
Ekim 2021’de imzalanan bu anlaşma, PKK gibi Irak merkezli olmayan örgütlerin sınır dışı edilmesini, federal güvenlik güçlerinin Sincar’ı Erbil ile işbirliği içinde yönetmesini, başka ülkelerin silahlı kuvvetlerinin bu bölgeye müdahale etmesine izin verilmemesini öngörüyor.
Irak’ın eski başbakanı ve Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Herhangi bir ülkenin Irak egemenliğine tecavüz etmesi kabul edilemez. Hükümet bu adımları durdurmak için gerekli önlemleri almalıdır. Irak toprakları dahilindeki Kürdistan bölgesinde Türk eylemlerinin tekrarlanması, çok sayıda şehit ve yaralının kaydedilmesi Irak-Türkiye ilişkilerine zarar verecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Salih Nasır’ın Türkiye’nin SİHA saldırısı sonucu hayatını kaybetmesi Irak’ta gündemin ana maddelerinden biri olurken Türkiye’de medyada hiç yer almamasını twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulunan gazeteci-yazar Bülent Şahin Erdeğer böyle bir haberin gizlenmesinin neden Türkiye’ye de zarar vereceğini anlattı:
“Haber yapılamamasının sebebi sansür-otosansür ortamı. Normal demokratik ülkelerde ise böyle haberler yapılır ve meşru terörle mücadele operasyonları dahi olsa sivillere zarar verilmemesi üzerinden bir denetim mekanizması olarak işler. Konu kamuoyunda şeffaf biçimde tartışılır. Sivil ölümler karşısında en azından soruşturma başlatılır ve daha dikkatli olunacağına dair özür dilenir. Haberciliğin toplumsal denetim işlevi bu sebeple engellenmemelidir. Çünkü bağımsız habercilik bu gibi konuların kamuoyunda tartışılabilmesine zemin hazırlar. Uluslararası hukukun ihlal edilmesinin ve terörle mücadele yöntemlerinin sorgulanması terörizme destek ve mücadeleyi zayıflatmak hainlik olarak algılatılıyor. Oysa aksine sivil kayıplar terör örgütlerinin propaganda malzemesi demektir.” açıklamalarında bulundu.