Cengiz Çandar, 14 Mayıs seçimleri için Yeşil Sol Parti’den gelen milletvekili adaylığı teklifini kabul etti. Aday adaylığı başvurusu yapacak olan Çandar, Emek ve Özgürlük İttifakı protokolünde ittifakın çatı partisi HDP adına yer alan Yeşil Sol Parti listelerinden milletvekili adayı gösterilecek. Çandar, “teklifin kendisini onurlandırdığını” belirtirken, “Ömrümün yarısından çoğunu Türkler ve Kürtlerin eşit ve özgür birlikteliği ve Kürt sorununun barışçı çözümü için harcadım. Demokratik Türkiye amacımızdır. Birlikte başaracağız” dedi.
Hakkındaki kapatma davası Anayasa Mahkemesi’nde devam eden ve seçimlere Yeşil Sol Parti olarak katılacağını açıklayan HDP’nin yönetimi, bir süredir İsveç’te yaşayan ve Stockholm Üniversitesi’nde çalışmalar yapan Cengiz Çandar’a milletvekili adaylığı teklif etmeyi kararlaştırdı. Karar, Yeşil Sol Parti Aday Belirleme Komisyonu tarafından Çandar’a iletildi. Kürt sorununa odaklanan kitap, röportaj ve yazılarıyla da bilinen Çandar teklifi kabul etti.
Çandar’ın, milletvekili aday adayı olarak Yeşil Sol Parti’ye resmen başvurmaya hazırlandığı öğrenildi. Başvurunun ardından Çandar’a, Yeşil Sol Parti adına Yüksek Seçim Kurulu’na bildirilecek milletvekili aday listesinde yer verilecek.
Çandar: Amacımız demokratik Türkiye
Cengiz Çandar, kendisine yapılan adaylık teklifiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“HDP/YSP yönetiminden adaylık teklifini aldığımda çok onurlandım ve çok sevindim. Ömrümün yarısından çoğunu Türkiye'nin, Türkler ve Kürtlerin eşit ve özgür birlikteliği ve Kürt sorununun barıçşı çözümü için harcadım. Tüm enerjimi ve birikimimi halkımızın hizmetine sunmak için heyecanlıyım. Tarihi bir dönemin eşiğindeyiz. Demokratik Türkiye amacımızdır. Birlikte başaracağız.”
Cengiz Çandar kimdir?
Cengiz Çandar 1948 yılında Ankara’da doğdu. 68 kuşağı gençlik hareketi önderlerinden biri olarak SBF Öğrenci Derneği Başkanlığı yaptı. Mülkiye’yi 1970 yılında Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olarak bitirdi. ODTÜ İdari İlimler Fakültesi’nde akademik hayata girdi.
1971 yılında 12 Mart muhtırasını izleyen dönemde dergi yazı işleri müdürlüğünden ötürü Türk Ceza Kanunu’nun yürürlükten kalkmış olan 142. maddesinden toplam 9 yıl hapse mahkûm edildi ve 141. maddesinden ve yargılanmaya başladı. Yurt dışına çıkarak ‘Filistin kurtuluş mücadelesi’ne katıldı. 1971-73 yılları arasını çoğunlukla Lübnan’da ve Beyrut’ta geçirdi. 1973’te Avrupa’ya geçti, sırasıyla İsviçre, Fransa ve Hollanda’da yaşadı. Hollanda’da Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği’ni (HTİB) kurdu.
1974 yılında aftan yararlanarak Türkiye’ye döndü. 1976’da, Vatan gazetesinde kırk yılı aşkın süre sürecek gazetecilik yaşamına başladı. 1976 yılında Direnen Filistin adlı ilk kitabı yayımlandı.
Vatan gazetesini, Türk Haberler Ajansı, 1979-1987 yılları arasında Cumhuriyet, 1987-89 yıllarında Hürriyet ve 1989-91’de Güneş gazeteleri izledi. Bu dönemde Ortadoğu uzmanı olarak öne çıktı. Meslek hayatının büyük bölümünde Ortadoğu coğrafyasının her köşesinde bulundu. Lübnan iç savaşını ve ‘İran İslam Devrimi’ni Türkiye’ye tanıtan gazeteci olarak ünlendi.1982 yılında İsrail’in Beyrut kuşatmasında Beyrut’ta bulunan tek Türk gazetecisiydi. Bu döneme ilişkin Dünden Yarına İran, Ortadoğu Çıkmazı, Güneşin Yedi Rengi isimli kitaplarını yayımladı.
Hürriyet gazetesi döneminde Polonya, Çekoslovakya, Macaristan ve Doğu Almanya’da, Güneş gazetesi döneminde Sovyetler Birliği’nde defalarca bulundu. Berlin Duvarı’nın yıkılışına, Sovyetler Birliği’nin dağılışına yerinde tanıklık etti. 1991-2000 döneminde çalıştığı Sabah gazetesinde Orta Asya cumhuriyetlerine bağımsızlıktan sonra ilk ayak basan Türk gazetecisi oldu.
1987 yılında Türk-Yunan dostluğuna katkılarından ötürü Atina’da Mikis Theodorakis’in elinden Abdi İpekçi Barış Ödülü’nü aldı.
1999-2000 yılları arasında Washington’da ABD’nin iki önde gelen düşünce kuruluşunda uzman olarak bulundu. Türk-Amerikan ilişkileri konusunda yazılmış Turkey’s Transformation and American Policy (2000) ve Allies In Need (2002) isimli kitapların yazarları arasında yer aldı. Yine ABD’de MIT Press tarafından 2004’te yayımlanan The Future of Turkish Foreign Policy’nin de yazarları arasında bulundu.
2000’li yılların başlarındaki Benim Şehirlerim ve Çıktık Açık Alınla adlı kitaplarını 2012 yılında en önemli kitabı saydığı Mezopotamya Ekspresi izledi.
Cengiz Çandar’ın gazetecilik serüveni 2016 yılında Radikal gazetesinin kapanmasıyla kesintiye uğradı. Radikal’in kapanmasından sonra Stockholm Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü’nün (SUITS) davetiyle 2016 Mayıs ayında İsveç’e gitti. SUITS’te konuk araştırmacı olarak çalıştı. Çandar ayrıca, Stockholm’de bulunan İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (UI) ‘Kıdemli Uzman’ sıfatı taşıyor.
Cengiz Çandar’ın İsveç’te bulunduğu sırada kaleme aldığı iki İngilizce kitaptan Kürt sorunu üzerinde kapsamlı bir çalışma olan ilki Turkey’s Mission Impossible, War and Peace with the Kurds 2020’de ABD’de, Türk dış politikasının son dönemdeki dönüşümüne ilişkin ikincisi Turkey’s Neo-Ottomanist Moment, A Eurasian Odyssey, 2021’de İngiltere’de yayımlandı.
Cengiz Çandar, 1991-93 yılları arasında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın danışmanlığını yaptı ve daha sonra Irak Cumhurbaşkanı olacak olan Kürt lider Celâl Talabani ile Özal arasında doğrudan ilişkiler kurulmasında başrolü oynadı.
1991’den itibaren Kürt sorununun barışçıl çözümü için yoğun çaba gösterdi. 1993’te PKK’nın ilân ettiği ilk ateşkese giden yolda katkı sağladı. 2011’de TESEV tarafından Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanan Dağdan İniş-PKK Nasıl Silah Bırakır başlıklı çalışması bugüne dek soruna ilişkin en kapsamlı çalışma sayılıyor.
1997-99 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ve 2002-2010 arasında İstanbul Kültür Üniversitesi’nde son sınıf öğrencilerine Modern Ortadoğu Tarihi dersleri verdi.
İngilizce, Arapça ve Fransızca bilen Cengiz Çandar son yıllarda Kürtçe (Kurmanci) dersleri de aldı.