Demirtaş hakkında, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na hakaret ettiği gerekçesiyle İstanbul 47'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 4’üncü duruşması görüldü. Demirtaş, duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, Demirtaş'ın önceki celse yaptığı ve SEGBİS ile kayıt altına alınan savunmasının kayda geçmediğini belirtti.
Duruşmada söz alan Demirtaş, davanın dönemin muhalefet partisi ile iktidar partisi arasında yaşanan bir diyalog gerekçesiyle açıldığını söyledi. Demirtaş, Cizre’de 4-12 Eylül 2015’te tarihlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında öldürülen ve cansız bedeni günlerce derin dondurucuda saklanan Cemile Çağırga ile Silopi’de cansız bedeni günlerce sokak ortasında bekletilen Taybet İnan’ı hatırlattı ve şöyle dedi:
"O dönem Cemile Çağırga öldürüldü. Cenazesi defin edilemedi. Günlerce cenazesi derin dondurucuda saklandı, bozulmasın diye. Bunun üzerine ben, grup başkan vekillerimizin, AKP'li grup başkanvekilleri ile iletişime geçmesini istedim. Sorun çözülmedi. Sonra grup başkanvekillerimizi direkt Başbakan'a gönderdim. O da olmayınca grup toplantısında konuştum. Ben normalde Taybet Ana'nın ve Cemile Çağırga'nın ailesini tanık olarak dinletmek isterdim ama bir daha o acıyı yaşamasını istemem. Bu durum Filistin'de yaşansaydı, farklı bir durum olurdu. Devlet yaşananlara kulağını tıkadı. Herkes susabilirdi ama ben susamazdım"
O dönem bölge kentlerinde görevli asker ve polisleri anımsatan Demirtaş, "Adem Huduti nerede? Darbeden tutuklu. Birçok isim daha var. Bunların hepsi darbeden tutuklu" diye belirtti.
Yargılama konu olan "çocuk katilisiniz" sözlerinin suç olmadığını söyleyen Demirtaş, "Demirtaş 'siz çocuk katilisiniz' dediğinde hakaret etmiş oluyor. Ancak o kentleri yakıp yıktıkları için ödüllendirilenler, kahraman ilan edilenler 15 Temmuz'u yaptı. Sırf darbe ortamı yaratmak için nasıl yakıp yıktıklarını ortaya çıkaracağız. Bunlar Ankara'yı, Kızılay'ı, parlamentoyu bombaladı mı? Evet. Canlı yayınlarda 251 kişiyi öldürdü mü? Evet. Ben 'siz çocuk katilisiniz' dediğimde hakaret oluyor da bunlar 15 Temmuz'u yaptı, o zaman inandılar" ifadelerini kullandı.
Tüm yaşananların sorumlusunun AKP olduğunu ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:
"Sorumlusu ben değilim. Cemile benim kızlarımdan değersiz mi? Karadenizli Eren'den değersiz mi? Bunların hepsi çocuk. Kürt çocukları olunca mı değersiz ve ayrı oluyorlar. Biz bu ülkenin eşit yurttaşı değil miyiz? Bize reva gördüğünüz ölüm mü? Devlet ranta bulaşmış bir avucun devleti değildir. Memleketin bütün namussuzları dışarıda, namusluları içeride. Kürt halkına mezar reva görülüyor. Bana yüzyıl ceza verseniz de Cemile unutulmaz. Taybet Ana ile mezara girerim ama unutmam. Biz milletin vekili olarak konuşmayacağız da kim konuşacak. Bizden ne istiyorsunuz? Boyun eğmemizi mi? Boynumuz vurulur ama düşmez.”
Avukat savunmalarının ardından iddia makamı, TBMM'den gönderilen ve Demirtaş'ın grup konuşmalarını içeren CD'lerin bilirkişiye gönderilmesini istedi. Savcı, Demirtaş'ın Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava dosyasının istenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Demirtaş'ın Bakırköy'de yargılandığı dava dosyası ile Mersin 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı tüm dosyaların istenmesine, CD'lerin bilirkişiye gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 13 Ekim 2021 tarihine erteledi.