TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Destici, idam cezasının yeniden hukuk sisteminde yer almasına ilişkin açıklamasının, temsil ettiği insanların duygularına olan duyarlılığından kaynaklandığını söyledi.
İdam cezasına ilişkin söylediklerinin, acımasızca bir intikam alma duygusunu kapsamadığını dile getiren Destici, "Konuya ilişkin genel eleştiriler, masum insanların idamedilebileceği yönündedir. Ancak unutmayalım bu hatalı kararlar, sadece masumlara hüküm vermek şeklinde değil, gerçek bir suçluyu beraat ettirme şeklinde de gerçekleşebilmektedir" dedi.
Destici, TBMM Genel Kurulu'nda 400 sayısı bulunsa bile düzenlemenin referanduma gitmesini istediklerini belirterek, "Hatta referandumda baraj yüzde 50 değil yüzde 70 olsun. Bakalım geçiyor mu geçmiyor mu? Bizler millet adına siyaset yapıyoruz. Başka konularda 'millet' diyeceksiniz ama konu idam olunca 'Batı, AB' diyeceksiniz. Bu olmaz" ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin "Öcalan ya da benzer şekilde hükümlülerin durumu ne olacak?" sorusu üzerine Destici, şunları söyledi:
"Eskiye dönük suçlarla ilgili verilmiş hükümler eski düzenlemelere göredir. Ancak, mesela Öcalan üzerinden gidersek, hala terör örgütüyle ilintisi devam ediyor, hala terör örgütünün elebaşısı ve hala talimat veriyor. Bunlar somut delillerle ispat edildiğinde bu eylemlerin talimatçısı olarak elbette ki yargılanır ve idam cezası gelirse idam edilir. Bunun önünde engel yok. PKK ile ilişkisini devam ettirdiği sürece bundan kurtulması mümkün değil. O ya da onun benzeri terör örgütüyle iltisakı devam edenler için aynı şeyi söylüyorum."
Bu konuya ilişkin gerekirse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşebileceğini, ancak şu anda bu konuyla ilgili alınmış bir karar olmadığını vurgulayan Destici, "Yargımıza güvenelim. Ben Türk yargısının özgür, özgün ve şüphe getirmeyecek şekilde kaliteli olduğuna inanıyorum" dedi.