Türkiye siyasetinde Kürt meselesini gündeminin ilk sırasında tutan Destpêka Nû (Yeni Başlangıç) kuruluş sürecini tamamladı. İstanbul Taksim Hill Otel'de deklarasyonunu kamuoyuyla paylaşan oluşum, neden siyaset arenasına girdiklerini anlatarak bir siyasi tutum belgesi açıkladı.
Destpêka Nû Kürt meselesini öncülediklerini açıkladı. Üç buçuk yıl önce aydın ve duyarlı kişiler olarak yola çıktıklarını söyleyen oluşumun temsilcilerinden Avukat Ramazan Tuncer açılış konuşmasını yaptı. Tuncer, "Yolumuz halkın yoludur. İnanıyoruz ki bu çalışma amacına ulaşacaktır. Çıktığımız bu yol hepimizin yoludur. Bu yol hak, hukuk yoludur. Bu yol zulme baş kaldırma yoludur" dedi.
Destpêka Nû'nun, bugün açıkladığı siyasi tutum belgesi şöyle;
Kürt meselesinin demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir şekilde çözümünü sağlayacak. Şiddete kategorik olarak karşı çıkacak. Hiçbir siyasi oluşumun devamı ya da temsilcisi olmayacak. Legal ve illegal hiçbir odağında vesayetinde bulunmayacak. Diğer Kürt örgütlenmelerinin karşısında kendini konumlandırmayacak, örgütlenmeler arasındaki çelişkilere taraf olmayacak. Sivil ve meşru zeminde siyaset yapacak. Her ezilen kesimin özgürce kendini ifade edebileceği ve rahatça içinde yer alabileceği; bu coğrafyada zulüm gören, hakları gasp edilen ve ötekileştirilen bütün mazlum halkların adresi olacak Tüm Ortadoğu halklarının kardeşçe ve barış içerisinde yaşayabileceği bir ortamın oluşmasına katkı sunacak. Kadınların toplumsal hayat içindeki eşitsiz durumlarına çözüm sağlayacak. Ülkedeki Temel kaynakların kullanımındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılması ve bölgesel eşitsizliğin giderilmesi amacıyla yapısal planlamalar ve politikalar oluşturacak. Üretimde ve tüketime doğayı koruyacak bir anlayışı inşa etmek. Türkiye'deki ekonomik krize kalıcı bir çözüm sağlamak için güvenlikçi politikalardan vazgeçmeyi sağlayacak ve buraya harcanan kaynakların halkın refahına sunacak bir siyaseti inşa etmek. Ülkedeki yoksulluğun sebeplerini tespit edip bu tespitler doğrultusunda çözümler üretecek. Hiçbir dini değeri ve düşünceyi siyaseten suistimal etmeyecek. Ülkedeki yaşayan dini ve etnik azınlıkların kültürel haklarını kullanımlarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapacak. Bireysel ve kollektif hakların özgürce kullanımını sağlayacak bir düzeni tesis edecek. Eğitimin anadilde yapılmasını ve herkesin eşit bir şekilde eğitime ulaşımını sağlayacak, yenilikçi, bilimsel ve yaratıcı bir eğitim sistemini devreye sokacak. Toplumsal barış için ırkçı ve cinsiyetçi siyasi söylemlerden ve politikalardan uzak duracak. Evrensel hukuk değerlerine bağlı adil ve hızlı yargılanmayı sağlayacak tarafsız ve bağımsız bir hukuk düzenini sağlayacak. Tüm siyasi politikasında pozitif, yapıcı, insani bir hareket ve söylem tarzını esas alacak.
'Kürt halkı seçeneksizliğe mahkum değil'
Kürtçe ve Türkçe açıklanan siyasi tutum belgesinin sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi:
"Bu oluşum birilerine değil, Kürt halkı ve mazlumlara karşı sorumluluk ve duyarlılıklarını yerine getirmek isteyen herkesin açıktır. Kürt halkı ve mazlum kesimler mevcut siyasi durumdaki çaresizliğe, seçeneksizliğe, umutsuzluğa mahkum değil ve olmamalı. İnsanı, milli ve vicdani sorumluluk gereği yaptığımız bu çağrıya tüm Kürt halkının ve demokrat kesimlerin katılımını ve katkısını bekliyoruz."