Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan dün Ankara’da partisinin genel merkezinde Eğitim Eylem Planı’nı açıkladı. Babacan, 500 maddeden oluşan planın temel başlıklarını DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen ile birlikte anlattı.
‘’Devletin imkanlarını seferber edeceğiz’’
DEVA Partisi Kurucu Üyesi ve Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Abdurrahim Aksoy da, iktidara geldiklerinde anadilde eğitim hakkının tam anlamıyla hayata geçirilmesi için devletin imkanlarını seferber edeceklerini söyledi.
Aksoy, Türkiye’de 30 milyon kişinin konuştuğu Kürtçe’de eğitim alma hakkı bulunduğunu ancak yılda sadece bir Kürtçe öğretmenin atamasın yapıldığını, bunun da, “anadilde eğitim getirdik söyleminin kandırmacadan ibaret olduğunu gösterdiğini” ifade etti.
“Anadilinde; okuma, yazmayı temel eğitim sürecinde önceleyeceğiz”
Açıklanan Eğitim Eylem Planı’nı taslağının ilgili maddesinde, “Temel Haklar Eylem Planındaki ANADİLİ EĞİTİMİ ile ilgili maddeleri dikkate alacağız” deniliyor.
Ayrıca, “Toplumumuzda Anadilinde; okuma, yazma, anlama ve dinleme yeterliklerini, temel eğitim sürecinde önceleyerek tamamlayacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin, dildeki dört temel beceriyi kazanmalarını sağlayacağız. Dil yeterliliğinin, bilişsel/zihinsel yetkinliği artırdığı gerçeğinden hareket edeceğiz. Anadilinde eğitim temel bir insan hakkıdır. Türkiye’de konuşulan veya az konuşulan (unutulmaya yüz tutmuş) dillerle ilgili akademik çalışmaların artırılmasını teşvik edeceğiz” ifadeleri yer alıyor.
“Anadilin hayatın her alanında kullanılması, öğrenilmesi ve geliştirilmesi temel bir haktır”
DEVA Partisi 2 Ocak 2023 günü “Temel Haklar Eylem Planı”nı açıklamıştı.
Söz konusu Eylem Planı’nın “Eşit Vatandaşlık ve Ayrımcılık Yasağı” başlıklı bölümünün 3’üncü maddesinde, “Anadili ile ilgili hakları anayasal güvenceye kavuşturacağız” diye belirtiliyor ve “Neden?” sorusunun yanıtı ise şu şekilde ifade ediliyor:
“Anadillerin gelişiminin devlet tarafından desteklenmesi, anadilin öğrenilmesi için kursların açılması, anadili öğretecek kişilerin yetiştirilmesi, farklı anadillerin geliştirilmesi için üniversitelerde enstitü ve bölümler açılması gibi anadil hakkının teminatında yaşanan sorunlar hala güncelliğini korumaktadır. Ayrıca kişinin kendi anadilinde konuşması, eğitim alması, iletişim kurması, kültürel bir hak olmanın yanında çocukluktan itibaren kişinin ruhsal gelişiminin sağlıklı bir şekilde oluşmasına da katkı sağlamaktadır.
Anadilin hayatın her alanında kullanılması, öğrenilmesi ve geliştirilmesi ile beraber anadilinde eğitim alınması temel bir haktır. Ayrıca eğitim ve öğretimde ortak ve resmi dilimiz Türkçenin yanında; anadili Türkçe olmayan çocukların anayurtlarında kendi dilleri ve kendi kimlikleriyle var olabilmeleri için kendi anadillerinde de eğitim almalarının ve anadillerini rahatlıkla konuşabilmeleri şarttır. Oysa ülkemizin çok kültürlü ve çok dilli toplum yapısına rağmen, farklı anadillerin ve lehçelerin öğretilmesi, kullanılması, korunması ve geliştirilmesi etrafında yaşanan tartışmalar ve bunun yol açtığı çatışmalar uzun bir zamandır devam etmektedir.
Anadilinde eğitimin bir hak olarak kabul edilmesinin yanında, farklı kimliklerin varlığının teminat altına alınması; yerleşim yerlerinin eski adlarının da yerel toplumun taleplerine uygun bir şekilde aslına döndürülmesi, yine farklı anadile ait isimlerin çocuklara hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın verilebilmesini gerektirmektedir.”
“Anadilinde eğitimin önündeki engelleri kaldıracağız”
İlgili maddede, anadilin hayatın her alanında kullanılması, öğrenilmesi ve geliştirilmesi için “nasıl” bir yol izleneceği ise şu şekilde sıralanıyor:
“Anayasası’nın 42. maddesini değiştirerek ortak ve resmi dilimiz olan Türkçeye ek olarak eğitim ve öğretimde anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkını anayasal güvenceye kavuşturacağız. Anadilinde eğitimin önündeki engelleri kaldıracağız.
Yukarıdaki hedefler doğrultusunda, Millî Eğitim Bakanlığının kurumsal yapısında gerekli düzenlemeleri yapacağız.
Üniversitelerde gerekli kurumsal altyapı oluşturacak, büyük kentler de dahil olmak üzere farklı anadili ve lehçelere ilişkin bölümler açacağız.
Anadilinin geliştirilmesi amacıyla, anadilinin öğretilmesi ve geliştirilmesi için kurslar açılmasına imkân tanıyacak, talep doğrultusunda bu kursların kapasitesini artıracak ve bu kurslara destek sağlayacağız.
Yerel toplumun talepleri durumunda yerleşim yerlerinin adlarını aslına döndüreceğiz.
Farklı dillere ait olan ve Türkçe alfabede bulunmayan harf barındıran isim konulmasının önündeki engelleri kaldıracağız.
Farklı anadillerine ait yayınların basılmasının ve yayınlanmasının önündeki fiili engelleri kaldıracağız.”