Kız ve erkek çocukları devlet okullarında aynı öğrenme ortamını paylaşmaya devam etmelidir. Karma eğitim politikası evrensel, cinsiyet ayrımı yapmayan, eşitlikçi bir haktır, uygulamadır. Dünyanın birçok yerinde kadın erkekle eşit hak, fırsat ve pratiğe sahiptir; bu hak tarih boyu güçlünün egemen olduğu, gücün belirleyici olduğu yaşantıya karşı kolay kazanılmamıştır.
Çocuklar aileleriyle yaşıyor olsa bile devletin gözetimi, güvencesi ve koruması altındadır. Devletin kurumları evrensel ve insan haklarından uzaklaşmayan eşitlikçi temel ilkelerle hareket etmek zorundadır. Devlet, herhangi bir resmi kurumda vatandaşının cinsiyetine özgü hizmet veremez. Karma eğitim evrensel temel ilkelerden biridir.
Bakanlık, karma eğitim yüzünden okula devam edemeyen, öğrenci olamayan kız çocukları ile ilgili açıklama yapmaktadır. Bakanlık cinsiyeti, inancı, kültürü, geçim güçlüğü vb nedenlerle ebeveyni tarafından eğitim hayatının dışına itilen, dışında tutulan, okula erişimi engellenen kız ve erkek çocuklarının sayısını açıklamalıdır. Bakanlık, kaç ailenin karma eğitim nedeniyle kızının eğitim hakkını engellediğini ve bunu belgelemek ve engellemek için Bakanlıkça yürütülen resmi işlem sayısını ve sonucunu açıklamalıdır. Erkek ve kız çocuklarının evlendirilmesi gibi çocuğu cinsiyeti yüzünden okula göndermemek de suçtur. Karma eğitim tekçi rejimin irrasyonel, zorbalık döneminde başlamış olsa bile bu, bu uygulamanın yanlış, çocuğu korumayıcı ya da rencide edici olduğu anlamına gelmemektedir. Karma eğitim bazı ailelerde kız ve erkek çocuklarının eşit sayıldığı ilk yaşantıdır. Karma eğitime karşı olmayan ebeveynlerin kız ve erkek çocuklarının okul yaşantısı da ebeveynleri için önemlidir ve çocuklarının okulda ve okul dışında ihmal ve istismara maruz kalmaması için dikkatlidirler.
Karma eğitim karşıtı yaklaşımda okullar erkeklere değil kızlara yasaktır. Karma eğitim karşıtları karma dersliklere erkek çocuklarını da göndermemeliyken, dile getirilen sadece kız çocuklarının eğitim hakkının elinden alınmasıdır. Yapısal cinsiyet ayrımcılığının meşru, tartışılmaz olduğunun yerleşmiş algısı nedeniyle karma sınıflara erkeklerin değil de kızların katılması için velilerinin ikna edilmesi gerektiği konuşulmaktadır.
Kız çocuklarının okula gönderilmemesi ihmaldir. Kız çocuklarının devlet okullarının karma sınıflarında eğitime katılım hakkı yasalarla güvence altındadır, ebeveyn için değiştirilemez, alternatif arayışına gidilemez.
Devlet ebeveynin inancına, kültürüne, geleneğine göre eğitim politikasını esnetemez, alternatif eğitim politikaları oluşturamaz. Sırf kız olduğu için çocuğunu okula göndermemek suçtur ve devlet bu suçu işleyenleri görmezden gelmemelidir. Devlet kız ve erkek çocuğunu okula getirmek ve okul içinde korumak, güvenliğini sağlamak zorundadır. Devlet karma eğitim yüzünden kızını okula göndermeyen ebeveynlere ev ev ulaşmalı ve yaptıklarının yasa dışı olduğunu anımsattığı halde ebeveyn tutumunda ısrar ederse yasal işlem başlatmalıdır. Resmi inanç kurumu yetkilileri de devlet okullarında karma eğitim politikasını ebeveynlere aktarabilir, önyargıların kırılmasına yardımcı olabilir. Çocuk felci aşısı, özel gereksinimli bireyler, pandemi ve diğer konularda ciddi programları uygulayıp vatandaşı bilinçlendiren, koruyan devlet yine yerinde bir çalışma ve sıfır toleransla karma derslikler konusunda da gerekçelerini ve yasasını vatandaşa anlatabilir.
İnanç eğitiminin özgürlüğü de engellenmemelidir. İnancın gerektirdiği cinsiyete dayalı öğrenme ortamlarında öğrenci, öğretmen, idareci ve yardımcı personel ile öğrencisinin cinsiyetine göre annelerin ya da babaların muhatap olacağı, alınacağı özel okullar oluşturulabilir. Ancak bu sistem devlet okulları ve cinsiyete dayalı eğitim ortamlarını tercih etmeyen özel okullarda uygulanmamalıdır.
Gerekçesi ne olursa olsun, karma eğitime tedirginlikle yaklaşan ailelerin hassasiyetleri ciddiye alınmalı, karma eğitimden geri adım atılmadan endişeler giderilmeye çalışılmalı ve devlet okullarındaki yaşantı, kültür ve öğrenme ortamları o ebeveynlerin de ikna olacağı biçimde güçlendirilmelidir.