Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesi dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yeni süreç ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Önümüzdeki hafta nasip olursa DEM heyetiyle benim bir görüşmem olacak. 'Terörsüz Türkiye' konusuyla ilgili konuşacağımız bazı konular var. Bizim bu konuda herhangi bir şüphemiz yok. Biz bir defa öyle bir düzlemde gidiyoruz ki, inancımız bu işi çözmek. Buna inanmış durumdayız. Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, MİT Başkanımız İbrahim Bey, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Paşa ile bu konuda uyumlu bir çalışmamız söz konusu. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder'le, biliyorsunuz, Pervin Buldan beraberce ziyarete gelmişlerdi. İyi ve samimi bir görüşmemiz olmuştu. Arkasından maalesef rahmetli Sırrı Süreyya Önder hastaneye yattı. Önümüzdeki hafta yapacağımız görüşmeden de güzel neticeler çıkaracağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Hollanda'nın Lahey kentindeki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi dönüşü, aralarında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Terörsüz Türkiye” süreci ile ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. Aslında şu son yaşanan gelişmeler bu sürecin ne kadar önemli, ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Planladığınız şekilde gidiyor mu “Terörsüz Türkiye” süreci? Bunu sormak istiyorum efendim. Özellikle önümüzdeki süreçte silah bırakmayla ilgili somut bazı adımlar görebilecek miyiz? İran'la ilgili ortaya çıkan yeni durum, yeni denklemin “Terörsüz Türkiye” sürecine nasıl bir yansıması olur? Sorusunu yanıtlayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
‘’Cumhur İttifakı olarak “Terörsüz Türkiye” hedefine yönelik çalışmaları dış etkilerden uzakta tutmaya gayret gösteriyoruz. Yapıcı, kararlı, sabırlı ve iyimser bir şekilde yola devam ediyoruz. Silah bırakma konusuyla güvenlik birimlerimiz yakından ilgileniyor. Meclis’te de büyük bir anlayış birliği oluştu; sürece destek üst seviyede. Bu konuyu gündelik siyasetin yıpratıcı polemik alanına çekmemek lazım. Bunun gibi milli bir meselede, milli hassasiyetler ön plana çıkmalı. Bakın, siyaset sahnesinde her şey gelip geçer, ama böyle bir sorunun çözümde rol almak, milli hafızada ebediyen hayırla yad edilir. Biz, “Terörsüz Türkiye” sürecine böyle bakıyoruz. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin ufuk açan söylemlerini ve DEM heyetinin sorumlu tavrını sürecin başarısı açısından çok kıymetli buluyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim: Türkiye artık iç cephesini daha sağlam hale getirme yolunda önemli bir mesafe almıştır. Süreç daha tamamlanmamıştır ve provokasyonlara karşı dikkatli olunması şarttır. Çevremizde yaşanan son hadiseler, iç cepheyi güçlendirme çağrımızın ne kadar isabetli bir tutum olduğunu göstermiştir. Yaşananlar ülkemizde “Terörsüz Türkiye”ye olan ihtiyacı ortaya koymuş ve desteği artırmıştır. Bundan sonra ülkemizin aydınlık bir geleceğe doğru yürüyüşünde daha güçlü adımlar atacağız. Önümüzdeki hafta nasip olursa DEM heyetiyle benim bir görüşmem olacak. “Terörsüz Türkiye” konusuyla ilgili konuşacağımız bazı konular var. Bizim bu konuda herhangi bir şüphemiz yok. Biz bir defa öyle bir düzlemde gidiyoruz ki, inancımız bu işi çözmek. Buna inanmış durumdayız. Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, MİT Başkanımız İbrahim Bey, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Paşa ile bu konuda uyumlu bir çalışmamız söz konusu. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder’le, biliyorsunuz, Pervin Buldan beraberce ziyarete gelmişlerdi. İyi ve samimi bir görüşmemiz olmuştu. Arkasından maalesef rahmetli Sırrı Süreyya Önder hastaneye yattı. Önümüzdeki hafta yapacağımız görüşmeden de güzel neticeler çıkaracağımıza inanıyorum. Meclis’te kurulacak komisyonla ilgili olarak da bizler, bir arkadaşımızı görevlendireceğiz ve bu süreci inşallah başarıyla devam ettireceğiz.’’
Yeni Anayasa
Yeni Anayasa ile ilgili sorulan soruyu Erdoğan şöyle cevapladı:
‘’Bizim mevcut Anayasamız biliyorsunuz olağanüstü bir dönemde ve darbe sonrası şartlarda kaleme alındı. Yıllar içerisinde yapılan değişiklikler, Anayasayı kırk yamalı bohçaya çevirdi. Yeni anayasa talebi aslında milletin siyaset kurumundan aldığı bir söze dayanıyor. Siyasetçiler olarak milletin huzuruna her çıktığımızda yeni anayasa yapmayı vadettik. Bu sadece bizim vaadimiz değil. Diğer partiler de bu sözü verdi. Partimiz bünyesinde oluşturduğumuz komisyon, çalışmalarına başladı ve temel ilkeleri de belirledi. Ancak bu süreçte muhalefet partilerinin yapıcı ve samimi katkısı çok çok önemli. Bunu bekliyoruz. CHP'nin mevcut yaklaşımıyla bu zeminin oluşup oluşmayacağına dair değerlendirme kamuoyunun takdiridir. Bunun kararını biz veremeyiz. Biz diyoruz ki; artık bu millet darbe anayasasından tamamen kurtulsun. Siviller, sivil siyaseti ve demokrasiyi güçlendiren bir anayasa yapsınlar. Derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Dertlere derman olacak bir metin üzerinde biz uzlaşmaya hazırız. Yalnızca Anayasamız ve demokrasimiz üzerindeki darbe lekesini temizlemek için bile yeni anayasa yapmaya ihtiyacımız var. Meclisimizde oluşturulacak bir zeminde yeni anayasadan ne anladığımızı hem biz, hem diğer partiler ortaya koyabilir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeni, sivil, özgürlükçü anayasa konusunda samimiyiz. Anayasa milletin ortak çatısıdır, o çatıyı birlikte inşa etmeye hazırız.’’