Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grubunda konuştu.
Erdoğan, “Sayın Devlet Bahçeli'nin, MHP'nin elini değil vücudunu taşına altına koymasıyla büyük fırsat yakalandı. Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı bekliyoruz” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin “Abdullah Öcalan gelsin DEM Parti grup toplantısında örgüte silah bırakma çağrısı yapsın” açıklaması hakkında değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Kandil'e, terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur” dedi.
Kürt sorununu Kürtlerle çözeceklerini ve muhatabın Kürt halkı olduğunu ifade eden Erdoğan Kürtlerle Türklerin tarihsel olarak kardeş olduklarını vurguladı.
Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti ve CHP'nin yerelde kurduğu ittifak ile CHP'den Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Ahmet Özer'in bugün gözaltına alınması hakkında da değerlendirmede bulundu.
Erdoğan Ahmet Özer'in gözaltına alınmasına tepki gösteren CHP’lilere “Terör örgütünün mensupları Esenyurt’u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun” diye konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bu cumhuriyet Alevinin de Sünni’nin de cumhuriyetidir”
"Cumhuriyet belli bir şahsın, zümrenin, kitlenin, mezhebin, meşrebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu cumhuriyet zenginin olduğu kadar yoksulun da cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, ne kadar batılının ne kadar güneylinin cumhuriyetiyse o kadar da kuzeylinin o kadar da doğulunun cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet Alevinin de Sünninin de cumhuriyetidir. Sağın da solun da cumhuriyetidir. Çoğun da cumhuriyetidir, azın da cumhuriyetidir. İnancı, düşüncesi, yaşam biçimi, hayat tarzı her ne olursa olsun, kendisini bu vatana bu millete bu topraklara ait hisseden her bir ferdin cumhuriyetidir. Ve bu cumhuriyet Türkün olduğu kadar elbette Kürt'ün de cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım' diyen Lazın, Çerkesin, Arabın, Rumun, Romanın yani vatan topraklarında yaşayan herkesin cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet bizim, hepimizin eseridir, öyleyse 85 milyonun tamamının cumhuriyetidir.
“Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler”
Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa, hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik. Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, bir ihanet, bir alçaklık çıktı. Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler. Kardeşliğin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular. Emin olun çok bedel ödedik, çok hayal kırıklığı yaşadık, çok ihanet gördük. Hatta kelimenin tam anlamıyla birilerinin dediği gibi 'sırtımızdan hançerlendik'. Ancak umudumuzu kaybetmedik. Kardeşlik hukukundan asla ve asla ayrılmadık. Türkiye'nin ve milletimizin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa yapmaktan asla geri durmadık. Bu topyekun nesillerin hayatını etkileyecek önemde bir meseledir bu. Rabbim ömür ve fırsat verirse bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çıkartarak 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz.
“Önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır”
Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır. Buradan Sayın Devlet Bahçeli'ye grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, feraset ve tecrübesiyle, akıl dolu cümleleriyle, daima tarihe not düşen ve istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta, vatan sevgisinin, millet sevgisinin, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu en açık, en çarpıcı şekilde izah etmiştir. Son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat çerçevesini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Kendi şahsi gündeminin peşinde olanlar boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir.
“Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur”
Bizim muhatabımız milletimizdir. Gerisi lafı güzaftır. Belagat şehvetinde boğulmaktır. Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur. Olamaz da... TUSAŞ'a yapılan kalleş ve alçakça saldırı bir kez daha gösterdi ki teröristin anlayacağı dil, terörle tavizsiz mücadeledir. İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacaktır.
“Terör örgütünün mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun?”
Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken terör örgütünün mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun? Tam aksi mevcut yönetime destek vereceksin. Attığımız adımlardan geri durmayacağız. Bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir. Kürt kardeşim oyunu görmektedir. Bölücü terör örgütünün önceki gün yaptığı gösteride İsrail bayrağı da sallandığını gördük, sen de göreceksin. Kudüs'ün işgalcileriyle, bebek katilleriyle, emperyalistlerle yan yana yürüyenler bundan zerre utanmayanlar Selahaddin Eyyubi'nin torunu olamazlar.
“Gel, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım”
Bunca yıldır Türkiye'deki her kesimin özgürlüğü için ve en çok da Kürt kardeşlerimiz için mücadele verdik. Pek çok alanda hayal dahi edilemeyecek duruma geldik. İşte şimdi ülke ve millet olarak Sayın Devlet Bahçeli'nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkan ele geçirdik. Şunu lütfen unutmayın; 85 milyon olarak aşımız bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, devletimiz bir ve en önemlisi de mazimiz bir. Kaderimiz birdir... Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, Türkiye düşmanlığı yapanları aradan çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Gel, Türkiye yüz yılını birlikte inşa edelim. Aydınlık bir istikbali birlikte kuralım. Bundan 101 sene önce cumhuriyeti birlikte kurduk. Gel, cumhuriyeti birlikte hepimiz için esenlik yurdu yapalım. Gel, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım."