BMGK'deki oylamada Gazze’de ateşkes ilan edilememesine tepki gösteren Erdoğan, "BM Güvenlik Konseyi'nden bir umudumuz kalmadı, İsrail'i koruma ve kollama konseyine dönüştü" dedi.
"Kürtçe yasak mıydı? Yasaktı. Önünü biz açtık" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alevi ve Roman vatandaşların haklarına yönelik birçok önemli düzenlemenin de AKP döneminde yapıldığını belirtti.
Erdoğan, "Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü" isimli programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
'BMGK İsrail'i koruma ve kollama konseyine dönüştü'
Erdoğan konuşmasında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada Gazze’de ateşkes ilan edilmesini veto eden ABD’ye tepki gösterdi. “Biz ne dedik, dünya 5'ten büyüktür. BM güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üye ve geçici üyeler sadece Amerika'nın ret oyuyla ateşkes reddedildi” diyen Erdoğan, Böyle adalet olur mu? Adil bir dünya mümkün ama ABD ile değil" dedi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Amerika İsrail'in yanında parasıyla bütün silah mühimmatı ile yer alıyor. BM Güvenlik Konseyi'nden bir umudumuz kalmadı, konsey 7 Ekim'den bu yana İsrail'i koruma ve kollama konseyine dönüştü.
Gazze'deki zulümlerle birlikte BM'in bu aciz yapısının da tüm dünyada sorgulanacağına inanıyoruz. Bakın çok açık söylüyorum. Gazze'den sonra hiçbir şey eski tas eski hamam devam edemez. İşgal edilmiş Filistin topraklarındaki zulmün hesabı insanlık vicdanıyla birlikte hukuk önünde mutlaka sorulmalıdır. Gazze kasapları uluslararası mahkemelerde eylemlerinin hesabını vermelidir.
Adil yargılanma hakkı için çok sayıda çalışma yaptık. Bu amaçla yargı reformu yasa paketleri, insan hakları eylem planları, yargı reformu strateji belgeleri hazırlayıp hayata geçirdik. İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulayarak bu suça ilişkin cezaları artırdık, zaman aşımını kaldırdı."
'Kürtçe yasaktı, önünü biz açtık'
"Kürtçe yasak mıydı? Yasaktı. Önünü biz açtık" diyen Erdoğan, nefret suçunun ilk defa AKP döneminde mevzuata girdiğini söylerek, Alevi ve Roman vatandaşların haklarına yönelik birçok önemli düzenleme yaptıklarını söyledi.
Erdoğan, konuya ilişkin şöyle konuştu:
"Farklı din, mezhep ve inanç gruplarına ait cemaat vakıflarının mülk edinmelerini kolaylaştırdık. Resmi dilimiz olan Türkçe dışındaki dil ve lehçelerin öğreniminin önünü açtık. Bu dillerde siyasi propaganda, radyo ve televizyon yayını yapılmasına imkan tanıdık. Kürtçe yasak mıydı? Yasaktı. Önünü biz açtık. Her türlü siyasi propagandayı Kürtçe olarak da benim Kürt vatandaşlarım yapabiliyor mu? Yapıyor. Önünü biz açtık.
Nefret suçu ilk kez bizim dönemimizde ceza mevzuatımıza girmiştir. Alevi ve Bektaşi kardeşlerimiz ile Roman vatandaşlarımızın haklarına yönelik birçok önemli düzenlemeyi yaptık."