Bir dönem kamuoyu araştırma şirketi ANAR'ın başkanlığını da yürüten Uslu, Erdoğan'ın ekonomi ve hukukta reform açıklamalarının gerçekte bir reform olmadığını ve hukuk konusunda MHP lideri Devlet Bahçeli ile ters düşüldüğünü söyledi.
Karar TV canlı yayınında konuşan Uslu, Erdoğan'ın ortağı Bahçeli ile bir ön istişare yapmadan reform çıkışı yaptığını öne sürerek, şunları kaydetti:
"Çünkü Berat Albayrak ayrıldı ardından Cumhurbaşkanı iki kanatlı bir reform paketinden bahsetti sonra döndü ekonomiden daha uzun bir pasajı hukuk reformuna ayırdı. Sonrasında Sayın Bahçeli ekonomi alanındaki reformlara sahip çıktı ancak hukukla ilgili tek kelime etmedi. O an zaten bir fikir ayrılığı olduğu çok belliydi. Bülent Arınç'ın reformların gerçekleşeceğine inanarak kaydettiği açıklamalara Bahçeli'nin tepkisi sonucu reformlara MHP'nin karşı çıktığını anladık.
Bence, milliyetçi siyasetin Türk siyaseti üzerinde bir vesayeti olduğundan bahsettim. Şimdi öyle bir tablo var ki sağ merkez yok. Merkez ile sağ parti yok. Milliyetçi ton siyaseti esir aldı. Siyasetin her alanında milliyetçi vesayet var. AK Parti ve MHP birbirinden kopmayı göze alamıyor."
MHP yanında olmasına rağmen Erdoğan'ın oyunun yüzde 45'in altına indiğine dikkat çeken Uslu, "MHP ile birlikte bile kaybedebileceğini biliyor" yorumunu yapıyor.
"Kürtler ile AK Parti arasında bir kopuş yaşanacağını sanmıyorum zaten o kopuş çoktan yaşandı" diye sözlerini sürdüren Uslu, "Kobani, kayyumlar, Demirtaş'ın tutuklanması vb. Buna rağmen Kürt seçmenin yüzde 20'si hâlâ oy vermeye devam ediyor" ifadesini kullanıyor.
Muhalefetteki partilerin ise gözle görülür bir cazibe yaratmadığını, sadece İYİ Parti'nin bir oy potansiyeli yakaladığını belirten Uslu, "Yalnız bu partilerin bir araya gelme olasılığı seçmeni heyecanlandırıyor. Şimdi muhalefet seçmeni artık muhalefet kazanacak AK Parti kaybedecek diyor. Şimdi seçmenlerin seçenekleri var partiler açısından, daha önce yoktu. Bu AK Parti açısından bir tehdit. Tabi AK Parti'de halihazırda kalan seçmenlerin demokratik talepleri diğer seçmenlerin talepleri kadar değil" görüşünü dile getiriyor.
