Kürt siyasetçi ve yazar Fuat Önen, Türkiye’de yapılacak 14 Mayıs seçimlerine ve HDP\'nin seçime yönelik yaklaşımına ilişkin Rudaw’dan Hêvîdar Zana’ya değerlendirmelerde bulundu.
Önen\'in açıklamalarının satırbaşları şöyle:
“HDP, Kürt halkını temsil etmiyor ve böyle bir iddiaları da yok. Biz Kürt ya da Kürdistan partisi değil, Türkiye partisiyiz diyorlar.
“30 milyonluk Kürt halkı siyaseten temsil edilmiyor”
Yeşil Sol Parti, seçime katılmak için bir çatı parti mahiyetinde. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın (EÖİ) bir parçası. EÖİ, HDP ve 5 partiden oluşuyor. HDP’nin kendisi de bir partiler koalisyonu.
HDP’nin içinde de 4 sol parti var. Yani bu ittifakta 9 Türkiye partisi bulunuyor ve seçime katılıyor. Hiçbiri Kürt halkını temsil etmiyor.
30 milyonluk Kürt halkı seçimde ve siyaseten temsil edilmiyor. Kürtlerin yüzde 40’ı HDP’ye oy veriyor ki onlar da biz Kürt partisi değiliz diyor.
“HDP’nin gövdesi Kürt, başı ise Türkiyeli”
HDP’ye oy verenler ise HDP’yi Kürtlerin partisi olarak kabul ediyor. Ama HDP’nin ve HDP yönetimi, zihniyet olarak ‘Biz Türkiye’nin partisiyiz’ diyorlar. Türkiye için de bazı reform çağrıları bulunuyor.
HDP’nin gövdesi Kürt, başı ise Türkiyeli. Esas çelişki de burada. 6 milyon Kürt’ün oyunu alıyorlar, ama Türkiye siyaseti güdüyorlar. Örnek olsun diye söylüyorum; 67 HDP vekilinden 26’sı Kürt, 41’i ise değil.
Türkiyeli bir zihniyetle Kürt halkını Türkiye’ye doğru çekmek istiyorlar. Türkiye’ye entegre ve asimile etmek niyetindeler. Bir partinin ‘Ben Kürt temsilcisiyim’ diyebilmesi için, Kürtlerin taleplerini dile getirmesi gerekiyor ve kendisinin de ‘Ben bu halkın temsilcisiyim’ diyebilmesi lazım.
HDP, Kürt milletinin taleplerini dile getirmiyor ve Kürtlerin temsilciyim de demiyor.
‘Demokratik Ulus’tan bahsediyorlar. Yani Türkiye vatandaşlarından bir ulus yaratmak istiyorlar. Tüm Türkiye partileri, ‘Tek Millet, Tek Devlet’ diyor HDP de bunu diyor; sadece önüne Demokratik lafını ekliyor.
HDP gidip Diyarbakır’da destekçilerine sorsun; Türkiye’de tek bir millet mi var yoksa Kürt halkı ve diğerleri mi var? Demokratik Ulus ile Kürt halkının varlığı inkar edilmek isteniyor.
Türkiye’de 2 seçim var. Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri. HDP ve Yeşil Sol Parti (YSP) Türkiye’nin yönetimine talip değiller. Madem Türkiye’nin yönetimine talip değilsin, sıraladığın talepleri nasıl yerine getireceksin? En başta bu tavırları, Kürdistani hattan uzak bir tavır.
“Kürdistani siyasetin çağrısı, ‘sandıklara gitmeyin’”
Kürt halkı seçimde ne yapmalı? Bizim şu anda milli bir parlamentomuz yok. Kürdistan’da milli bir parlamentomuz olsaydı, seçimlere katılırdık ve parlamentomuzu oluştururduk. Kürdistan’da bir parlamento olana kadar, Türkiye parlamentosu için sandıklara gitmek Kürtler için haramdır. Kürdistani siyasetin çağrısı, ‘sandıklara gitmeyin’dir.
“Kürdistani partilerin ittifak çalışması boş çaba”
(Kürdistani partilerin ittifak çalışması) Sadece boş bir çaba olarak değil, Kürdistani değerlerden de uzak bir çaba olarak görüyorum.
Adlarında Kürdistan var, Sosyalist var, Komünist var. Nitekim bazıları HDP’nin peşine düşmüş durumdalar. Her seferinde ya bir belediye başkanlığı ya bir vekillik veriyorlar.
Kalan partilerinden Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) ve Kürdistan Sosyalist Partisi’nin (PSK) de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile iletişim halinde olduğunu duyuyoruz. Kürdistani Seçim İttifakı’ndan bahsediyorlar. Böyle bir ittifak olamaz. Kürdistan’da senin bir parlamenton yok ki böyle bir ittifak kuruyorsun.”